Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İki irade arasında Irak | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Bugün Irak parlamentosunda gruplar teşkil edilip ilan edilecek, hükümetin ilan edilmesine az süre kala, Irak liderlerinin, özellikle de Şii güçleri temsil edenlerin, alması gereken kararlar var.

İran Irak’a bir arka bahçe, para kasası, gerektiğinde insan kaynağı ve gerekli gördüğünde komşuları tehdit edecek bir asa veya değnek gözüyle bakıyor. Reuters Haber Ajansının yayınladığı çok önemli raporda İran menşeli füzelerin Irak’ın içine taşındığı ve kendisine bağlı milis ve çetelerin bu İran oyununda figüran olması için eğittiğini ve bu milisleri Yemen ve Lübnan’daki maşaları Husiler ve ‘Hizbullah’ gibi kullanacağına dair haberler de söylediklerimizin delili.

Ama Lübnan ve Yemen’le Irak arasındaki fark Amerikalıların Irak’ta son söz sahibi olmasıdır, zira; ‘Saddam Hüseyin sonrası Irak’ın’ ortaya çıkmasından ve Nuri el-Maliki, İbrahim el-Caferi, Haydar el-İbadi, Hadi el-Amiri, el-Muhendis, Hüseyin eş-Şehristani, Falih Feyyaz, Selim el-Cuburi, Salih el-Mutlak ve Usame el-Nuceyfi ve diğerlerinin devlet makamları ve parlamentoya gelmelerinden ABD sorumludur.

Günümüz ABD’si yıldızı sönmüş Barack Obama ABD’si değil, Donald Trump ve İran tehlikesini keskin gözle gören kartal Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ABD’sidir.

İran’ın Irak’taki mesaisine karşı ABD ‘markajına’ bir örnek olması için söylüyorum; ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Kürt lider Mesut Berzani’yi, Hükümet Başkanı Haydar el-İbadi’yi ve diğerlerini arayarak parlamentonun en büyük grubunun İran taraftarı el-Maliki ve el-Amiri’nin grubuna karşı olması ve oluşturulacak hükümetin tüm Iraklıları temsil eden ‘Ilımlı ve ulusal’ bir hükümet olması için görüşmeler yaptı.

Pompeo, Irak Başbakanı Haydar el-İbadi ile yaptığı bir telefon konuşmasında ‘Bu zor zamanda Irak’ın egemenliğinin muhafazasının önemine’ değindi.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İran’dan Irak’a balistik füzelerin verilmesiyle ilgili Reuters raporuna “Bu doğruysa, Irak egemenliğinin ve Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararının açık bir ihlali olacaktır.” “Bağdat, Irak’ta olup bitenleri tespit etmeli, Tahran değil” diye twitter’de yazdı.

Reuters’in raporu çok önemli ve tehlikenin boyutlarını gösteren cinsten, zira; İranlı üç yetkili, Irak istihbaratından iki yetkili ve Batı istihbaratından iki kaynak İran’ın Irak’taki müttefiklerine kısa menzilli balistik füze verdiğini, füzelerini geçtiğimiz aylarda Irak’taki müttefiklere taşıdığını, ve Tahran’ın bu grupları roket yapmaya yardım ettiğine başladığını söyledi.

Irak Dışişleri Bakanlığı Reuters’in İran’ın ülke içine balistik füze taşıma haberlerine ‘şaşırdığını’ ve bu raporların ‘Elle tutulur maddi delile’ dayanmadığı şeklinde yanıt verdi. Görüldüğü üzere, Irak Dışişleri Bakanlığının yanıtı ‘soğuk’ ve ‘kesin olmaktan uzak’.

Aslında İbrahim Caferi tarafından yönetilen bakanlığın keskin veya kati olması beklenmediği gibi, bakanlığın hiçbir yetkilisinin herhangi bir konuda, özellikle İran’ın Irak egemenliği ile oynaması konusunda, kaşlarını çatması beklenmemektedir.

Bugün Irak yol ayrımındadır…

Ya Humeyni İran’ının potasında erime

Ya da kendine gelme ve kendisi olma!