Washington: Atıf Abdullatif
Uluslararası Para Fonu (IMF) Ortadoğu Direktörü Jihad Azour, petrol ihraç ve ithal eden bölgedeki çoğu ülkenin ekonomik büyüme oranlarının son zamanlarda gözle görülür bir ivme yakaladığını belirtti.
Azour, IMF ve uluslararası bankalar arasında yürütülen bahar görüşmeleri kapsamında düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, Körfez ülkelerinin karşılaştığı en büyük sorunun gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesi olduğunu söyledi. Gelir kaynağı olarak sadece petrol sektörüne bağlı kalınmaması gerektiğini kaydetti.
Suudi Arabistan’ın yaptığı ekonomik reformlarla bu hedefi gerçekleştirmek istediğine dikkat çeken Azour böylece Suudi Arabistan’ın bütçesinin belirlenmesi ve devlet harcamalarında petrol gelirlerine bağlı bir ülkeden milli gelirinde birden çok gelir kaynağına dayanan bir ülkeye dönüşeceğini belirtti. Bunun da milli ekonomi istikrarının artmasına katkıda bulunacağını söyledi.
Azour, basın toplantısındaki açıklamasının devamında bölgedeki devletlerin ekonomik çeşitliliğinin gerçekleşmesinin yatırım ortamının oluşturulmasını hedefleyen yapısal reformların uygulanmasında hızlı olunması ve daha çok iş imkânı oluşturulmasını gerekli kıldığını belirti. Bunun sonucunda farklı ekonomi sektörlerinin milli gelire büyük bir katkı sağlayabileceğini kaydetti.
IMF’nin bu seneki görüşmelerde dünyadaki birçok ülkede artan borçlar konusunda yaptığı uyarılara dikkat çeken Azour petrol ithal eden ülkelerin yüksek miktarda kamu borcu olan ülkelerin başında geldiğini söyledi. Bunun sebebinin söz konusu ülkelerin mali kaynaklarına etki eden uluslararası petrol fiyatlarındaki dalgalanma olduğunu ifade etti.
Mısır’a dair açıklamalarda da bulunan Uluslararası Para Fonu (IMF) Ortadoğu Ofisi Müdürü Jihad Azour, Kahire hükümetinin uyguladığı ekonomik reform planının yerel ekonomik durumun düzeltilmesine ve makroekonomi göstergelerinin iyileşmesine önemli ölçüde katkıda bulunduğunu kaydetti. Makroekonomideki iyileşmenin aynı zamanda kredi notunda da bir iyileşme olacağı anlamına gelmediğine dikkat çeken Azour devletin kredi notunun yükseltilmesi için çaba gösterilmesi ve birçok büyük reform yapılması gerektiğini söyledi.
Kahire hükümetinin hâlihazırda enflasyon konusuna yoğunlaşan ve kontrol altına alınmasını hedefleyen bir politika doğrultusunda çalıştığını belirten Azour, Mısır’da son aylarda faiz oranlarının azalmasının Mısır ekonomisinin gücünü gösteren önemli işaretlerden biri olduğunu söyledi. Birçok ülkenin faiz oranlarını artırmaya çalıştığı bir süreçte Mısır Merkez Bankası’nın faizi 200 baz puan düşürdüğüne dikkat çekti.
ABD – Çin gerilimi
IMF Başkanı Christine Lagarde’ın gündeminde ise ABD ve Çin arasında artan gerilim vardı. Lagarde, çözümüne yönelik önerisinde bütün dünya ekonomisine zarar verecek bir ticaret savaşına engel olunması için ortak diyalog kanalı oluşturulmasını söyledi.
Lagarde, IMF’nin Washington’da gerçekleştirilen bahar görüşmeleri münasebeti ile yaptığı konuşmada “Ülkelerin istisnai tedbirlere başvurmadan aradaki anlaşmazlıkları gidermek için birlikte çalışması gerek” diyerek diyalog ve daha iyi bir yardımlaşma için ortak bir platform kurulması çağrısında bulundu.
Lagarde gazetecilere yaptığı açıklamada “Analiz ve eylemlerimize dayanan ve ekonomik karar birimlerine, özellikle de maliye bakanlarına yönelik IMF düzeyinde teknik bir diyalog platformu kurulmasını istiyoruz” dedi.
Christine Lagarde, ticaretin iyi bir şekilde işlemesinin IMF’ye üye 189 ülkenin yararına olduğunu belirtti.
Avrupalı bir kaynak, söz konusu açıklamaya ilişkin yaptığı değerlendirmede “Ticaret IMF’nin yetkilerinden değil. Ancak küresel kalkınmaya yönelik tehlikelere işaret ederek ticarete destek veriyor” dedi.
Küresel ekonomik krizin üzerinden yaklaşık 10 yıl geçti… Uluslararası ekonomi iyi bir yönde ilerliyor. Özellikle de bu sene hacminin yüzde 5,1 oranında artması beklenen hizmet sektörü ve mal ticaretinde durum iyi. Ancak ufukta gözüken ticaret savaşı yükselişte olan uluslararası ticareti tehdit etmeye başladı.
Donald Trump bu sene, yerel imalatçıları korumak için bir dizi koruyucu önlemler aldı. Öyle ki Washington, ocak ayında yaptığı açıklamada yurtdışından ithal edilen çamaşır makineleri ve güneş enerjisi ekipmanlarına yüksek gümrük vergisi getirildiğini duyurmuştu. Washington bu kararının hemen ardından ulusal güvenliğini tehdit ettiği iddiası ile çelik ve alüminyum ithalatına da ek gümrük vergisi getirmişti.
Washington, Çin’den ithal edilen mallara 50 milyar dolar değerinde ek gümrük vergisi getirmiş ve Trump yönetimi dünyanın ikinci ekonomi devini fikri ve teknolojik mülkiyet hırsızlığı ile suçlamıştı.
Lagarde, yatırımların ve ticaretin kalkınmanın iki ana çarkı olduğunu ifade etti.
Fransa Ticaret ve Maliye Bakanı Bruno Le Maire ise ticaret savaşının kalkınma için büyük bir tehdit olduğunu belirtirken Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ABD’ye yapacağı ziyaret sırasında Fransa yönetiminin bu konuyu Washington ile ilkesel düzeyde görüşeceğini söyledi.