Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İmran Han’ı bekleyen zorlu sınavlar | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Pakistan’ın yeni Başbakanı İmran Han’ın görevi, sadece iç politikadaki sorunları halletmekle bitmeyecek, Afganistan ve Hindistan’la yaşanan gerilimden, ABD ve Çin’le ekonomik ortaklık müzakerelerine kadar dış politikaya dair birçok zorlu sınavı da içerecek.

Eski bir kriket oyuncusu olan yeni Başbakan, göreve geldikten sonra katıldığı ilk televizyon programında, “Pakistan, barış olmadan gelişemez” demişti. Bu sözler, Pakistan gibi Afganistan’ın iç işlerine karışmakla itham edilen bir ülke açısından oldukça önemli.

Muhalif partilerden Pakistan Halk Partisi’nin genç lideri Bilaval Boto Zerdari ise Pakistan Parlamentosu’nun dünyaya açılan penceresi olarak bilinen Ulusal Üniversite’de gerçekleştirdiği bir konuşmada, “Komşularımıza karşı düşmanlık yaptık ve onları kaybettik. Artık Pakistan’a, sorunun bir parçası olarak bakılıyor, çözümün bir parçası olarak değil” dedi.

Öte yandan Amerikan ve Afgan hükümetleri, her fırsatta Pakistan’ın, Afganistan’da yönetime ve ABD’ye karşı savaşan radikal gruplar için güvenli bir sığınak olduğunu öne sürse de, İslamabad yönetimi bu iddiaları reddediyor.

Geçtiğimiz Haziran ayı başında, ABD Başkanı Donald Trump, Pakistan yönetimini “yalancılık” ve “iki yüzlülük” ile itham ederek, bu ülkeye milyonlarca dolarlık askeri desteği askıya aldı.

Yeni Başbakan’a ‘Taliban Han’ lakabı

Geçtiğimiz Pazar günü, Taliban’a karşı ateşkes ilan eden Afganistan Cumhurbaşkanı Muhammed Eşref Gani ise yeni Başbakanı can kulağıyla dinliyor. İmran Han’ın sürekli Taliban’la müzakere çağrısında bulunması ise Pakistan’da kendisine “Taliban Han” lakabı takılmasına sebep oluyor.

ABD’nin başkenti Washington’da bulunan Wilson Enstitüsü analistlerinden Huma Yusuf’a göre, İmran Han, Afganistan’ın güvenini yeniden kazanmak için iyi bir noktada. Kendisine yeni ve güvenilir bir yüz olarak bakılıyor.

Bu durum, İmran Han’ın, Pakistan’da sivillerin de ölümüne neden olan bir hava saldırısı düzenlemesi sebebiyle “vahşilik” ile suçladığı ABD açısından ise öyle gözükmüyor. 2013 yılında gerçekleşen saldırı üzerine İmran Han’ın yaptığı açıklamadan sonra taraftarları, Pakistan’ın kuzeyinden geçerek Afganistan lojistik destek götüren ABD’ye ait askeri konvoyların önünü kesmişti.

Huma Yusuf’a göre, İmran Han, ABD ile daha dengeli bir siyasi ilişki kuracak. Ancak, Pakistan’ın Çin’e yakınlaşması buna rağmen devam edecek.

Çin-Pakistan arasında kurulan ekonomik geçidin faaliyete başladığı 2013 yılından bu yana Pekin, İslamabad’ın önemli bir ortağı haline geldi. Bununla beraber zamanın ne getireceği belirsiz ve İmran Han’ın bu alanda şeffaf bir idare göstermesi gerekiyor.

Pakistan’ın ekonomik zorluklar yaşadığı kesin. Çünkü artık dış borçlarını kapatamayan İslamabad, gereğinden fazla ithalat yapıyor.

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Pakistan’a kredi vereceğine dair iddialar da var. Ancak, IMF’in baş paydaşı ABD, Pakistan’a kredi sağlanmadan önce bazı şartlar ileri sürebilir. İslamabad’daki yetkililerin umduğu gibi IMF’in yerini Pekin’in alması da ihtimal dahilinde.

Bitmeyen trajedi: Keşmir sorunu

İmran Han’ın vereceği bir başka dış politikadaki bir başka sınavı ise Hindistan meselesi olacak. Pakistan’ın Hindistan’dan ayrıldığı 1947 yılından bu yana iki ülke tam 3 kez savaştı. Savaşlardan ikisi, her iki tarafın da hak iddia ettiği Keşmir bölgesi için olmuştu.

Pakistan’ın yeni Dışişleri Bakanı Şah Mesud Kureyşi, geçtiğimiz Pazartesi günü, Hindistan’a “sürekli diyalog” çağrısı yaptı.

Hindistan ile ilişkilerde ‘ordu’ faktörü

Eski Başbakan Navaz Şerif de Hindistan ile ilişkileri normalleştirmeye çalışmıştı. Ancak, bazı gözlemciler, Şerif’in bu husustaki çabalarının, Pakistan dış siyasetinin etkin gücü olan ordunun düşmanlığını kazanmasına sebep olduğu görüşünde.

Pakistanlı Gazeteci Pervez Hudbui, dış siyasetin bu alanında herhangi bir değişimin olmayacağını savunuyor. Hudbui’ye göre, İmran Han’ın Hindistan’a yaklaşımı sınırlı olacak. Çünkü ordunun öfkesini çekmek istemiyor. Ayrıca, bu alanda karar yetkisi de ona ait değil.

Dışişleri Bakanı Kureyşi ise bu konuya dair soru bombardımanına tutulmasına öfkelenerek, yöneltilen eleştirileri reddetti. “Güvenlik birimlerinin bu konudaki görüşleri dikkate alınacak” diyen Kureyşi, “Ancak, Pakistan’ın dış siyaseti burada, Dışişleri Bakanlığı’nda belirlenecek” şeklinde konuştu.