Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İngiliz hapishaneleri nasıl radikalizm merkezlerine dönüştü? | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Radikal ideolojiye sahip kişileri yakalama konusunda uzmanaşan İngiliz güvenlik yetkilileri, aşırılık yanlılarını mahkum edip cezaevlerine koyma konusunda rekor sayıya ulaşsa da, bu durum radikal eğilimleri bulunan kişileri caydırma konusunda yeterli olmadı. Uzmanlar, İngiltere’deki cezaevlerinin radikalizm ve terörizmi besleyen merkezlere dönüştüğünü öne sürüyor.

Nuveyd Ali, Habin Hüseyin ve Muhib er-Rahman, 2013 yılında terörle ilgili yasaları ihlal etmeleri nedeniyle Belmarsh Cezaevi’nde bir araya geldiğinde diğer aşırılık yanlılarıyla olan ilişkileri onların radikal eğilimlerinin gelişmesine katkıda bulundu. Bir terörist oluşum kurma kararı aldılar ve kendilerine ‘Üç Süvari’ adını verdiler. Ordu ve polis kuvvetlerini hedef alarak terör eylemi düzenleme planı yaptılar. Güvenlik birimlerinin müdahalesi sonucu söz konusu plan engellendi.

The Independent gazetesinin haberine göre, ‘Üç Süvari’ oluşumu, ilk değil. İngiltere hapishanelerinde ilk kez bir oluşum kurulup, terör eylemi planlanmıyor. Uzmanlar, terörizm ve radikalizm destekçilerinin davaları nedeniyle mahkum sayısındaki artış göz önünde bulundurulduğunda, bunun son da olmayacağını ifade ediyor.

İngiliz hükümeti, radikallerin cezaevlerindeki nüfuzlarının yayılmasını engelleme çabalarını yoğunlaştırıp söz konusu mahkumları serbest bırakıldıktan sonra da takip etmeye devam ederken, uzmanlar, ‘test edilmemiş’ olarak niteledikleri yöntemlerin faydasını sorguluyor.

Londra King’s College’da Uluslararası Radikalizm Çalışmaları Araştırmacısı Rajan Basra ise cezaevlerinde olup bitenleri ölçmenin çok zor olduğunu söylüyor.

Avrupa’da suç ve terörizm arasındaki etkileşim üzerine araştırma yapan Basra, İngiltere’nin, en tehlikeli mahkumları yalıtılmış birimlere yerleştirirken, düşük düzeydeki terörist davalarda hüküm giyen kişiyi çeşitli cezaevlerine dağıtan ülkeler arasında yer aldığını belitti.

Açıklamalarına devam eden Basra, “Parmaklıklar ardında daha önce benzeri görülmemiş sayıda radikalizm yanlısı bulunuyor. Ancak kimse onların nasıl yönetileceğini bilmiyor. Ayırım politikası ve yalıtılmış merkezler iyi görünüyor olabilir. Ancak ne kadar etkili olacağını görmek için beklememiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

Öte yandan Radikalizmle Mücadele Komisyonu Başkanı Sara Khan, “İngiliz hapishanelerindeki radikalizm meselesi, her türlü aşırılığın incelenmesiyle ulusal bir sorun olarak gündeme getirildi. Hapishane uzmanları ve yetkililer, eski mahkumlar arasında aşırılık yanlısı fikirlerin yayılmasına ilişkin endişelerini dile getirdiler” dedi. Endişelerin dini radikalizmle sınırlı olmadığına işarette bulunan Khan, aşırı sağcı ideolojinin destekçilerinden de endişe edildiğini belirtti.

İngiliz hükümeti, binlerce kişiyi, radikalizmin nasıl tespit edileceği konusunda eğitiyor. Öte yandan polis, güvenlik hizmetlerinin geri kalanıyla işbirliği içinde, serbest bırakılanlardan herhangi birisinin oluşturduğu herhangi bir potansiyel tehdide karşı acil hamlede bulunuyor.

2017 yılının Nisan ayında, müdahalede bulunmak için İçişleri Bakanlığı ile cezaevi yönetimi arasında ortak bir birim kuruldu. Buna ek olarak cezaevlerinin içinde bir ulusal istihbarat birimi oluşturuldu.

Buna rağmen, Westminster’daki terör saldırısının kurbanları hakkında devam eden soruşturma sırasında mahkemede Halid Mesud’dan hayal kırıklığı ile söz edildi. Terörle bağlantılı bir davada serbest bırakılmasının ardından İngiliz istihbaratı (MI5) tarafından birden çok kez tespit edildi. Anjim Chaudhry liderliğindeki Muhajiroun grubunun da aralarında olduğu gruplarla iletişim kurmaya devam etti. Ancak yakın bir tehdit olarak görülmedi.

Öte yandan, takipçilerini DEAŞ örgütüne katılmaya çağırması üzerine hapis cezasına çarptırılan Chaudhry’nin yakın bir zamanda serbest bırakılması bekleniyor. Ancak İngiltere Adalet Bakanı, Chaudry’nin olağanüstü bir şekilde takip edileceğine dair söz verdi. Serbest bırakılması için katı koşullar konuldu.

Benzeri görülmemiş bir sayıda radikal hapsedildi

DEAŞ terör örgütünün, 2014 yılında sözde halifeliğini kurmasından bu yana, İngiltere terörle ilgili davalardan hüküm giyen 260 mahkumu serbest bıraktı. Öte yandan terörle ilgili suçlardan 228’i kişi mahkum edildi. Parmaklıklar ardında olanların yüzde 13’ünü aşırı sağcı taraftarlar oluşturuyor.

İngiltere Adalet Bakanlığı’na göre terörle mücadele meseleleri bağlamında takip edilen mahkumların sayısı 700 civarında. Bir hapishane yetkilisinin, The Independent gazetesine verdiği bilgilere göre Adalet Bakanlığı’nın işaret ettiği bu rakam, İngiliz hapishanelerindeki gerçek radikalizm yanlılarının sayısıyla uyumlu değil.

Cezaevi Servisi Sözcüsü de, “Radikalizmin hapishanelerimizde yayılmaması için her zamankinden daha çok mücadele veriyoruz. Aşırılık yanlıları için iki ayrı cezaevi açıldı. 17 binden fazla görevli bu konuda eğitildi” şeklinde konuştu. Cezaevi binalarını iyileştirmek ve uyuşturucu sorununu ele almak için yaklaşık 53 milyon dolarlık bir yatırıma işaret eden Sözcü, ayrıca 3 bin 500 yeni memur istihdam edildiğini ifade etti.