Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İngiltere, Brexit mücadelesinde eldivenleri çıkartıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Bakanlar, meslektaşlarını “merkep” diye niteliyorlar. Diğerleri ise kendilerini eleştirenleri tehlikeli deliler olarak niteleyerek karşılık veriyorlar. Eski bakan, hükümette meydana gelebilecek kargaşaya karşı uyarıyor. Siyasi bir danışman, önde gelen bakanlardan birisini ‘doğranmış et gibi kaba-kişinin çok aptal olduğunun kastedildiği bir tabir’ ve ‘kurbağa kadar üşengeç’ olduğunu belirten tweetle insanları şaşırtıyor. Bu durum milletvekillerinin hoşuna gitmiyor. Tehlikeyi hissediyorlar. Bunun için isyancı bakanları yıldırmak, hükümeti ve ülkenin çıkarlarını tehdit eden iç savaşı durdurmak için kesin önlemlerin alınmasını talep ediyorlar.

Kanat çatışmaları, Avrupa Birliği’nden ayrılmanın (Brexit) nasıl yürütüleceği ile ilgili farklı görüşlerin olması ve söz konusu ayrılmanın İngiltere ekonomisini, İngiltere’nin geleceğini ve uluslararası konumunu etkileyeceğinden kaynaklanan korkular sebebiyle İngiltere Başbakanı Theresa May hükümetinde gelinen son durum böyle. Geçmiş günlerde medya organları, Avrupa Birliği’nden sert ya da yumuşak bir şekilde ayrılıp ayrılmayacağı konusunda hükümetin Brexit’e karşı politikası çerçevesinde gel-gitlerin artmasıyla beraber hükümet içerisinde ve Muhafazakâr Parti çevrelerinde hâsıl olan çatışmaya yönelik açıklamaları, sızıntıları ve hikâyeleri kutladılar. 8 Haziran’da genel seçimlerde çekişmeyi ve parlamentoda pek çok sandalyeyi kaybetmesinin ardından konumu sallanan Başbakanın hilafetine tamah edenler arasındaki mücadele, söz konusu çatışmayı kızıştırıyor. Bu da başbakanı, İrlanda Demokratik Birlik Partisi’yle koalisyon konusunu araştırmaya zorluyor. Seçimlerin sonucunun netleşmesiyle birlikte Theresa May’in Muhafazakâr Parti’nin liderliğinden ve hükümet başkanlığından uzaklaştırılmasının an meselesinin olduğu anlaşılıyor. Makamına göz dikenler bıçaklarını hazırlayıp hasımlarına önceden vuruş yapmak için manevra yapmaya başladılar.

Muhafazakâr Parti, çıkarının geçici olarak Theresa May’in arkasına bağlanmakta olduğunu görüyor. Çünkü şu an hükümetinin düşüşü, muhalif İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’in 10 Downing Street(Başbakanlık konutu)’e ulaşmasının yolunu açabilir. İngiltere seçmeni Theresa May’i erken seçimlere çağırmasından dolayı onu cezalandırdı. Şu anki şartlarda özellikle de Brexit’in İngiltere’ye karşı sonuçlarıyla ilgili olarak artan endişeyle beraber seçmenlere seçim sandıklarına dönmeyi mecbur kılarlarsa belki de İngiltere seçmeni, muhafazakârları sert bir şekilde cezalandırmada gevşek davranmayacaklar.

Bugün İngiltere, Avrupa Birliği’nden ayrılmanın sonuçları ve problemleri karşısında açık bir şekilde endişeleniyor. Bunun için hükümeti eleştiren ve Brexit ve Brexit sonrası için hükümetin net bir politikaya ihtiyacı olduğunu söyleyen sesler artmaya başladı.

Bu çerçevede Brexit konusunda görevlendirilen bakan David Davis, Avrupa Birliği’nin Brexit müzakerecisi Michel Barnier’le görüşme yapmak için Avrupa Birliği merkezini ziyaret ettiği zaman bu hafta eleştiri oklarına maruz kaldı. Burada birkaç saat kalıp akabinde de Londra’ya geri dönmüştü. Daha kötüsü de Davis, etrafında ekibi olduğu halde fotoğraflarda çıktı. Önlerinde masada ne bir evrak ne de bir dosya vardı. Diğer yandan Barnier liderliğindeki Avrupa Birliği müzakere ekibi ise, dosyalarla donanmış haldeydiler. Bu durum pek çok insanı kızdırdı ve gazeteleri de “boş” ve “akılsız” diye nitelenen Davis’i alaya aldılar. Brexit’le ilgili Liberal Demokratlar Partisi sözcüsü Tom Brick fotoğrafa şöyle diyerek yorumda bulundu: İşte evraksız ve plansız bir hükümet. Hayatımızdaki en önemli müzakere için vakit yok.

Mali çevrelerde artan korku, endişe ve hükümet içerisinde meydana gelen mücadele gölgesinde bazı siyasi liderler, muhtemel senaryo hakkında konuşmak için ortaya çıktılar. Özellikle Avrupa Birliği ile ikna edici bir ittifaka ulaşılamazsa İngiltere, söz konusu senaryo gereğince Brexit kararını uygulamayı kabul etmeyecek. İnsanlar anlaşmaya varmadan ayrılmanın ülkeye pahalıya mal olacağı ve ekonomi üzerinde yıkıcı etkilerinin olacağı konusunda ikna oldular. Bu yıkıcı etkilerin diğer ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları imzalama vaatleri vererek telafi edilmesi mümkün değil. Ki bunun başarılması da uzun bir zaman alacak. Mezkûr anlaşmalar, dünyanın en büyüğü olarak addedilen Avrupa bloğuyla serbest ticaret kaybından kaynaklanabilecek boşluğu kapatsa dahi yeterli olmayacak.

Avrupa sistemi içerisinde kalmayı isteyenler, ortak Avrupa pazarıyla Gümrük Birliği’nde kalmak arasında farklı seçenek ve alternatifler ortaya atıyorlar. Eğer bir anlaşmaya varılmazsa ya da varılabilecek herhangi bir anlaşmayı kabul veya ret etmek ve Avrupa Birliği üyeliğinde kalmayı oylamak için seçmenlere gidilmezse bu, yumuşak bir şekilde çıkış ya da Brexit’i uygulamayı askıya almak diye adlandırılacak.

Eski Başbakan Tony Blair, Brexit’in yıkıcı etkilerine karşı bu hafta açık bir şekilde uyarıda bulundu. Diğer ekonomist ve siyasi liderlerin görüşleri, İngiltere’nin çıkarlarının Avrupa Birliği sistemi içerisinde kalmayı gerektirdiği şeklindedir. İngiltere, siyasi ve iktisadi olarak uluslararası sahada konumunu kaybetme tehlikesi yaşayacak ve içeride de felaket sonuçlarla karşı karşıya kalacak.

Dikkat çekici durum ise, Brexit referandumu esnasında ayrılma bloğunun medya kampanyasını yöneten kişi, Avrupa Birliği’nden ayrılma fikrinin belki de yanlış olacağını itiraf eden bir tweetle ortaya çıktı. İngiltere’nin düştüğü kurnazlığın hatasının bedelinin büyüklüğünü hisseden sadece o değil. Şu an bu hatadan nasıl çıkış bulunacağı konusunda tartışmalar ve çekişmeler meydana geliyor. Özellikle Muhafazakâr Parti’deki aşırı sağ çevrelerden ayrılma taraftarı olanların kıyasıya mücadele etmelerine rağmen hâlihazırdaki veriler durumun kendi çıkarlarına karşı seyretmeye başladığı izlenimini veriyor.