Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İnsan hakları örgütlerinden Katar’a kınama | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İnsan hakları örgütleri, Körfez kriziyle ilgili görüşlerini dile getiren yurttaşlarını vatandaşlıktan çıkaran Doha yönetimini eleştirdi. Vatandaşlıktan çıkarılma, yasama veya kanuni gerekçeler olmaksızın yapılıyor.

Katar’ın vatandaşlarına, özellikle de Arap aşiretlerine karşı uyguladığı yaptırımlar, vatandaşlık hakları göz önüne alındığında ve ifade özgürlüğü söz konusu olduğunda şaşkınlık verici sonuçlar ortaya çıkarıyor.

Arap İnsan Hakları Federasyonu (AFHR) Başkanı Dr. Ahmed el-Hamli, Birleşmiş Milletler’in (BM) vatandaşlıktan çıkarma uygulamaları hakkında endişe duyduğunu vurguladı.

Hamli, Katar vatandaşlarının herhangi bir yargılama veya yasal dayanak olmaksızın yurttaşlık haklarından yoksun bırakılmasının tüm uluslararası kanun ve yönetmeliklere aykırı olduğu hatırlattı.

AFHR Başkanı, bu dosyanın uluslararası insan hakları örgütleri için bir endişe haline geldiğini belirtti. “Katar vatandaşlarının siyasi davalara karışması ve vatandaşlık haklarından mahrum edilmesi, uluslararası mevzuatlara aykırıdır” ifadelerini kullanan Hamli, Doha’nın Arakanlıların vatandaşlıktan çıkarılmasına dair yaptığı kınama açıklamalarını şaşırtıcı ve komik bulduğunu belirtti.
Şair Muhammed bin Fattis el-Marri, “Arap kabilelerini yerinden etmek için özellikle kabilem Al-i Merra ve Hevacir aynı yöntemi kendilerinin kullanıldığını, Körfez krizine dair açıklama yapan vatandaşlarının ifade özgürlüğüne engel olan Katar yönetiminin çelişkili davrandığını” ifade etti.

AFHR Katar’ı, şair el-Marri’nin Katar vatandaşlığından çıkarılması üzerine şairlere ve entelektüellere karşı yürüttüğü hukuksuzca ve keyfi olarak uyguladığı baskıcı tutum sebebiyle kınadı.

Arap İnsan Hakları Federasyonu basın açıklamasında, vatandaşlığın doğal bir insan hakkı olduğunu vurguladı. Katar yetkililerinin şair Muhammed bin Fattis el-Marri’ye karşı yaptığı net ihlallerin, uluslararası ve insan hakları sözleşmelerin ihlali olduğuna dikkati çekerek, “vatandaşlık hakkının, fikir ve ifade özgürlüğü ihlal edilmesi Katar makamlarının kendilerinin demokrasi ve insan haklarına saygı duyan bir devlet oldukları söyleminin sadece bir propaganda olduğunu doğruluyor” ifadeleri kullanıldı.

AFHR tarafından yayınlanan açıklamada, şair Bin Fattis’in vatandaşlığının iptal edilmesi, Katar hükümetinin vatandaşlarından birine karşı keyfi uygulaması ifade ve fikir özgürlüğünü garanti eden insan hakları ilkelerine bariz bir şekilde aykırıdır. Kişilere vatandaşlığın verilmesi ve vatandaşlıktan çıkarılmasına ilişkin uluslararası kanun hükümlerinin doğrudan ihlal edilmesi halinde, belirli mekanizmalar ve kontrollere göre Katar hükümetinin kararı herhangi bir haklı gerekçe veya yasal zemin olmadan verilmiştir. Bu tutum mahkeme kararlarına veya adil yargılamalara dayanmamaktadır.” İfadelerine yer verildi.

Federasyon, “Katar hükümetini bu keyfi kararından dönmeye ve şair Muhamed Bin Fattis el-Marri’ye vatandaşlığının geri verilmesi çağrısında bulundu zira bu karar insan haklarına yönelik bir saldırıyı temsil ediyor. Herhangi bir terör eylemi ya da yasadışı faaliyette bulunmayan şaire verilen cezanın, herhangi bir yargı kararı verilmeden uygulandığını ve bunun yasal olmadığını” belirtti. Ayrıca AFHR, Katar makamlarını Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’ne ve ilgili tüm uluslararası belgeler tarafından garanti edilen düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı göstermeye çağırdı.

Bin Fattis ilk değil ve Katar Devleti’nin siyasetine karşı çıkan şairler son hedef olmayabilir.

Şair Muhammed bin el-Zayyib de Katar rejiminin hışmına uğrayarak hapse atılmıştı.

2005 yılında Katar yetkilileri, Beni Mare kabilesini toplu olarak vatandaşlıktan çıkardı. O dönemde, vatandaşlıktan çıkarılanların sayısı 6 bine ulaşmıştı.
On iki yıl sonra Doha aynı cezalandırma politikasına geri döndü. Katar yetkilileri Şeyh Talib bin Şarim el-Marri ve 50 aileyi vatandaşlıktan çıkarınca, Hevacir kabilesi ve Doha’nın popüler şairi Muhammed bin Fattis el-Marri’nin cezalandırılması eklendi.

Katar yasasının 13. maddesi, vatandaşlık hakkını devletin egemenlik kararı şeklinde tanımlıyor. 13. Maddeye göre Katar Emiri dışında hiç kimse vatandaşlık konusunda karar veremiyor. Bu nedenle, Katar yargısı bile mağdurların başvurabileceği vatandaşlığa geri dönüş olaylarına karar verme yetkisine sahip değil.