Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Irak: Dini liderler, seçimlerin boykot edilme çağrılarına karşı seferber oldu | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Iraklı dini liderlerin, Mayıs ayında yapılacak seçimlere katılması için öne çıkan siyasi kanatlarla hareket etmesinin ardından, boykot çağrılarının seçimleri etkilemesi konusunda endişeler arttı.

Politikacıların imamlar, davetçiler, cuma vaazları, dini dersler veya sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla yapılan boykot çağrılarının etkisini hafife almasına rağmen, bazıları bu seferberliğin endişe ve korkunun büyüklüğünü gösterdiğine inanmakta. Her ne kadar yaklaşan seçimlerin beklenen sonuçlarını değiştirmeyecek olsa da boykot çağrılarının, daha sonraki bir aşamada, siyasi sistemin meşruluğunu etkileyeceği düşünülüyor.

Öte yandan, önden gelen Şii liderlerden, Sadr Hareketi Lideri Mukteda es-Sadr ve Hikmet Hareketi Lideri Ammar el-Hekim, seçmenleri yoğun katılım göstermeye çağırdı. Seçimlere karşı artan boykotun ardından Sadr, Ahrar Hareketi adıyla seçimlere katılmayacaklarını, desteklediği seçim ittifakının temel dayanağı olan İstikamet Hareketi adıyla kurdukları yeni bir oluşum ile seçimlerde bulunacaklarını bildirdi.

Aynı bağlamda Sadr, yaklaşan seçimlere katılmama kararının, “Irak’a ihanet etmek ve yolsuzların dikenini güçlendirmek” olduğunu söyledi.

Destekçilerinden bazılarının seçimlere katılmama konusundaki isteksizliğiyle ilgili bir soruyu yanıtlayan Lider, “Allah’tan, seçimlerle beraber yolsuzluğun ortadan kaldırılması konusunda bize yardım etmesini temenni ediyorum” diye konuştu.

“Seçimlerden çekilmenin hareketlerini iptal etmeyeceğine ancak yolsuzluğun dikeni güçlendireceğine” vurgu yapan Sadr, “seçimlerden çekilen her kimse, sadece bize değil, tüm Irak’a karşı yolsuzlarla işbirliği yapmış birer hain olur” ifadelerini kullandı.

Hikmet Hareketi Lideri Ammar el-Hekim ise “söylentilerin ve yanlış bilgilerin artık eskiden olduğu gibi Irak halkını etkilemediğini” vurguladı.

Necef vilayetindeki bir aşiret toplantısında konuşma yapan Hakim, “güçlü ve onurlu bir devlet kurmak imkansız değildir. Elde edilen ve Irak halkının kurbanlarıyla gelen bu zaferleri korumak için önümüzdeki zorlukların üstesinden gelmek daha önemli bir hale geldi” açıklamasında bulundu.

Hakim, “Irak halkının, yalan bilgilere karşı bilinçlendirilmesi konusunda kabile liderlerinin her şeyi açıklığa kavuşturmak ve açıklamak için büyük bir rol oynadığını” düşündüğünü, belirtti.

Diğer yandan, Fazilet Partisi’nin Genel Sekreteri Nedim el-Cabiri, “yaklaşan seçimlerin, sahip oldukları mali kapasiteyle ve kendi iradeleriyle, siyasi paralarıyla oluşturulmuş Seçim Komisyonu ile araçlara sahip olmalarına rağmen, İslami liderler arasında kayda değer bir endişe oluşturduğunu” kaydetti.

Cabiri, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “ülkedeki sivil iktidarın artışından endişeleniyorlar…

Seçimlerin ritmini kontrol etmeye yönelik her türlü girişimde, kelepçeler kendilerine yöneltilmiyor ancak seçimlerin uzun zamandır açıklanan nedenlerden dolayı tamamen adil olmayacağı kesin” diye konuştu.
Genel Sekreter, “boykot seçeneğinin, din adamlarının bazı çağrılarından etkilenebilecek sıradan insanları içermediğini, seçimlerin kontrol edildiği ve gerçek seçimler olmayacağını” düşündüğünü açıkladı.

Cabiri, “boykot çağrılarının, sonuçları etkilemese de siyasi İslam güçleri için gerçek bir meydan okumayı temsil ettiğine ancak uluslararası güçlerin politik sistemin meşruluğu konusundaki ilgisini çekebileceğinden duyulan korku, onları değiştirmeyi ya da en azından değiştirmeyi düşündüğüne” dikkat çekti.

Diyala seçim koalisyonu adayı İbrahim Sumeydi, “sonuçlar zaten önceden belirlenmiş olsa bile, çağrının çoktan büyümeye başladığını” söyledi. Şark’ul Avsat’a konuşan Sumeydi, “adaylığını geri çekmeyi ve boykot etme kararı almayı” düşündüğünü söyledi.

Irak Türkmen Cephesi Başkan Yardımcısı Hasan Turan, “zaten çeşitli bölgelerde ve illerde seçimlere katılmayı reddetme eğilimi olduğunu, bunun, politik sınıfın son 14 yıldır insanlara sunduklarının gerçek bir kriz haline dönüşmesinin bir sonucu olduğunu” ileri sürdü.

Ekonomik koşulların, iktidarın barışçıl yoldan dönme ilkesine açıklık ve bağlılık olmamasının yanı sıra Irak fonlarının israfına neden olanların yenilenmemesi için bir engel haline geldiğini ve seçimlerin değişmesinin tek yolunun bu olduğunu belirten Turan, “seçim yasasının, adaylara daha büyük bir şans vermesi için gerçek değişime ihtiyacı var” ifadesini kullandı.