Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Irak gazetecilerinden biri üzerine | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Saddam Hüseyin’in varlığı boyunca, başkaları gibi, ben de, dışarıdan müdahil bir güç olmadan kimsenin onu yerinden edemeyeceğine inanmıştım. Birçok gurbetçi de Irak mukadderatını ve sorumluluğunu alabileceklerini iddia etmeye devam ettiler. Dışarıdaki Iraklılar arasında muhalif olanlar seslerini duyuracak örgütler organize etti ve ABD Kongresi Iraklı muhaliflere yardım etme maksadıyla 93 milyon dolar tahsis etme kararından sonra da mali destek aldılar.

Muhalefetin bu tutumu Iraklı eski gazetecilerden Adil Avni’yi hatırlattı, Bu adamın eskiden bekçilik yaptığı, hayat standartlarını yükseltmek için aklına gazetecilik yapmak gelmiş ve ‘El Havadis’ adında Bağdat’ta çıkarılan ilk akşam gazetesini çıkarmış. Bu gazete son olayları tiye alan son sayfa sütunlarıyla ünlendi. İkinci dünya savaşının o zor günlerinde Almanlarla ölüm kalım savaşında olan İngilizler, gazetecilerin desteğini almak için gazetecilere para yardımı yapıyorlardı.

Para yardımını sürekli alanlardan biri de Adil Avni idi. Arkadaşları Avni’ye ‘İşgalci İngilizlerin parasını nasıl olurda alırsın’ diye sitem ettiklerinde Adil Avni kendilerine ‘Onlardan maaş aldığım doğrudur, ama benden istedikleri faydayı alamayacaklar. Yazsam da yazmasam da durum değişmeyecek. Hem ben yazsam savaşı kaybedecekleri yok, benim yazılarım da onlara savaşı kazandırmayacak’ derdi.

Adil Avni’nin dediği doğru çıktı, İngilizler, fayda almaksızın, paralarını kendisine harcadılar, aynı şey de, Saddam’ın düşürülmesinde rolleri olmamasına rağmen, Iraklı muhalifler de para aldı.

Sonunda, İngilizler Irak’tan çıkarıldı, rejim düştü ve Abdülkerim Kasım Irak’ın başına geçti. Kasım’ın ilk icraatı, El Havadis Gazetesinin durdurulması oldu. Adil Avni ne yapacağını bilemedi. Kendine iş ararken geleneksel Irak Komünist Partisine rakip olacak ve bu sayede Abdülkerim Kasım’ın iyi meblağlar tahsis ettiği Yeni Komünist Parti’nin kurulacağı haberini duydu. General Kasım eski tüfek Marksistlerden emekliliğe ayrılmış Davut El Sayıg’ı çağırdı ve politbüro üyeleriyle bölüşmek üzere kendisine cömert bir meblağ verdi.

Kurulan yeni parti herhangi bir yandaş kazanamadı. Bir tek kendini kiraya vermeye hazır Adil Avni arkadaşımız partiye destek vermeye hazır olduğunu söyledi. Adil Avni yeni parti kuranlarla temasa geçti ve tabii ki, ülkenin tek liderinin maddi yardımlarından bir bölüm alma koşuluyla, gazetecilik hizmetlerini sunmaya hazır olduğunu bildirdi. Teklifini sunar sunmaz politbüro üyeleri: Defol git buradan, namuslu adamız biz, senin ise adın sanın çıkmış. Bizi rezil edip insanlara ifşa etmek mi istersin? Millete biz karşı şüphe uyandırmak mı istersin? Hadi Oradan! dediler.

İşte bu şekilde değerli gazetecimiz yoldaş Davut El Sayıg komünizmine katılma ve El Sayıg ekolü Marksizm ve maddi diyalektik konularındaki yorumlarından mahrum kaldık.

Adil Avni savaşçı yoldaş lakabını almadan, kimsenin bilmediği ve gayet sefilane bir hayat yaşadıktan sonra vefat etti. Ama doğruya doğru, dobra adamdı, günümüzde uydu TV kanallarında görmeye alıştığımız bazı kalemşörler gibi Arap milliyetçiliğini ve milli özgürlüğü savunduğunu iddia edip bu kulvarlarda kalem oynattığını söylemedi, para aldı ve aldığını itiraf etti. Kiralık kalem olduğunu açıkça söyledi, günümüzün yazarları gibi kalemini kiraya verip te namuslu olduğunu iddia etmedi.