Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Irak güçleri, DEAŞ’ı Telafer’den çıkarmaya hazırlanıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Iraklı liderler, Musul’a yeniden hâkim olduktan 5 hafta sonra, Telafer’de mevzilenen DEAŞ’ı hezimete uğratmak için, ABD desteği ile yola çıktıklarını bildirdi.

Uzun zamandır teröristlerin kalesi olan Telafer, Musul’un 80 kilometre batısında bulunuyor. Kent, Haziran ayında, DEAŞ’ın hüküm sürdüğü diğer alanlardan izole edilmişti.

Şehir, Irak Hükümet güçleriyle, güneyde gönüllüler ve kuzeyde Kürt Permerge savaşçılarıyla çevrilmiş durumda.

ABD ve Iraklı liderler, yaklaşık 2 bin teröristin halen şehirde olduğunu düşünüyor. Hava bombardımanı ve savaşın bittiğine ve aylarca yardımların ulaşmadığına dair şehre giren istihbarat bilgilerine rağmen yoğun bir çatışma olması bekleniyor.

Irak güçleri, 9 ay süren operasyonun ardından geçen ay örgütün ana kalesi Musul’u kontrol altına aldıktan sonra DEAŞ fiilen çökmüştü. Ancak Irak ve Suriye’nin bazı kısımları halen örgütün kontrolü altında. Bu bölgeler arasında teröristlerin eline düşmeden önce 200 bin kişinin yaşadığı Telafer de bulunuyor.

Telafer ve civar köylerden siviller haftalardır karanlıkta kaçıyor, ancak 2014 yılından beri şehre hâkim olan örgüt unsurlarından gelen ölüm tehditlerinden dolayı binlerce insanın kaldığı tahmin ediliyor.

Irak Genelkurmay Başkanı Osman El Ganimi, binlerce askerin cephede hazır bir şekilde Irak Başbakanı Haydar El Abadi’nin hücum emrini beklediğini söyledi.

Reuters’ın yayınladığı bir rapora göre, Iraklı liderler, Telafer’de konuşlandırılan askerlerin; öncelikle Irak ordusu, federal polis güçleri ve ABD tarafından eğitilmiş terörle mücadele güçleri olduğunu belirterek “İçlerinden bazılarının İran’da eğitim aldığı Haşdi Şabi’den ve gönüllülerden de katılım bekliyoruz” dedi.

Haşdi Şabi’nin katılımının ise bölge ile bağlantıları olan Türkiye’yi kaygılandırması da muhtemel.

Yine Reuters’a göre, 2003 yılındaki Irak savaşının ardından şehir, mezhep çatışmalarına sahne olmuş, bazı DEAŞ liderleri de onlardan ayrılmıştı.

Irak Ordu Sözcüsü Tuğgeneral Yahya Rasul ise, Irak ordusunun militanları etkisiz hale getirme amacıyla hava saldırılarına başladığını kaydetti.

Koalisyon tarafından kararlaştırılan hedefler, kara saldırılarına hazırlık mahiyetinde silah depoları ile komuta merkezlerini de kapsıyor. Savaş planında ise Irak Kuvvetlerinin, hava ve top saldırılarının altındaki şehre doğu, batı ve güney olmak üzere 3 yönden tedrici olarak yerleştirilmesi yer alıyor.

Irak ordusunun liderlerinden biri olan Tuğgeneral Necm el-Jubouri, Telafer savaşının nispeten kolay olacağını söyledi. Tahminlere göre de, kentte 2 binden az militan ve ailesi olduğu, onların da moralleri düşük, bitkin durumda oldukları bildirildi. Telafer’ı geçen hafta terk eden sakinler, militanların bitkin göründüğünü söyledi.

BM’ye bağlı Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Telafer ve çevresindeki köylerde kalanların sayısının 10 bin ila 40 bin kişi olduğunu tahmin ediyor.

Irak liderleri, militanlar da dâhil olmak üzere, şehrin içinde hala bir grup insan bulunduğunu ve ailelerinin sayısının 5 bine ulaştığını açıkladı.

Yardım grupları ise, şehrin büyük bölümünde kitlesel göç beklemediklerini, nüfusun çoğunluğunun zaten ayrıldığını bildirdi.

Geçtiğimiz Pazar günü, Uluslararası Göç Örgütü (IOM), göçmen kamplarına gönderilmeden önce, Telafer ve çevre bölgelerden kaçan 2 bin 760 kişinin uygulamalarını tamamlamıştı.

“Her an ölümü düşünerek korku içinde yaşıyorduk.” şeklinde açıklama yapan Emekli öğretmen Hac Mahmud, karısı ve 4 çocuğu ile savaştan kaçanlardan, şu anda Hamam El Alil kampında yaşıyorlar.

Sakinler, kaçmaya çalışanları gözetleyerek onlara ateş açan teröristlerden karanlıkta korkuyla kaçtıklarını anlattı. 20 yaşındaki Khalaf, “Akşam namazı saatlerinde kaçtık, DEAŞ örgüt üyeleri camideydi, bu yüzden bizi yakalayamadılar. Bizi yakalasalardı kafamızı vururlardı” şeklinde konuştu.

Khalaf, çocuğu ve diğer 40 kişi ile birlikte Kisa köyünden kaçanlardan, Peşmerge kontrol bölgesi yakınlarındaki güvenli bölgeye ulaşıncaya dek bütün bir gün boyunca yürümüşlerdi.