Irak parlamentosu, hükümetin kurulmasına yönelik ilk oturumun düzenlenmesinin ardından yeterli milletvekili sayısına ulaşamadıkları gerekçesiyle bir sonraki oturumu 15 Eylül’e erteledi. Üst düzey bir Iraklı politikacıya göre ise ABD ve İran da durumu kendi lehlerinde çözüme kavuşturmak için daha önce benzeri görülmemiş bir şekilde çaba sarf etmeye başladı.
Oturumun ilk günü Irak’ta hükümetin kurulması için “en büyük koalisyonun kurulmasına” yönelik siyasi partiler arasında yaşanan ihtilaflara sahne oldu. Hukuk Danışmanı Ahmed el-İbadi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Anayasada Temsilciler Meclisi’nin ilk oturumunda en büyük parlamento bloğunun kurulmasına dair açıkça bir bilgiye yer verilmiyor” dedi.
İbadi açıklamasının devamında şunları söyledi:
“76. madde öncelikle cumhurbaşkanının, cumhurbaşkanlığı seçim tarihini takip eden on beş gün içinde Bakanlar Kurulu’nu oluşturmak için en büyük parlamento bloğu adaylarını belirlemesini ön görüyor. Bu görev, Temsilciler Meclisi Başkanı’nın ve yardımcısının seçilmesinin ardından ortaya koyulacaktır. En büyük parlamento bloğu önerisi, ilk oturumda sadece Yüksek Federal Mahkeme’den geldi.”
Bir diğer Iraklı politikacının Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamaya göre, “ABD- İran çatışması, başbakan aracılığıyla hükümetin kurulması üzerinde gölge oluşturdu”. Politikacı açıklamasında şunları söyledi:
“Kitlelere, kişiliklere ve liderlere uygulanan baskılar çerçevesinde ve bir sonraki başbakan adayının profilini belirlemek üzere ABD’li ve İranlı taraflar en büyük bloğun oluşturulması konusunda dahil oldu. Geçmiş dönemlerde Amerikalıların ve İranlıların görevi bu seferkinden daha kolaydı. Şii evi birleştirilir, çoğunlukla başbakan adayının seçimine, birkaç aday arasında açık bir iç mekanizma ile karar verilirdi. Bu durumların hiçbirinde İran’ın veto hakkı yoktu. ABD’liler de özellikle Obama döneminde ayrıntılara girmek istemiyordu. İranlılar, lehlerine olan boşlukları doldururken durum bugünkü gibi ABD baskısının İran’ınkinden fazla olduğu gerçeğinden de tamamen farklıydı.”
Yetkili, ABD’nin “tek başbakan adayının Dr. Haydar İbadi olması” yönünde ısrarlarını sürdürdüğünü, İranlıların ise tek şartının “kendilerine karşıt herhangi bir ismin başa gelmemesi” olduğunu söyledi.
İran’ın Haydar İbadi’ye yaklaşımına dair soruya da yanıt veren Iraklı politikacı, “İbadi’nin ABD’nin İran’a yaptırımları konusuna yaklaşımı ve durumu ABD lehine çözüm tavrı, İran’ın tavrında kendisine karşı tam bir değişikliğin yaşanmasına neden oldu. Belki de İbadi’nin Karun Nehri konusunda İran ile yapılan müzakerelere dair son yaklaşımı veya Irak’ın çıkarını İran’ı memnun etmek için kullanmaması, ilişkilerinin sonlanmasının da göstergesi oldu.”
Meclis başkanlığı için Sünni bir adayın seçilememesinin yanı sıra Sünni aday sayısının 6’ya çıkması durumu daha da karmaşık hale getirdi. Selahaddin Valisi Ahmed Cuburi, 5 Eylül’de yaptığı açıklamada meclis başkanlığına aday olduğunu açıkladı. Aynı şekilde “Ulusal Eksen Cephesi” koalisyonundan Talal el-Zubayi, Enbar Valisi Muhammed el-Halbusi, Sünni siyasetçi Cemal Kerbuli ve İslami Parti’den Reşid el-Azavi’nin de meclis başkanlığına aday olduğu iddia edildi.
Sünni eksen içerisindeki Arap Projesi sözcüsü Ömer el-Hamiri, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Sünni liderler şu an parlamento başkanının seçimine yoğunlaştı. Seçimleri kazanan herhangi bir milletvekili, aynı zamanda başkanlık adaylığını da kazanacak. Farklı siyasi bloklardan oluşması dolayısıyla ‘Ulusal Eksen’ koalisyonunun birden fazla adayı var. Bu nedenle koalisyonun güç unsuru, birçok kesim tarafından zayıflık olarak görünmüyor. Bu görevi üstlenecek kişinin adaylık süreci, özellikle de her bir adayın eksen kapsamında başkanlık için yarışabileceği on noktaya sahip olması, belirli mekanizmalar gerektirir. Şii ve Kürt bloklardan tüm taraflarla aday olacak ismin diğer görüşleri de dikkate almasına yönelik diyaloglar sürdürülüyor.”
Hikmet Akımı lideri Ammar el-Hekim de ulusal çoğunluk hükümeti kurulması çağrısı yaptı. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı bilgilere göre Hekim’in bürosu tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Ammar el-Hekim, İngiltere’nin Irak Büyükelçisi ile görüşmesi sırasında ülkede hizmet ve kalkınmayı geliştirmek için bir sonraki hükümete dair kararı alma sürecini hızlandırma gerekliliğini vurguladı” ifadelerine yer verildi. Açıklamada ayrıca şunlar belirtildi:
“Hekim, ulusal çoğunluk seçiminin Irak’ta kurulmasından bu yana siyasi sürece eşlik eden birçok soruna çözüm getirdiğini ve aynı zamanda bu seçimin güçlü, sağlam ve cesur bir hükümet kuracak denklemi oluşturan bir proje olduğunu belirtti.”