Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Irak-İran savaşının izlerini halen üzerinde taşıyan Mendili | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İran-Irak sınırı/Mendili: Fazıl en-Neşmi

Kasım Ebu Mellak, 8 yıl süren, çok sayıda insanın hayatına mal olan ve iki ülkeye de yalnızca acı bırakan, acımasız İran-Irak savaşının sona erdiği 1988 yılında Bağdat’ta doğdu.

Ebu Mellak’ın Bağdat’ta doğması tamamen tesadüfi değildi. Uzun yıllar, Mendili’nin merkezinden 40 kilometre uzaklıktaki ‘Tursan el-Hamad’ köyünde yaşayan dedesinin bölgedeki savaştan kaçması sonucunda burada doğduğunu söyledi.

Kaçış, Bağdat’ın 160 kilometre doğusundaki Mendili’nin güvenli köyü Ayetullah’a obüslerinin ilk atışlarıyla 1980 yılında başladı.

Kırsalın temiz havasını soluyan, açık gökyüzünü seyreden köylü bir aile için hem savaştan kaçmak hem de başkent Bağdat’taki akrabalarının yanında yaşamak, oldukça zordu.

Savaşın ardından yeniden köyüne dönen Mellak, dedesinin ölümü ve babasının sağlık sorunları sebebi ile tarla ve yaylalarda çalışarak ailesinin geçimini sağlıyor.

Fakat Mendili ve çevresindeki köyler halen 8 yıllık savaşın acı hatıralarını taşıyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Ebu Mellak, birkaç gün önce yakınlardaki bir köyde mayına basan bir çobanın hayatını kaybettiğini, Mendili şehir merkezinden yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki dağlık bölgede bulunan askeri sığınakta, İran top mermisiyle vurulmuş Iraklı bir askerin iskeleti ile kimlik kartının bulunduğunu söyledi.

Mellak, savaşın kalıntıları ile iç içe yaşıyor

Savaşın sona ermesinin üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen, Kasım Ebu Mellak, her gün savaşın kalıntıları ile iç içe yaşıyor. Bu kalıntılardan biri de Irak askerleri tarafından kurulan güvenlik hattı.

Bu hat, savaş sırasında İran topçu mermilerinden ve roket atarlarından kaçan sivil araçların, orduya ait araç konvoylarının zarar görmeden geçip gitmesini sağlamak için Irak güçleri tarafından yapılan bir ‘toprak örtüsü’.

Yüzlerce kilometrelik hat

İran sınırı boyunca yüzlerce kilometre uzunluğundaki bu hat, Vasit, Diyala ve Mendili üzerinden geçip, kuzeyde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bölgesindeki Süleymaniye yakınlarında bulunan Hanekin’e kadar uzanmaktadır.

Savaşta, amcası ve babasının iki kuzeninin öldüğünü söyleyen Ebu Mellak, bu yüzden, “Savaş, barışla sonuçlansa bile, sonuçları ve etkileri onlarca yıl devam ediyor. Örneğin, nüfusun çoğunun savaş sebebiyle uzak bölgelere taşınmasından sonra büyük bir vilayet olan Mendili, Baas rejimi tarafından küçük bir kasabaya dönüştürüldü. Bölge insanlarının buna itiraz etmesine rağmen, sorun halen çözülmedi” ifadelerini kullandı.

Ebu Mellak, Irak’ın doğu şehirlerinden biri olan ve İran’ın İlam eyaletine birkaç kilometre uzaklıktaki arkeolojik bir bölge olan Mendili’nin nüfusunun çoğunun savaş sebebiyle göç etmesi ve sahip olduğu ünlü hurma bahçelerini kaybetmesiyle büyük zarar gördüğünü söyledi.

1866’da antik şehir bulundu

Diyala eyaletinin başkenti Bakuba’nın merkezine yaklaşık 93 kilometre uzaklıkta, Hemrin Sıradağları’nın sonunda bulunan Mendili’de 1966’da Irak hükümeti tarafından yapılan kazılarda nehri, pansiyonları, evleri, meyve bahçeleri ve medeni yaşamda kullanan eşyaları ile antik bir şehir bulundu. Bu şehir İslâm fethine kadar, Fars ve Selçuklu ülkeleri için bir yaşam alanıydı. Ancak Mendili, son olarak tarihte, savaş sırasında İran güçleriyle doğrudan temas hattı olarak yer aldı. Bölgede, Araplar, Kürtler ve Türkmenler bir arada yaşamaktadır. Bu haberin araştırmalarının yapıldığı sırada, Kasım Ebu Mellak, İran sınırındaki dağda geçirdiği yaklaşık bir ayın sonunda Tursan el-Hamad köyüne yeni dönmüştü.

Dağda ya da uzak ovada yaşamak, bölge insanı tarafından ‘el-Azib’ olarak adlandırılıyor. Çobanlar, koyun ve keçileri otlatmak üzere bereketli toprak aramak için köydeki evlerinden uzaklaşırlar. Ebu Mellak’ın da ailesine ait yaklaşık 350 küçük baş hayvan var.

Kasım Ebu Mellak, bir sürü için yem maliyetinin günlük yaklaşık 250 bin dinar olduğunu ve bir aylık toplam maliyet oldukça külfetli olduğundan el-Azib’e gittiklerini söyledi. Ebu Mellak, “Bugün, bizi varacağımız noktaya kısa sürede ulaştıran modern araçlarımız var. Ayrıca temiz su deposu, çadır ve şiltelerimizi taşıma kolaylığı sağlıyoruz” şeklinde konuştu.

Bu yıl, ailesinin topraklarında buğday ve arpa yetiştirmesi engellendiği için Ebu Mellak el-Azib’e gitmek zorunda kaldı. Ayrıca İran’ın Kirmanşah eyaletindeki Sumar şehrinde bulunan ‘Kenakir Nehri’nden gelen suyun azalması bölge halkını tarımcılıktan mahrum etti.

İran ile Irak’ı bir birinden ayıran nehir, Hemrin dağına nüfuz ederek, Mendili’deki çiftlik ve meyve bahçelerini sulamak için birkaç kola ayrıldıktan sonra Irak ovasına dökülür.

Kasım Ebu Mellak’ın ailesi için kurduğu el-Azib çadırı, İran sınırından sadece birkaç kilometre uzaklıkta bulunuyor. İranlı çobanlarla önyargılar olmadan aynı bölgede buluşuyorlar. Fakat sınır noktası, Ebu Mellak’ın ailesine çoğu zaman savaş ve barış içinde yaşanan trajedileri ve kayıpları hatırlatıyor. Aile, savaşın sona ermesinin üstünde geçen onlarca yılın ardından hala savaşın izlerine tanıklık ediyor. Bu yüzden Ebu Mellak ülkesindeki savaş sayfasının sonsuza dek kapanmış olmasını umuyor.