Irak’ta Mayıs ayında yapılacak seçimler daha başlamadan Iraklı politikacılar arasında tartışmalara neden oldu.

Irak Başbakanı Haydar İbadi seçimlerin kararlaştırılan tarihte, yani 12 Mayıs’ta yapılmasında ısrarcı. İbadi, seçimlerin ertelenmemesi yönünde karar alınması için Federal Mahkemeye başvurdu.

Sünni, Kürt ve bazı Şii güçler tarafından desteklenen Irak Meclis Başkanı Selim Cuburi ise seçimlerin yıl sonuna kadar ertelenmesini talep ediyor. Sünniler ertelemeye gerekçe olarak DEAŞ’tan kurtarılan bölgelerden iki milyon insanın tehcir edildiğini, halen yerlerine dönemediğini ve bu koşullarda yapılan seçimlerin bazı sınırlı güçlerin lehine olacağını savunuyor.

Irak’taki siyasi güçlerin geçen aylarda Irak parlamentosunda seçim yasasının üç ayrı versiyonunu kabul etmemesi dikkatlerden kaçmadı. Bu versiyonlardan ilki Cumhurbaşkanı Fuad Masum, ikincisi Bakanlar Kurulu ve üçüncüsü meclis üyeleri tarafından sunulmuştu.

Seçimle ilgili bir diğer tartışma da silahlı kanada sahip olan siyasi partilerin seçimlere girememesiyle ilgili Irak Bakanlar Konseyi’nin aldığı karardır.

Bu kararın parlamento milletvekillerinden Bedir Tugayı lideri Hadi el-Amiri’nin seçimlere girmesini önlemeye yönelik olduğu açık. Ayrıca bu karar sayesinde Asaib Ehl El-Hak lideri Kaiz El-Hazali, Haşdi Şabi milislerini yöneten Dava partisi üyesi olan Ebu Mehdi el-Mühendis ve Ebu el Fadl El Abbas milisleri lideri Evs El Hifaci de dâhil olmak üzere seçimlere katılımı engellenecek olan silahlı gruplara liderlik eden politikacılar da var.
ABD’den yapılan açıklamalar ise seçimlerin kararlaştırılan tarihte yapılması yönünde. Washington, seçimlerin adil ve özgür bir şekilde yürütülmesi için Irak’a lojistik ve maddi yardımda bulunacağını açıkladı.

Sorulması gereken soru şu: Irak seçimleri bu enkaz haline gelmiş ülkede güvenlik ve istikrarı sağlayabilir mi? Irak’taki etkili siyasi güçler halen ulusal birliği gerçekleştirmeyi reddetmekte ve Irak’ı kurtarmak için belirli bir siyasi gündemi kabul etmemektedirler. Irak’ı bugün yöneten ve Şii partiler ile milislerle ittifak halinde olan Dava partisi, Şii olmayan Iraklı akımlara veya azınlıklara dayalı; Sünniler, Hıristiyanlar, Asurîler, Kürtler ve diğerleri gibi herhangi bir serbest hareketin ya da rekabetin önünü açmayı reddetmektedir. Şiî siyasi güçler, Şii kuvvetler tarafından kontrol edilmeyen bir hükümeti ya da parlamentoyu da reddediyor.

Irak’ın doğmakta olan demokrasisi, demokratik olmayan güçlerin ve partilerin varlığı nedeniyle çarpıtıldı… Günümüzde Irak’ta halk yığınlarını istismar, manipüle etme ve oylarını satın alma amacıyla dini sloganlar savuran, fetvaları kalkan edinen askeri partilerin yanı sıra milisleri maskelemek amacıyla 200’ü aşkın siyasi partinin olması sizce akıl ve izanın kabul edeceği bir şey mi?

Bugün Irak’ın sorunu hükümetin isteği doğrultusunda seçimlerin zamanında yapılması veya Sünniler ve Kürtlerin istediği gibi ertelenmesi değildir. Irak’ın sorunu, 2003 yılından bu yana Kürdistan’ın otonom bölgesi dışında kalan Irak’ın tümünün politik ve ekonomik istikrarsızlık içinde yaşıyor olmasıdır. Şunu hatırlatmakta yarar var; Kürdistan’daki ekonomik ve politik kazanımlar Kürt akımları arasındaki anlaşmazlıktan önce bazı güçler tarafından bağımsızlık referandumu yapılana dek sürmüştü.

Irak ve demokrasisi hükümet içindeki yolsuzlukları ortadan kaldırmadan başarı ve ekonomik istikrar sağlayamaz. Irak, petrol, insan ve tarımsal kaynakları bakımından zengin bir ülkedir. Fakat vatanlarının ve halklarının birliğine inanan, vatandaşlar arasında din, mezhep, milli veya bölgesel farklılıklara inanmayan bireylerin varlığına rağmen Irak yoksulluktan şikâyet ediyor. Irak’taki tüm yolsuzlukla mücadele kampanyalarının hükümet, parlamento ve partilerin üyelerinden dolayı başarısız olduğunu hatırlatmakta da fayda var.

Irak’ın yeniden inşasıyla ilgili uluslararası bir konferans önümüzdeki ay Kuveyt Şeyh’i Sabah El-Ahmed El Sabah himayesinde Kuveyt’te yapılacak.

Sorulması gereken başka bir soru da şu: Liderleri yolsuzlukları durdurmayı kabul etmeyen, son 14 yılda ülkenin gelişmesine önem vermeyen, elektrik hizmetleri, su, eğitim, sağlık, yollar benzeri hizmetleri sunmayı önemsemeyen bir ülkenin yeniden inşa edilmesi için nasıl fon sağlanabilir? Nasıl para toplanabilir?

Irak’ın Birleşmiş Milletler yönetiminde yeniden yapılandırılmasına ve uluslararası yapılanma fonlarının Irak’ın inşasını üstlenmesine yönelik küresel bir eğilim var. Zira kimse mevcut Irak liderlerine güvenmiyor.

Irak toplumunun bütün kesimlerinin çıkarlarını göz önüne alan bir ulusal hükümetin gölgesinde Irak’ın güvenliğinin ve istikrarının oluşmasını temenni ediyoruz.