Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Irak seçimlerin ardından yeni kabinesini arıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Bağdat: Hamza Mustafa

Mukteda es-Sadr liderliğindeki Sadr Hareketi’nin öncülüğünü yaptığı Sairun İttifakı’nın seçimlerden zaferle ayrılması, Irak siyasetinde ‘dinamo’ etkisi yarattı.

Irak’ta yapılan seçimlerin ardından Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimin galibi Mukteda es-Sadr’ı telefonla arayarak tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Iraklı Türkmenlerin Kerkük’teki seçimlerde bazı ‘usulsüzlüklerin’ meydana geldiğini ve bunun da kendilerini mağdur ettiğinden bahsettiklerine değinerek, Mukteda es-Sadr’dan söz konusu usulsüzlüklerin tespiti ve düzeltilmesi için gerekli desteği vermesini istedi.

Seçimlerde yaşanan gelişmelerin ardından Irak Parlamentosu, seçimlerle ilgili önemli bir karar almaya çalışıyor. Parlamento bu çerçevede, seçimleri yasalar çerçevesinde iptal edebilir ya da oylar elle sayılabilir. Bir diğer ihtimal ise yurtdışı oyları geçersiz sayılabilir. Gözlemciler bu çabaları, dengelerin yeniden karılması olarak görüyorlar. Çünkü seçimlerden birinci olarak çıkan Mukteda es-Sadr ile üçüncü olarak ayrılan Zafer İttifakı’nın lideri Başbakan Haydar İbadi’nin bir araya gelerek koalisyon oluşturması kolay değil. Zira Irak siyaseti elde edilen sonuçlara dayanıyor ve seçimlerin birincisi ile üçüncüsünün bir araya gelerek parlamentonun en büyük bloğunu oluşturmasını engelliyor.

Yoğun görüşmeler başladı

Son birkaç gündür, siyasi partiler ve taraflar arasında en büyük bloğun oluşturulması amacıyla yoğun istişareler yapılıyor. Sairun ve Zafer İttifakları ile Hadi el-Amiri liderliğindeki Fetih İttifakı ve Nuri el-Maliki liderliğindeki Hukuk Devleti İttifakı arasında bir mücadele yaşanıyor.

Bununla birlikte, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) önde gelen partileri Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Kürdistan Demokrat Partisi’nden (KDP) birer heyet, en büyük bloğun oluşturulması konusunda çeşitli siyasi partilerle istişarelerde bulundular.

“Mevcut müzakereler farklı değil”

Konuyla ilgili olarak Değişim Hareketi (Goran) eski lideri ve milletvekili Mesud Haydar, IKBY’deki mevcut bölünmelere rağmen, tüm işaretlerin, görüşmeler ciddi hale geldiğinde Kürtlerin bir heyetle Bağdat’a gideceklerini belirtti. Mesud Haydar, mevcut müzakerelerin, önceki hükümetleri oluşturmak için yapılan müzakerelerden farklı olmadığını vurguladı.

Irak’ta gerçek bir siyasi süreç oluşması için olumlu bir muhalefetin olmasının önemine dikkat çeken Haydar, yinede ciddi konuşmak için erken olduğunu kaydederek, “Özellikle KYP ve KDP arasında olmak üzere Kürtler, diğer Irak güçleri gibi, kartların yeniden karılmasına ihtiyaç duyuyorlar” dedi.

Kürtlerin başbakanlık için belli bir adayı destekleyip desteklemediğine dair Haydar, Kürtlerin temsilcilerinin de belirttiği gibi, herhangi birinin önüne kırmızı çizgiler koymadıklarını vurgularken kendilerini ilgilendirenin kişiler değil, program olduğunun altını çizdi.

Başbakanlık için düşünülen isimler hakkında ise Haydar, “Böyle isimler şuana kadar henüz dillendirilmedi. Bu nedenle ortaya çıkan her şey bilgi balonlarıdır” şeklinde konuştu.

Öne çıkan isim İbadi

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir kaynak dün, bir sonraki hükümetin başbakanlığı için aday gösterilen önemli isimleri açıkladı. Buna göre şuan en çok öne çıkan isim, mevcut Başbakan ve Dava Partisi’nin Siyasi Büro Başkanı Haydar İbadi. Ardından Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Falih el-Fayad geliyor. Bu isimlerden biride Sadr Hareketi’nin eski liderlerinden ve eski milletvekili Kusay es-Süheyl. Son olarak ise Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Muhammed Sudani’nin adı bu isimler arasında yer alıyor.

Sadr Hareketi içerisinde Maysan Valisi Ali Devai’nin adının bu başbakanlık için geçtiğini belirten kaynak, Devai’nin daha sonra 1980 yılında Saddam tarafından idam edilen Şii lider Muhammed Bakır es-Sadr’ın oğlu ve Mukteda es-Sadr’ın kuzeni Cafer es-Sadr’ın isminin alternatif olarak açıklanmasıyla geri çekildiğini kaydetti.

Çarpıcı isimler ön plana çıkıyor

Kaynak, Fetih İttifakı’nın en büyük bloğu oluşturması halinde Irak eski Sağlık Bakanı Dr. Salih el-Hasnavi’nin başbakanlık için güçlü bir aday olacağını belirtti. Salih el-Hasnavi’nin ılımlı bir figür ve tüm taraflar için kabul edilebilir olduğuna dikkat çeken kaynak, aynı şeyin Sadr Hareketi Siyasi Bürosu Başkanı Ziya el-Esedi için de geçerli olduğunu vurguladı.

Komünist Parti’ye bombalı saldırı

Öte yandan önceki akşam Irak Komünist Partisi’ne iki bombalı saldırı düzenlenirken olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Irak Komünist Partisi Siyasi Büro üyesi Casim el-Halfi, partisinin yolsuzluk yapanların tekerleğine çomak sokan reformları ve projeleri sebebiyle başta seçimleri kazanan Sairun İttifakı olmak üzere reformlara karşı çıkan kesimleri saldırının sorumlusu olmakla itham etti.

Halfi, Komünist Parti Genel Merkezi dahil olmak üzere bu gibi girişimlerin başlattıkları reform ve değişim hareketini engellemeyi amaçladığını kaydetti. Müzakere edecekleri temel meselelere de değinen Halfi bu konuları, mezhepçi ve ırkçı yaklaşım hegemonyasından kurtulmak, üst düzey kişilere ait yolsuzluk dosyalarını açmak, insanlara temel hizmetler sunmak, ülke ekonomisini çeşitlendirmek, komşu ülkelerle dengeli ilişkiler kurmak ve kapsamlı bir geliştirme programının başlatılması olarak açıkladı.

Bu projelerin yozlaşmış taraflar için hoş karşılanmadığına değinen Halfi, “Ama bizim açımızdan, tüm bu zorluklar, kararlılığımızın ve hırsımızın önünde bir engel değil” ifadelerini kullandı.

“Böyle giderse skandalların sonu gelmeyecek”

Diğer yandan Cumhurbaşkanı yardımcısı ve el-Irakiye lideri İyad Allavi, Irak’taki siyasi sürecin skandallarla boğuştuğunu söyledi. Allavi yayınladığı açıklamada, “Bütün siyasi sürecin yeniden gözden geçirmenin zamanı. Iraklılar siyasi sahnedeki büyük düşüşe ve her gün bir yenisi yaşanan skandallar şahit oluyor. Milletvekilleri Perşembe günü meclise girmiş olabilirler ancak Irak basınına sızan bilgiler Seçim Komisyonu’nun artık tarafsız olmadığını ortaya çıkardı. Böyle devam edilirse skandalların, zulmün ve aksiliklerin sonu gelmeyecek” ifadelerine yer verdi.