Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Irak Ulusal Kongresi Genel Başkanı: Hala Irak’ın geleceğine dair bir vizyonumuz yok | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Bağdat: Hamza Mustafa

Irak Ulusal Kongresi Genel Başkanı Aras Hebib Kerim, Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinden sonra Irak’ı yöneten siyasi kadronun, 15 yıllık değişimin ardından, siyaset ve ekonomi alanlarında net bir vizyon sahibi olmadığını söyledi.

Genel Başkan Kerim, “Politikamız, başarılı sonuçlara karşı bir hırsın olmadığı, daha az iddialı bir temele dayanmaya devam ediyor. Farklı alanlardaki başarısızlıklar sebebiyle beklediğimizin çok daha altında kalıyor” ifadelerini kullandı.

“Irak ekonomisi arayış içerisinde”

Herhangi bir ülkenin kalkınması için mali ve ekonomik politikalara ihtiyaç duyulduğunu ancak Irak’ta halen bu alanlarda böyle bir politikanın olmadığının altını çizen Irak Ulusal Kongresi Genel Başkanı, “Bu durum, rejimin çöküşünden kısa bir süre sonra, ekonomisi serbest piyasaya dayanan bir sistem ya da sosyalist veya kapitalist bir sistemi benimseyen bir devlet olma arayışı içerisinde kimliğimizi kaybetmemize sebep oldu. Irak’ta özel sektör ile resmi kurumlar hâlâ bir birine karşı düşmanlık beslerken, bu iki alan arasındaki yakınlığın, gelişmiş ülkelerde gerçek bir ilerlemenin bel kemiği olduğu açıkça ortadadır” şeklinde konuştu.

Bloklar, etnik ve mezhep üzerine kurulmuştu

Yaklaşmakta olan ve 12 Mayıs’ta yapılması planlanan seçimlerin hazırlıkları devam ederken Irak’ın siyasi sahnesinin vizyonuna dair yaptığı açıklamalarını sürdüren Kerim, Irak siyaset sahnesi, 2003’ten bu yana üç kez yapılan yakında dördüncüsü yapılacak olan seçimlere bağlı olduğunu belirtti. Son üç parlamento seçimleri sırasında, bugün bile devam eden, etnik ve mezhep boyutlarına dikkat çekerek, neredeyse tüm siyasi blokların bu yönde değişim gösterdiği ve tüm hükümetlerin bunun üzerine inşa edildiğini söyledi. Bununla birlikte, bugün neredeyse her şeyin farklılık gösterdiğini söyleyen Habib, geçmiş yıllarda olduğu gibi, blokların büyüklüğünün net olmadığı ve yine daha önce olduğu gibi herhangi bir bloğun 90 sandalyeye sahip olup olmayacağının belirlenmediğini kaydetti.

Etnik ve mezhep temellerine dayanan blokların parçalanmasının, bir sonraki seçimleri yürütecek olan liste ve blokların oluşumunun doğasına olumlu yansıdığını, hemen hemen herkesin seçimlere bireysel olarak katıldığını belirten Kerim, “Etnik köken ve mezhep artık listelerin temelini oluşturmuyor. Bu durum kayda değer bir gelişme” dedi.

Gruplar farklı listelerde yoğunlaşıyor

Sünniler, Şiiler ve Kürtler bugün farklı listelerde yoğunlaştıklarını söyleyen Irak Ulusal Kongresi Genel Başkanı, bunun da doğru yolda oldukları anlamına geldiğini ve böylece hükümetin sağlam temeller üzerine oluşturulmasının beklendiğine dikkat çekti.

Başbakan İbadi’nin ‘Zafer’ adlı seçim koalisyonuna dahil olmasına sebep olan nedenler hakkında ise Habib, şunları söyledi; “Zafer listesinin ana özelliği, bağımsız olarak girdiğimiz ve uygulamadaki kotaları bozduğumuz için, katılımın partizan ya da bireysel olmamasıydı. 522 kişilik listede, 170 Sünni, aralarında Kürtlerin de bulunduğu 25 Hıristiyan yer alıyor. Ayrıca, kadınlara yönelik kotayı da kırarak Bağdat’tan 6’sı kadın 6’sı erkek toplam 12 aday çıkarılırken yine aynı şekilde Selahaddin ve Ninova vilayetlerinde listelerin başında sünni adaylar yer aldı.”

“Petrol fiyatlarındaki düşüşün bedelini özel sektör ödedi”

Irak ekonomisinin geleceği hakkında bir işadamı olarak görüşleri açıklayan Habib, “Irak’taki özel sektörde, vizyon ve planlarda gerçek bir değişiklik olmadıkça sizi hayal kırıklığına uğratabilecek birçok konu var. Farklı özel sektör alanlardaki birçok yatırım aracılığıyla yaşam çarkı dönerken, 2014 yılı sonrasında petrol fiyatlarındaki düşüşün bedelini özel sektör ödedi” şeklinde konuştu.

“Irak bir petrol ülkesidir”

Geleceğe yönelik ekonomik bir plan oluşturmak konusundaki ilgi eksikliğine işaret eden Habib şu ifadeleri kullandı; “Irak bir petrol ülkesidir. Fakat hala petrolü dönüştürmüyoruz ve yakıyoruz. Bu yüzden oluşan kirlilik, güneyde çok sayıda kanser vakalarının yaşanmasına sebep oluyor. Petrol ihracat kaynaklarına sırtımızı dayamamızı sağlayacak petrokimya endüstrisini geliştiremedik ve pratiğe dökemedik. Çünkü veriler, mali yolsuzluk ve idari başarısızlık nedeniyle 1 trilyon dolarlık kaybımızın olduğunu söylüyor.”

Irak’ın Arap ülkelerine yönelmesi ve bunun gelecekteki muhtemel olumlu sonuçlarına ilişkin bir soruyu ise Habib, Başbakan İbadi’nin, tümüyle olumlu bir ilişki sürdürmeyi başardığını, bunun da gelecekte yapılacak çalışmalara olumlu yansımaları olacağını belirtti.