Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Irak’ın İran’dan Devrim Muhafızları endişesi: Korkuyoruz | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Geçtiğimiz Mayıs ayında Hasan Fadam, 329 kişilik Irak Ulusal Meclisi’ne seçilen 45 Şii grup üyesinden biri olduğunda askeri üniformasını şık bir takımla değiştirdi. Fadam, İran’da askeri eğitim almış ve Irak’ta DEAŞ ile savaşmıştı. İran destekli silahlı grupların Irak parlamentosundaki koltuklarını ikiye katlamasından sonra ise siyasete atıldı. Bu grupları temsil eden Fetih Koalisyonu da en büyük ikinci siyasi blok haline geldi.

Reuters tarafından yayınlanan bir makaleye göre savaş meydanlarındaki başarılarını bir seçim zaferine dönüştüren grupların 8 üyesi, yeni platformlarını nasıl kullanacaklarına dair planlarını açıkladı. Gruplar, iç güvenlikten dış politikaya kadar siyaseti etkilemek için her zamankinden daha iyi bir konumda görünüyor. Eski Başbakan Haydar el-İbadi ise yaptığı açıklamada, söz konusu grupların Irak’ı birleştirme çabalarını baltalayacağına dair endişelerini dile getirmişti.

Doğmakta olan yeni demokrasi, yıllarca süren mezhep çatışmalarının ardından Sünni, Kürt ve Şii taleplerini dengelemeye çalışıyor. Nitekim ekonomi de DEAŞ’a karşı mücadele sonrasında toparlanma yolunda ilk adımlarını attı.

İbadi, grup liderlerinin bu yılki seçimlere katılmasını engellemeye çalışmıştı. Başbakanlık döneminde kendisine yöneltilen “Askeri üniforma giyen bir kimsenin siyasi görüşü nasıldır?” sorusuna yanıt veren Haydar el-İbadi, bu durumun dünyanın herhangi bir yerinde gerçekleşemeyeceğini ve yasak olduğunu söylemişti. İbadi ayrıca, grup üyelerinin, Irak’taki seçim yasasına uymak için askeri rollerini bırakması gerektiğini vurgulamıştı.

Washington’daki bazı kesimler, konuya dair endişeli. Öyle ki Senato’daki Cumhuriyetçi üyeler, Irak’ta İran destekli gruplara (Ashab-ul Ehlul Hak ve Nuceba Hareketi) yaptırım uygulamayı ön gören bir yasa tasarısı hazırladı. Yasayı destekleyen senatörler arasında ise David Perdue, Marco Rubio ve Ted Cruz yer alıyor. Ancak bu durum, İran’ı korkutmadı. Tahran’da üst düzey bir yetkili olarak görev yapan eski İranlı büyükelçi, “Iraklı kardeşlerimizle düzenlediğimiz toplantılarda, ABD’nin Irak’ı sömüremeyeceğinden emin olduk” dedi.

İran’ın Irak’taki müttefiklerinden biri de seçimlerde 21 koltuk kazanan Bedir Örgütü. Bedir Örgütü’ne liderlik eden Hadi el-Amiri, yirmi yıl boyunca İran’da sürgündeyken Saddam Hüseyin’e savaş açtı. Bedir’deki yerel bir lider olan Kerim Nuri, detaylara girmeden “İran ile iletişim devam ediyor” ifadelerini kullandı. Irak hükümetinde güvenlik danışmanı Hişam el-Haşimi de İran’ın Şii politikacılarla temas halinde olduğunu belirtti.

Öte yandan Iraklı Şii din adamı Ali Sistani, Şiilere 2014 yılında DEAŞ’a karşı mücadeleye katılmak için çağrı yaparken, Hasan Fadam da bu çağrıya cevap veren on binlerce Şii’den biriydi. Fadam ayrıca 3 bin 400 savaşçıyı içeren “Fecr” oluşumuna öncülük etti. DEAŞ’ın Bağdat’ın güneyindeki Cerf el-Sahr şehrinden kovulmasından sonra Fadam, el-Hille bölgesindeki yerel yönetime, DEAŞ bağlantılı oldukları iddiasıyla Sünnilerin bölgedeki emlak mülkiyet haklarının iptal edilmesi için baskı uyguladı. El-Hille’deki yerel meclis ise bu talebi kabul etti.

Mayıs ayındaki seçimlerde el-Hille’yi temsil eden Fadam, şu anki vaktini siyasete adadığını belirtti. Hasan Fadam, yolsuzlukla mücadelede temsil ettikleri mesajı doğrulamak için Şii televizyon kanallarındaki birçok programa katıldı. Aynı şekilde yardım talep eden birçok kişi de Fadam’ın ofisine ziyarette bulundu. El-Hille de, Irak’taki birçok kasabada olduğu gibi temel hizmetlerden yoksun; yolları bozuk, tıbbi tesisleri yıkılmak üzere ve yüzlerce genç işsiz.

Şehrin diğer tarafında ise Fadam’ın yandaşları tarafından yönetilen bir hastane mevcut. Söz konusu hastane, silahlı grupların unsurlarına ve halka ücretsiz hizmet sağlıyor. Hastalar ise sistemin ilaçlarla dolu bir eczanesinden faydalanıyor. Hastane odaları da Irak’taki çoğu sağlık kuruluşundan daha temiz. Bu çerçevede Fadam yaptığı açıklamada, “Nihayetinde ülkemizi yeniden inşa etmek için siyasete dönmemiz gerekiyor. Ülkenin imarı ve güvenliğinin korunması sadece iyi bir siyasi yönetimle sağlanabilir” dedi.

Diğer taraftan siyasi açıdan faaliyet gösteren bir grubun üyesi Falah el-Hazali, Suriye iç savaşında Beşşar Esed’e destek veriyor. Şam yakınlarındaki bir Şii ibadethanesini savunurken gözlerinden birini kaybetti. Şu anda petrol zengini ülkenin güneyinde yer alan en büyük ikinci Irak şehri Basra’da çalışıyor. Ofisinin duvarlarında, İran Dini Lideri Ali Hamaney ve Ayetullah Humeyni’nin fotoğrafları asılı. 2014 yılında parlamentoya gelen el-Hazali, ikinci dönemine başlayacak.

Bu çerçevede Falah el-Hazali yaptığı açıklamada, “ABD’lilerin, Irak’ı kendilerinin bir köyüymüş gibi görmemesi gerekiyor. Irak, derin bir tarihi olan bağımsız bir devlettir. ABD, hiçbir surette Irak ile ilgilenmemeli” ifadelerini kullandı. El-Hazali ayrıca, “İran, hükümet aracılığıyla Irak kuvvetlerinin ve Haşdi Şabi’nin silahlandırılmasında aktif bir rol oynadı” dedi.

İran gibi, ABD’nin Irak’taki varlığına karşı çıkan el-Hazali, hükümetin, ABD ile ortak askeri işbirliğini gözden geçirmeye zorlamak için bir yasa tasarısı hazırlanması gerektiğini söyledi.

Irak’ta yaklaşık 5 bin 200 ABD askeri bulunuyor. ABD liderliğindeki uluslararası koalisyon sözcüsü, “DEAŞ’ın kontrolündeki bölgelerin istikrarını sağlamaya yardım etmek için” kendilerine ihtiyaç duyulduğu sürece askerlerin Irak’ta kalmaya devam edeceğini belirtti.

Falah el-Hazali de Fadam gibi, kirli su, altyapı bozulması ve yolsuzluk başta olmak üzere Iraklıların gündelik meselelerine değindi. Basra’da bulunan ofisini yolsuzluğa kanıt bulabilecek herkese açan el-Hazali, 100 vakayı içeren bir dosya hazırladığını aktardı. Falah el-Hazali, Eylül ortasındaki ilk parlamento toplantısında da parlamentoya Basra’daki su krizi, elektrik kesintileri, işsizlik ve yolsuzluk protestolarına tanık olan “trajik durumu” araştırmak üzere bir heyet gönderilmesi çağrısı yaptı. DEAŞ’ın yenilgisinden sonra şu anki asıl hedefinin yolsuzlukla mücadele olduğunu belirten el-Hazali, yolsuzluğun DEAŞ’tan sonraki en kötü ikinci durum olduğunu vurguladı.

ABD yaptırımlarına maruz kalan gruplardan biri olan Ashab-ul Ehlul Hak’ın da aralarında bulunduğu diğer birçok unsur aynı görüşü paylaşıyor. Dicle Nehri yakınlarındaki Kut şehrinde yaşayan ve Ashab-ul Ehlul Hak üyesi Saad el-Huseyni de parlamentoda yer alıyor. DEAŞ’la mücadele sırasında savaşçıların mevziilerdeki mevcudiyetini sağlamak ve ölmeleri halinde gerekli faaliyetleri düzenlemek üzere Ashab-ul Ehlul Hak’ın lojistik meselelerden sorumlu. Basra’daki protestoların, hükümetin birbiri ardına yaşadığı başarısızlıklardan kaynaklandığını söyleyen el-Huseyni, “Gösteriler, yolsuzluğun tüm devlet kurumlarına yayıldığı konusunda büyük bir kanıttır. Bir sonraki adım yolsuzlukla mücadele etmek olmalı. Parlamentoda bir milletvekili olduktan sonraki asıl hedefim, vatandaşlara hizmet edecek yasalar yürürlüğe koymak ve yolsuzluğu ortadan kaldırmak için hükümet performanslarını takip etmek olacak” ifadelerini kullandı.

Bazı Iraklı politikacılar ve askeri yetkililer de İran’ın Irak’ta Devrim Muhafızları’nın bir modelini yaratmak için Şii gruplardan yararlanmaya çalıştığı konusunda endişeli.

Bir yerel meclis üyesi ve iki eski üst düzey Iraklı yetkiliye göre, İran’ın Irak’taki en yakın ortağı olan Bedir Örgütü, Bağdat’ın 90 km kuzeyindeki Safra sınır geçidinde, Irak Kürdistan Bölgesi’nden taşınan mallar için gümrük vergisi topluyor. Bu bağlamda söz konusu meclis üyesi, Bedir Örgütü’nün ayda en az 12 ila 15 milyon dolar elde ettiğini belirtti. Bedir’de yerel bir komutan olan İmad Cafer ise, örgütün para toplamak için sınır geçidini kullandığı iddialarını reddetti.

Aynı şekilde 3 döviz bürosu sahibi ve bir polis kaynağı da Bağdat’ın kalabalık olan sokaklarındaki döviz bürolarının, faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için söz konusu silahlı gruplara ücret ödediğini belirtti.

Irak devlet bütçesi, DEAŞ’a karşı mücadele sırasında silahlı gruplara 1 milyar dolar tahsis etmişti.

Haşdi Şabi unsurları, genel olarak 200 dolarlık bir asker maaşına kıyasla 600 dolar maaş alıyor.