Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Irak’ın Özerk Kürdistan bölgesi ekonomik krizle boğuşuyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Irak Elektrik Bakanlığı’nda çalıştığı 15 yıl boyunca Saman Kadir aylık 500 dolar maaş alıyordu. Ama Kadir, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) iflas etmemek için maaşlarda kesintiye gitme politikasını uygulamak zorunda kaldığında maaşının yarısını kaybetti.

Maaşındaki kesintiye ek olarak 51 yaşındaki Kadir’in anlattığına göre, geçen yıl Eylül ayında gerçekleştirilen ve başarısız olan bağımsızlık refarandumunun ardından aylık gelirini arttıran küçük işleri de kaybetti.

Hasta eşi ve dört çocuğu ile yaşadığı ve basit eşyalarla döşenmiş küçük evinde AFP’ye konuşan Kadir, o zamanlardan beri maaşının biraz arttığını ama daha kesinti öncesine ulaşmadığını söyledi. Bu nedenle her ay sonu onun için bir sorun teşkil ediyor. Çünkü faturaların, kızlarının üniversite taksitlerinin, eşinin İran’daki tedavi masraflarının ödenmesi gerekiyor.

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde ekonomik gelişme, kesilen maaşlar ve korkan yatırımcılar arasında sıkışıp kalmış bir durumda.

Bugün parlamento seçimlerine gidecek olan IKBY, sorunlu ve gerilimli Ortadoğu bölgesinde yatırımcıların cenneti olarak bilinirdi. Ama DEAŞ’ın 2014’te ülkeyi istila etmesi ve IKBY’nin en büyük ve özerk şehri Erbil’in kapısına kadar dayanması, petrol fiyatlarının gerilemesi, yolsuzluk, Bağdat’ın bölgenin bütçesine yaptığı katkıyı durdurması, gelirlerinin %80’den mahrum etmesi tüm bunlar Kürdistan’ın ekonomisine büyük bir darbe vurdu.

AFP’ye konuşan Erbil yakınlarındaki Soran Üniversitesi Kürdistan Sosyal Bilimler Merkezi Müdürü Adil Bakvan: “2017 başlarında ekonomik kriz felaket seviyesine ulaştı. Çalışan nüfusun %60’nı oluşturan memurlar, maaşlarının yarısını kaybettiler. Hatta bazılarının maaşlarındaki kesinti oranı %75’e ulaştı. Birçok yatırımcı bölgeyi terketti ve başlatılan projeler yarım bırakıldı. Yoksulluk sınırı altında olanların oranı ise %15’e yükseldi” dedi.

Bağımsızlık refarandumu, Bağdat’ın ve uluslararası toplumun karşı çıkmasına rağmen geçen yıl gerçekleştirilmişti. Buna karşılık, Bağdat merkezi hükümeti, başta Kerkük petrol sahası olmak üzere tüm çekişmeli bölgelerde kontrolü tekrar ele geçirdi, Kürdistan’ı ikiye böldü ve bağımsız bir devlet için tüm umutları ortadan kaldırdı. Kürdistan’ın petrol sahalarında ve Kerkük’te günde 600 bin varil petrol üretiliyordu. Bunun 550 bini Türkiye’nin Ceyhan limanı aracılığıyla ihraç ediliyordu. Kerkük petrolünü kaybetmeleri ile Kürtler siyah altın kaynaklarının yarısını kaybetmiş oldular.

Bağımsız bir devlet hayalinin yıkılmasıyla, 2003 yılında Saddam Hüseyin rejiminin yıkılmasından beri Kürdistan’da yönetimi paylaşan büyük partilerin uyguladığı adam kayırmacılığın resmi kurumlara ek yük bindirdiği ve petrol gelirlerine bağlı bir ekonomide kurtarılabilecek ne varsa kurtarmak için Kürtlerin önünde, federal bütçeden paylarını belirleme müzakerelerine dönmekten başka çare kalmadı.

Bakvan: “Geçen nisan ayında Washington’un doğrudan müdahalesinin ardından Bağdat ve Erbil arasındaki gerilim azaldı. Ama daha tam olarak iyileşmedi. Halihazırda Bağdat Kürdistan’a federal bütçedeki payının bir kısmını yani aylık 1 milyar dolar ödüyor” dedi.

Ancak Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, Bağdat’ın uyguladığı ve altı aydır devam eden hava ablukası, İran ve Türkiye ile arasındaki sınır kapılarının kapanması nedeniyle kaynaklarını çeşitlendirme mücadelesi veren Kürdistan’daki bütçe açığının kapanması için çok daha fazlasına ihityaç olduğunu belirtiyorlar.

Irak Kürdistan Yönetimi’nin ikinci büyük ili olan Süleymaniye’nin Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Nevzat Gafur, bu yılın başından itibaren ekonomi ve yatırımlarda iyileşme görülmeye başladığını vurguladı.

Bu yılın bölgenin tamamın da turizm, konut, sanayi ve hizmet alanlarında 400- 500 yeni projenin başlatıldığını kaydetti. Gelecek dört yıl içerisinde 40 binden fazla iş fırsatları sunulacağını da sözlerine ekledi. Kürdistan’da 18-34 yaş arası beş gençten bir tanesi ise yakın bir zamanda yayınlanan uluslararası rapora göre iş bulma ümidinin olmadığını belirtti.

Aynı şekilde ekonomide görülen kısmi iyileşme, toplumsal öfkeyi de engelleyemedi. Öğretmenler, doktorlar, memurlar ve hatta peşmergeler haftalarca süren ve can kayıplarının yaşandığı gösteriler düzenlediler.
Ailelerin birçoğunun aylık 850 dolardan daha az bir gelir ile yaşamaya çalıştığı bu bölgede, bugün yapılacak ve refarandumdan sonra ilk olma özelliğini taşıyan parlamento seçimleri halk açısından faydasız bir teselliden başka bir şey değil.

Sosyal Bilimler Merkezi Müdürü Bakvan: “Siyasi düzen tarafından marjinalleştirlen, büyük oranda ekonomik gelirden pay alamayan ve eğitim sisteminden dışlanan toplumsal gruplar, politikacılara hiçbir şekilde güvenmiyor. Topluma entegre olamayan bu toplumsal gruplar, seçecekleri herhangi bir partinin hayat şartlarını iyileştirebileceğine inanmıyorlar” açıklamasını yaptı.

Her ne kadar uzmanlar seçimlere katılımın düşük olacağına işaret etselerde 20 yaşındaki Rawa Burhan, yeni Kürdistan hükümetinin Irak hükümeti ile ilişkilerinde yeni sayfa açması umuduyla, bugün yapılacak seçimelerde oy kullanacağını söylüyor.

Aylık gelirleri sert bir şekilde1700 dolardan 800 dolara gerileyen iki memurun çocuğu olan genç, Erbil’in bütçe konusunda bir anlaşmaya varması ve halkı bu zor hayat koşullarından kurtarması gerektiğini düşünüyor.