Irak, Peşmerge kuvvetlerinin tartışmalı bölgelerdeki varlıklarıyla ilgili ihlal ettiğini açıkladı. Ardından Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Peşmerge Bakanlığı Genel Sekreteri General Cabbar Yaver, konuya ilişkin yaptığı açıklamada ortada böyle bir anlaşma olmadığını duyurdu. “Peşmerge ve Hükümet güçleri arasındaki temas hattındaki durum oldukça hassas. Her an çatışma patlak verebilir” uyarısında bulundu.
Gerilimin artmasıyla birlikte Peşmerge güçleri, muhtemel bir saldırıya karşı mevzilerini güçlendirmeye başladı. Cabbar Yaver, konuya ilişkin olarak, Şark’ul Avsat’a yaptığı açıklamada, “Bağdat, Kürt tarafına tahakküm kurmak için keyfi şartlar dayatıyor” diye konuştu.
Irak yönetiminin şartlarını kabul ettirmek için sürekli olarak tehditkâr bir dil kullandığını ve bu dilin can sıkıcı olduğunu söyleyen Yaver, Bağdat ile aralarında herhangi bir anlaşma olmadığını belirtti. Merkezi hükümetin kontrol altına aldığı tüm bölgelerde çatışmalar yaşandığını ifade Peşmerge Bakanlığı Genel Sekreteri “Kuvvetlerimiz, Kerkük’ten, Altınköprü’ye kadar uzanan bölgelerdeki çatışmalarda 40 şehit ve 156 yaralı vermiştir” ifadelerini kullandı.
Yaver, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Merkezi Hükümet, müzakere için Genelkurmay Başkanı Osman el-Ganimi’yi görevlendirdi. Kendisi, Perşmerge Bakanı’ne 4 maddeden oluşan bir anlaşma müsveddesi sundu. Peşmerge Bakanı ise Ganimi’ye 5 maddeden oluşan kendi teklifini iletti. İki taraf şu ana kadar bizim bozduğumuz iddia edilen herhangi bir anlaşmaya imza atmamıştır. Bu tek taraflı bir adımdır ve sorunlara sebep olarak yeni bir çatışma yaratabilir. Temas bölgelerindeki durum oldukça hassas. Her an bir çatışma durumu patlak verebilir.”
Hükümet tarafından yapılan açıklamayı yalanlayan Peşmerge Bakanlığı Genel Sekreteri Cabbar Yaver, Peşmerge’nin Irak Hükümet güçleriyle 2014’te olduğu gibi yeniden koordinasyon kurmak istediğini söyledi:
“Biz yeniden iletişim kurmak istiyoruz. Buna rağmen Merkezi Hükümet, üzerimize tahakküm kurmak ve tartışmalı bölgelerde tek taraflı bir kontrol sağlamak istiyor. Hiçbir şekilde bizimle askeri ortaklık kurmak istemiyorlar. Bu yüzden bize ilettikleri anlaşma müsveddesine itiraz ettik. Bize yenilgiye uğramış bir kuvvet gibi yaklaşmalarını kabul etmiyoruz.”
Yaver’in dikkat çektiği bir diğer husus ise petrol rafineleriydi:
“Hükümet, IKBY tarafından Türkiye’ye petrol akışını sağlamak için kurulan stratejik boru hatlarına el koymak istiyor. Öyle görülüyor ki Irak, Türkiye ve İran bu yönde mutabakata varmış. Buna karşılık, Irak hükümetini, kuzeydeki PKK varlığına karşı harekete geçirmek için anlaşmışlar. Bunun manası, Irak hükümetinin bizimle koordinasyon kurmaması karşılığında bölgede üçlü bir koordinasyon kurulmuştur. Fişhabur bölgesinin bizim için büyük bir önemi vardır çünkü Türkiye’ye giden petrol hatları buradan geçiyor.”
Reuters Haber Ajansı’nın Irak Petrollerini Pazarlama Şirketi (SOMO) Genel Müdürü Ala el-Yasiri’ye dayanarak verdiği haberde ise “Merkezi Hükümet, IKBY’den bağımsız olarak gerçekleştirdiği petrol ticaretini durdurarak, petrol ticaretini SOMO’ya devretmesini istiyor” bilgisi verildi. Yasiri ise Irak Hükümeti’nin, Türkiye’nin SOMO’ya Kerkük-Ceyhan hattını işletme izni vermesi için görüşmelerin sürdüğünü vurguladı.
IKBY Peşmerge Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada, Irak Hükümeti’ne Türkiye sınırında ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon Güçleri’nin de katılımıyla ortak askeri güç konuşlandırmayı teklif etmişti. Irak Hükümeti’ne çatışmaların önlenmesi için 5 maddeden oluşan bir anlaşma teklifi sunduğunu ilan etmişti.
Irak Ortak Operasyon Komutanlığı, önceki gün yaptığı açıklamada, “IKBY yönetimi, üzerinde anlaşmaya vardığımız anlaşma müsveddesinden vazgeçmiştir” ifadesini kullanmıştı. Erbil yönetimini anlaşmalara ihanet etmek ve Irak askerlerini öldürmeye çalışmakla suçlayan açıklamada “Hükümet kuvvetleri, sınırların güvenliğinden ve sivilleri korumaktan sorumludur. Kuvvetlerimize kan akmaması yönünde kesin talimatlar verilmiştir” denildi. Erbil’e bağlı kuvvetlerin, bölgedeki askerlere tek bir füze ya da roket fırlatması ve sivillerin canını tehlikeye atması halinde yasalara dayanarak söz konusu silahlı grupların bölgeden atılacağı uyarısında bulunuldu.