Önümüzdeki mayıs ayında düzenlenecek parlamento seçimlerinde Irak tarihinde bir ilk yaşanacak. Ülkenin siyasi tarihinde ilk kez Şii din adamları ile kominist bir parti oylamaya ittifakla girecek. Irak genelinde neredeyse bütün Şii çevrelerin ittifaka karşı olmasına rağmen Şii Din adamı Mukteda es-Sadr bir zamanlar ‘dinden uzak insanlar’ ve ‘laik bir devlet kurma peşindeler’ diye suçladığı Kominist Parti ile beraber seçim kampanyası yürütecek.
Sadr hareketinin önde gelen isimlerinden ve aynı zamanda seçim mitinglerinin organizatörü İbrahim Cabiri, Fransız Haber Ajansı’na (AFP) yaptığı açıklamada “Bu ittifak Irak’ta bir ilk. Bu ittifak, Ilımlı İslam hareketlerinin ve diğer vatandaşların istedikleri reformları yapmak için Iraklıların yaptığı bir devrim’’ dedi.
Cabiri kırmızıya çalan sakalı, siyah sarığı ve boydan boya uzanan abasıyla Bağdat’ın göbeğindeki Tahrir Meydanı’nda her cuma düzenlenen hükümet karşıtı protestolara ve coşkulu kutlamalara eşlik katılıyor. Cabiri, ‘’Biz bu ittifaka şaşırmadık. Çünkü zaten bütün şehirlerimizde iki yıldan fazla bir süredir bölünmelere karşı mücadele veriyoruz’’ dedi.
Söz konusu protestolar, sivil toplum örgütlerine bağlı aktivistlerin yolsuzluğa son verme ve hizmetlerin iyileştirilmesi gibi bir dizi reform talepleriyle 2015 yılının temmuz ayında Sadr Hareketi’ne başvurmalarıyla başladı. Irak Kominist Partisi Genel Sekreteri Raid Fehmi, AFP’ye yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Bu talepler elbette bölücü bir karakter taşımıyor. Aksine bu talepler ulusal ve sivil alanda atılacak adımlarda sosyal adaleti tesis etmek için yapılıyor. Burada önemli olan İslami ve laik harekete bağlı kesimlerin ortak işbirliğine izin vermesidir. Birliktelik aynı ideolojiye sahip olmayan iki hareket arasında başladı ve siyasi ittifaka evrildi.”
‘’Reforma doğru yürüyenler’’ ismi verilen ittifaka katılan siyasi bloğun içerisinde Irak Kominist Partisi ve İstikamet Partisi de yer alıyor.
İki farklı hareketin mensupları Tahrir meydanında bir arada bulunmasına rağmen siyah aba giyen kadınlar başörtüsüz diğer kadınlarla konuşmadan sadece karşılıklı tebessüm etmekle yetiniyorlar. Aynı şekilde siyah elbise giyen din adamları bir arada bulundukları takım elbiseli ve kravatlı diğer kimselerle iletişim kurmuyor.
Tahrir Meydanı’nda kalabalığın içerisindeki göstericilerden Kasım Muvazini de, ‘’Bu ittifak garip karşılanacak bir durum değil. Sadr hareketi ister Hristiyan olsun isterse kominist olsun fark etmez. Tüm parti ve kesimlere karşı açık bir yapıya sahip. Biz tek bir halkız ve bayrağımız tek’’ dedi.
2003 yılında ABD’nin Irak topraklarına girmesiyle Mukteda es-Sadr’ın ismi ülkede çokça duyulmaya başlamıştı.
Siyah aba giyinen 43 yaşındaki Öğretmen Nadiye Nasır, ‘’Asıl gaye asık suratlıların değiştirilmesi. 14 yıldır Irak’ı yöneten yüzleri artık istemiyoruz. Çürümüşlükten sıkıldım artık, yeni yüzler görmek istediğim için ben de bu ittifakı destekliyorum’’ ifadelerine yer verdi.
58 yaşında saçlarına ak düşmüş Kominist Parti’nin miting sorumlusu Casim Halefi de partisinin Necef kentinde din adamlarıyla bir araya geldiği ilk toplantıdan oldukça memnun bir şekilde tebessüm ediyor ve şunları söylüyor:
“Seçimler yoluyla ve sivillerin aktif katılımıyla medeni bir devlet kurma ve yolsuzlukla mücadele için gerekli eleştirilerimizi ve planlarımızı karşı tarafa ilettik. Bizleri dinlediler ve ittifak kurmaya hazır olduklarını belirttiler.’’
Halefi partisinin Sadr hareketiyle bir araya gelme sıklığına dair ‘’Bazen haftada bir veya iki üç haftada bir oluyor’’ ifadesini kullandı.
Ülkedeki diğer dini gruplar ise ittifakı ‘’rezalet’’ olarak görüyor. Bu grupların tavrına ilşin değerlendirmede bulunan Cabiri, ‘’Televizyon kanalları aracılığıyla seçim listemize ve bize yönelik saldırılara başladılar. Bu da bozguncuların ne kadar zayıf, bizlerin ise ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor’’ dedi.