Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Irak’ta ittifaklar, mezhepsel kutuplaşmalara takıldı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

12 Mayıs’ta gerçekleşen Irak seçimlerinin ilk sonuçlarının açıklandığı günlerde, Sadr Hareketi lideri Mukteda el-Sadr, Necef kentindeki el-Hanane mahallesinde bulunan ofisinden ayrılarak Bağdat’a yönelmek zorunda kaldı.

Bu çerçevede Sadr, bir hafta boyunca ofisinde çeşitli kişileri ve komiteleri ağırladı, görüşmeler gerçekleştirdi ve Iraklı üst düzey yetkililerle toplantı trafiğini yoğunlaştırdı.

El-Sadr’ın desteklediği Sairun koalisyonu da başta Şiiler olmak üzere Sünnileri ve Kürtleri içeren en büyük parlamento bloğuna ulaşma hedefiyle yoğun bir çaba sarf etti.

Sadr destekli “Sairun”, Ammar el-Hekim liderliğindeki “Hikmet” ve İyad Allavi liderliğindeki “el-Vataniyye” koalisyonları arasında ortak bir anlayışın benimsendiğinin açıklanmasıyla tablo daha da netleşmeye başladı.

Bu durum, özellikle Kürtler ve Sünniler açısından hoş olmayan bir sürpriz oldu. Necef şehrindeki “Sairun” ve Hadi el-Amiri liderliğindeki “Fetih” arasında bir ittifak sağlandığının duyurulmasıyla da Sadr, parlamentonun seçim kanununu uygulamak üzere gerekli ilerlemeyi kaydedememe tehdidi ışığında seçimlere dair artan şüphelerin ardından ofisine geri döndü.

Irak, bu aydan itibaren anayasal boşlukların hafifletilmesi anlamına gelen “yasama boşluğu” sürecine giriyor.

Hükümetin, “Yasama Boşluğu” sürecinde olağanüstü hal yetkilerine sahip olmasıyla beraber, seçimler öncesinde Irak’ta farklı kesimler arasında başlatılan ittifak arayışları ve milli birlik söylemleri de son buldu.

“Mezhepçi hükümet başarısız olur”

Iraklı politikacı Ahmed el-Ebyad tarafından Şarku’l Avsat’a yapılan açıklamaya göre mevcut seçimler, siyasi polemikler ve medyanın abartmasına rağmen, sonuç ve veriler açısından çok fazla değişiklik içermedi. Bu nedenle de etnik ve mezhebi olarak eski denklemine de kolayca geri döndü.

Yetkili, “Mezhepçi, etnik, politik çoğunluk veya diğer konulardan bahseden bloklar ve siyasi liderler, iki yıldan daha uzun bir süredir tanık olunan ‘sokak esintilerine’ seçimlerden sonra ayak uydurmak zorunda kaldı” dedi.

El-Ebyad, “Üzerinde durulması gereken asıl mesele, siyasi güçlerin çıkarlarının mezhebi ve etnik olmadığı sürece gerçekleşemeyeceğidir. Bu da Irak’ta neredeyse sabit bir denklemdir” ifadelerini kullandı. Bölgesel ve uluslararası konulara da değinen Ahmed el-Ebyad, “İranlılar, kendileri tarafından oluşturulacak (Şii) ulusal ittifak dışında herhangi bir Irak hükümetinin kurulamayacağı görüşünde. Türkler ise, büyük bir Sünni denklem oluşturulmadığı müddetçe nüfuzunu istedikleri yolla sağlayamayacakları kanaatinde. Suudi Arabistan ise Irak’taki Arap varlığı üzerinde bahis oynuyor. Zira mezhebi ve etnik çukurları yok edebilecek tek yol bu olduğu görüşünde” şeklinde konuştu.

ABD’nin bu denkleme dair tavrından da bahseden el-Ebyad, “ABD, şu an İsrail-Filistin çatışmasıyla uğraşıyor ve yüzyılın anlaşması ile meşgul. Ancak bu konuda da bir noktaya önem veriyor; o da İran’ın tecridi ve Tahran’ın, Irak ve bölgedeki etkisini zayıflatıp, bu ülkeyi tamamen bölgeden izole etmek” dedi.

Iraklı politikacı ayrıca, veriler değiştiği için, mezhep temeline dayalı herhangi bir hükümetin Irak’ta bugünden sonra başarılı olamayacağını söyledi.

Öte yandan Kürdistan Demokratik Partisi’nden Kürt lider Şivan Muhammed Taha, Şarku’l Avsat’a “Irak milliyetçiliği, şu an insanlarda kaybolmuş durumda. Bu konuda herkesin, çıkarlarını yalnızca etnik ve mezhebi boşluklar çerçevesinde sağlayabileceği yönünde bir algı var” açıklamasında bulundu. Muhammed Taha, “Irak’ta karşılaştığımız sorun, herhangi bir mezhep veya etnik duyguyu aşacak niteliğe sahip kurumlar kuramadığımızdan değil, kurumsal yapıya yönelen devlet adamlarının, parti ve siyasi güçlere hizmet eden vekillerin olmamasından kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.

El-Sadr’ın cevap beklediği sorular

Diğer taraftan Sadr hareketi lideri Mukteda el-Sadr, dün siyasi gelişmelerin karşılaştığı zorluklara ilişkin 4 soru yöneltti. Twitter hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşımda Sadr, “Yolsuzluk yapanlar ne zaman yargılanacak ve kim yargılayacak?” diye sordu. İkinci soru ise “Irak kararları ne zaman geçerli olacak? Doğu veya batı sınırı ötesinden bir karar beklemiyoruz” ifadelerini kapsadı. “Irak ne zaman gelişecek ve para birimi ne zaman önemli para birimleri arasında yer alacak?” diyen Sadr, “Eğitimli gençler, Irak’ın talihini değiştirmede ve imarında ne zaman aktif bir rol üstlenecek?” ifadelerine yer verdi. Sadr, mesajında ayrıca “Hepimiz yolsuzluk yapanların yargılanmasını bekliyoruz” dedi.

Diğer taraftan İslami Davet Partisi lideri Casim Muhammed Cafer ise çabaların, ulusal ittifakı yeniden canlandırmak için sarf edildiğini söyledi. Bu bağlamda Cafer, “Siyasi çabalar, Fetih, Zafer, Kanun Devleti, Sairun ve Hikmet koalisyonlarını kapsayan gelecek hükümeti kurmak üzere yeni ulusal ittifakı canlandırmaya yoğunlaştı” şeklinde konuştu. Yetkili, “Bu ittifak, gelecek hükümetin oluşumunu hızlandırmak için tüm Sünni, Şii ve Kürt bloklara kapıyı açmış durumda” dedi.