Irak’ta seçimlerdeki usulsüzlük tartışmaları büyüyor. Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu, Irak Parlamentosu tarafından geçtiğimiz Pazartesi günü olağanüstü bir oturumda alınan “yurt dışındaki seçimlerin iptali, şartlı oylama ve sandıkların yüzde 10’unun elle sayılması” kararları sonrasında ‘ülkede iç savaşın çıkabileceği’ uyarısında bulundu.

Hukuk uzmanları da yargı ve yürütme makamlarının, bu kararları uygulamaması gerektiğini belirtti.

El- Badran: Seçim sonuçlarına karşı darbe girişimi riski var

Yazılı açıklama yapan Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı Riyad el-Badran ise, daha önce komisyon tarafından ilan edilen seçim sonuçlarına karşı darbe girişimi riski bulunduğunu söyledi. “Seçim sonuçlarına yönelik bir darbe, ülkede iç savaşa yol açabilir” diyen el-Badran, “Yasa, parlamento tarafından talep edilen yurtdışı seçimlerinin iptaline izin vermiyor” ifadelerini kullandı.

Irak Parlamentosu’nun kararı, yurtdışı seçimlerinin iptali ile Anbar, Selahaddin, Ninova ve Diyala illerindeki göçmen kamplarında şartlı oylamayı kapsamakta. Yurtdışındaki oy verme işlemlerinde hata tespit edildiği gerekçesiyle seçim merkezlerindeki sandıkların yüzde 10’unun elle yeniden sayılmasına karar verildi. Bu bağlamda yeni sayımla çıkan sonuçlar, seçim sonuçlarıyla yüzde 25 oranında farklılık gösterirse bütün oylar yeniden elle sayılacak.

Zafer Koalisyonu, komisyonun kararına tepkili

Öte yandan Başbakan Haydar İbadi liderliğindeki “Zafer Koalisyonu”, komisyonun kararına tepkili. İbadi, şikayet ve ihlalleri düzeltmek için yasal ve anayasal prosedürlere uyulması gerektiğini söyledi.

Komisyon Sözcüsü Hüseyin Derviş el-Adili de yaptığı açıklamada, “Demokratik sürecin bütünlüğünü ve meşruiyetini, ülkedeki politik süreci ve yönetim kurumlarının inşasını korumak gerekiyor” dedi. El-Adili, “Bu durumda adaleti sağlamak ve seçmenlerin oylarını korumak üzere seçim dosyasını ele almak için yasal ve anayasal çerçevelere bağlı kalınmasını gerektirmektedir” ifadelerini kullandı.

Aynı şekilde Hukuk Uzmanı ve Danışman Cemal el-Esedi, “Parlamentonun olağanüstü oturumu yasa dışıdır ve bu nedenle Seçim Komisyonu’nun herhangi bir yükümlülüğü bulunmamaktadır. Komisyonun bu alandaki çalışmaları da sona ermiştir” dedi.

Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan el-Esedi, “Sonuçlardan etkilenenlerin, yurtdışı oyları ve şartlı oylamaların yanı sıra genel seçimlerde, belirli bölgelerde veya illerde hile yapılıp yapılmadığına karar veren tek merci olan yargı yoluyla hukuki yöntemlere başvurmaktan başka çaresi yok” dedi. Cemal el-Esedi, yeni bir kanunun yürürlüğe girmesi gerektiği için Temsilciler Meclisi tarafından oyların iptal edilemeyeceğini söyledi.

El-Esedi, parlamento oturumunun açık olarak gerçekleştirilmesine dair yöneltilen bir soruya ise “Anayasa veya Federal Mahkeme uyarınca ne istisnai ne de başka türlü bir açık oturum bulunmakta” şeklinde yanıt verdi. Cemal el-Esedi, “Parlamentonun bu tutumla ulaşmak istediği hedef, yasal olarak düzenlenen oturumu saymaktır. Böylece anayasaya aykırı yeni kararlar almak için açık bir şekilde tam yeterli olmasa bile hızlıca yeni bir oturum düzenlenebilecek. Çünkü tek itiraz alanı, Komisyon ve Yüksek Federal Mahkeme’dir” dedi.

Diğer taraftan Irak Parlamentosu üyesi ve mevcut oturumda kadınlar arasında en yüksek oyu kazanan (Bağdat’ta 55 bin oy) Macide el-Temimi, geçtiğimiz Pazartesi günü düzenlenen oturumu “kaybedenlerin oturumu” olarak nitelendirdi.

El-Temimi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Eski seçim komisyonu, durumun sorgulanmasını üstlendi. Bunu herkes biliyor. Mevcut sonuçlar, elektronik sayım cihazlarıyla sayıldı ve oylamanın gerçek hacmini gösteriyor” şeklinde konuştu. Macide el-Temimi ayrıca “Bugün sonuçlara karşı toplananların çoğunluğu, sahteciliğe bağımlı olmuş siyasi partilerin ve güçlerin sonucudur” sözleriyle tepkisini dile getirdi.