Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Irak’ta uzlaşı için en ideal aday Abdulmehdi olarak gösteriliyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Irak’ta yapılan başarılı oylamada Muhammed Halbusi’nin yeni Meclis Başkanı olarak seçilmesine rağmen başbakanlık görevini üstlenecek nitelikli bir ismin seçimi konusundaki belirsizlik sürüyor.

2005’ten bu yana başbakanın Şii partiler, meclis başkanının Sünni partiler ve cumhurbaşkanının da Kürt partiler arasından seçilmesine yönelik ‘anayasal olmayan’ siyasi bir gelenek sürdürülüyor. Son birkaç gün içinde mevcut Başbakan Haydar İbadi de dahil olmak üzere başbakanlık için çok sayıda yeni adayın ismi dillendirilmeye başlandı. Bu isimler arasında en dikkat çekici olanlar arasında eski Petrol Bakanı Adil Abdulmehdi de var.

Adil Abdulmehdi, 2010 yılında düzenlenen seçimlerde cumhurbaşkanı yardımcısı olurken, 2014 yılındaki son seçimlerde petrol bakanı olarak görev aldı. Daha sonra görevinden istifa etti. Üst düzey hükümet görevinden iki kez istifa eden tek siyasetçi olan Abdulmehdi, aynı zamanda 2016 yılında Yüksek İslami Konseyi’nden de bağını koparmıştı.

Iraklı deneyimli politikacı Abdulmehdi, siyasi görüşlerini ve devletin yapısıyla ilgili fikirlerini yazdığı Adalet gazetesindeki köşe yazılarına ara verdiğini açıkladı. Iraklı siyasi çevrelere göre Abdulmehdi’nin gazetedeki yazılarına ara vermesinin temelinde onun Sairun ve Fetih koalisyonlarının ortak uzlaşısıyla başbakanlığa adaylığını açıklamaya hazırlanması yatıyor.

Haydar İbadi ve Hadi el-Amiri gibi tanınmış isimlerin yanı sıra birçok kişinin yarıştığı başbakanlık koltuğu için Abdulmehdi’nin adaylığını ilan etmesi halinde bu durum Iraklı siyasi çevrelerde şaşkınlığa yol açacağa benziyor. Zira Hadi el Amiri, son olarak Abdulmehdi’nin lehine adaylıktan çekildiğini ilan etmişti. Necef’teki Şii dini otorite ise üstü kapalı bir şekilde Abdulmehdi’ye destek veriyor.

Siyasi gözlemcilere göre ABD’ye karşı hamle yapan İran’ın Kanun Devleti ve Fetih Koalisyonu desteğiyle Sünni Ulusal Eksen Cephesi’nden Muhammed el-Halbusi’nin meclis başkanı seçilmesi planı başarılı oldu. Bu hamlenin ardından ABD’nin İbadi’ye olan desteği de haliyle geriledi. Tüm bu göstergeler Abdulmehdi’nin uzlaşı için en ideal aday olduğuna işaret ediyor.

Abdulmehdi’nin adaylığının söylemden çıkarak resmiyete kavuşup kavuşmayacağı sorusunu yanıtlayan Fetih Koalisyonu milletvekili Naim Ubudi, Şarku’l Avsat’a şu açıklamalarda bulundu:

“Dr. Adil Abdulmehdi bu konuda çok şanslı görünüyor ancak şu ana kadar resmi bir anlaşma ilan edilmiş değil. Bu hususta söylenenler kehanetten öteye geçmiyor. Ayrıca Hadi el Amiri birçok kez makam sevdalısı olmadığını ve üzerinde görüş birliği sağlanan kişinin yanında olacağını ifade etti.”

Konuyla ilgili Şarku’l Avsat’a değerlendirmede bulunan Iraklı siyasi düşünür Hasan Ulvi de şu ifadeleri kullandı:

“İbadi’nin de üyesi olduğu Davet Partisi’ndeki isimlerin yönetime karşı dik başlı tutumları belki de uzun süren bir ihtiyacın neticesiydi. Bu da onların dört dönem boyunca (İbrahim el Caferi, Nuri el maliki, Haydar İbadi) yönetime gelmelerini sağladı. Ancak Irak’ın siyasi altyapısını oluşturan sadece İslamcılar değil. Ayrıca İranlı çevreler de Davet Partisi’ne beşinci dönemin verilmesini kabul etmiyor. Gücünü İran’dan alan Şii yapı da yönetimin Davet Partisi’nden çıkması gerektiği görüşünde. İbadi, siyasi çevrelere gönderdiği gizli mesajlarda kendisine ikinci dönem için başbakanlık koltuğu verilmediği takdirde partiyi terk edeceğini belirtti. Zaten ilk olarak Sairun Koalisyonu’na kendisi için şart koşmuşlardı. Bundan sonra da kendisi tek aday değil, sadece adaylardan biri olabilir. İbadi bir daha başbakanlığa dönemez çünkü onun ne partide ne parlamentoda ne de halkta bir tabanı yok.”

Ulvi, başbakanlık için Abdulmehdi faktörüne dair yaptığı değerlendirmede de şunları söyledi:

“Adil Abdulmehdi’nin birçok kabiliyeti var. Bunların başında Irak’ın da yönetim biçimi olan siyasal İslam alanında kendisinin uzman bir teknokrat olması geliyor. Abdulmehdi, monarşi dönemindeki bir bakanın çocuğu olarak da çeşitli siyasi tecrübelere sahip. Zira kendisi Baas Partisi’nden komünist kanattaki partiye, oradan da İslamcı gelenekten gelen bir diğer partiye geçişler yaptı. Bu geçişler sırasında fikri ve siyasi tecrübe açısından kendini oldukça geliştirdi. Eğer yönetimin başına gelirse yarı İslami yarı sivil çift yönlü bir yapıya kavuşacağız. Bu yüzden Abdulmehdi uzlaşı için en ideal aday olacaktır.”
Abdulmehdi’nin Sairun Koalisyonu lideri Mukteda es-Sadr tarafından önerilmesi ve bunun üzerine Hadi el Amiri’nin de onayını almasıyla ilgili de açıklamalar yapan Ulvi şu değerlendirmede bulundu:

“Sadr Hareketi’nin mantığı olabildiğince kişisel kazançtan uzak durmaya çalışmaktır. Sadr, kendi hareketi içerisinden bir ismi öne sürmedi. Halbuki hareketinde Ziya Esedi gibi Abdulmehdi’yle boy ölçüşebilecek bir isim vardı. Fakat o, ‘hareketini yönetime taşımak istiyor’ şeklindeki söylentilerin önünü almak için bundan vazgeçti. Ayrıca kendisi bu görev için bir otoriteye tabi isimden yana değil.”