Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Irak’taki en büyük bloğu oluşturmaya yönelik ABD-İran çatışması kızıştı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Irak Federal Yüksek Mahkemesi tarafından yapılan açıklamada, 12 Mayıs’ta yapılan parlamento seçimlerinin sonuçlarının resmen onaylandığı ifade edildi. Bu sürecin ardından ABD ve İran’ın Irak yönetimine dair etkileri ise bölgede yaptıkları çeşitli görüşmelerle devam ediyor.

Mahkeme Sözcüsü İyas Samuk, “Mahkeme, Bağımsız Seçim Komisyonu’ndan gelen isimleri kontrol etti. Söz konusu isimlerin incelenmesi, müzakere edilmesi ve bazılarına itiraz edilmesinin ardından isimlerin onaylanması kararı dün öğleden sonra yayınlandı” dedi.

Federal Mahkeme’nin, oyların el ile sayılmasına yol açan ve hile ve itirazların eşlik ettiği seçimlere ilişkin olarak geçen aylarda gündeme gelen tartışmaların üzerine perde çekmesinin ardından, en büyük bloğun oluşumuna imkan verecek kapı ardına kadar açıldı. En büyük blok, sonuçların onaylanması ve resmi gazetede yayınlanması tarihinden itibaren iki hafta içinde cumhurbaşkanının çağrısı ile toplanması beklen yeni parlamentonun ilk oturumundan önce başbakan adayını sunacak.

Şarku’l Avsat’a konuşan hukuk uzmanı Ahmed el-Abadi, “Yeni meclisin ilk oturumu gerçekleştirilecek ve oturum sırasında meclis başkanı ile iki yardımcısı seçilecek. Başkan ve yardımcılarının seçilmesi ile birlikte meclis başkanının en büyük parlamento bloğunu tescil etmesinin ardından, cumhurbaşkanlığı makamı için adaylık kapısının açıldığı ilan edilecek. Sonrasında ise bir ay içerisinde hükümeti kurması gereken en büyük bloğun başbakan adayı iki hafta içerisinde cumhurbaşkanı tarafından atanacak” dedi.

Resmi kaynakların Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalara göre, en büyük parlamento bloğunun öyle ya da böyle kazanan bloklar tarafından oluşturulacağı ifade edildi.

En güçlü bloklar belli oldu

Özellikle iki ayrı eksen tarafından temsil edilen Şiilerin en büyük bloğu oluşturması bekleniyor. Bunlardan biri Mukteda el-Sadr tarafından desteklenen Sairun bloğu ve görev süresi dolan Haydar el-İbadi’nin liderliğindeki Zafer Koalisyonu tarafından temsil edilirken, diğeri ise Hadi el-Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu ve Nuri el-Maliki’nin başkanlığını yaptığı Hukuk Devleti tarafından temsil ediliyor.

İran ve ABD etkisi

İsimlerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar açıklamalarında, “Durum, günlerdir Bağdat’ta bulunan ABD’li Brett McGurk ile İranlı Kasım Süleymani’nin elinde olacak. ABD elçisi Iraklı liderlerle istişarelerini açık bir şekilde sürdürürken, Süleymani sadece Necef’teki merasim sırasında göründü” ifadelerini kullandılar.

Kaynaklar, “Brett McGurk’un hareketlerine bakılırsa ABD’nin tercihini İbadi yönünde kullanacağı görünüyor. Bu, daha önce dağılmaya yakın olduğuna işaret edilen, fakat sonrasında bir dizi liderin geri adım atmamasının ardından dağılması önlenen ve İbadi başkanlığında bir araya gelen Zafer Koalisyonu liderlerinin de aralarında bulunduğu Iraklı liderlere McGurk’un getirdiği mesajlardan anlaşılıyor. Başbakan adaylarından biri olan Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu’nun bir Şii çatışmasının önüne geçmek için Saiurun Koalisyonu’nu dışlamak istemediği sırada Mukteda el-Sadr’ın Bağdat’a gelişine ilişkin haberler, başta Sadr ve Abadi olmaksızın en büyük bloğu oluşturmak isteyen Maliki’nin önderliğindeki Hukuk Devleti bloğu olmak üzere diğer blokları telaşlandırdı” açıklamasında bulundular.

Şii Evi içerisinde en büyük bloğun oluşumuna dair birtakım sorunlara yol açan ve milletvekillerinin çekilmesiyle bloklar arasındaki dengenin bozulması gibi bir takım etkenlerle meydana gelen hızlı değişikliklere rağmen Sünni ve Kürt blokları hala bekliyorlar.

Şii ve Kürtlerin durumu

Ulusal Eksen Cephesi koalisyonu liderlerinden Dr. Yahya el-Kubeysi ise yaptığı açıklamada, “En büyük bloğun Şii hareketi tarafından oluşturulmasını mümkün kılan ne olabilir? Sünniler bu bloğa katılmadan önce belli şartlara sahip olmayabilirler. Ya da tek şartları birtakım pozisyonlara kendilerinin getirilmesi olabilir. Fakat bu noktanın zayıf olması, Sünni Evi’ni kararsız bir konuma sürüklüyor” dedi.

Eski Irak parlamentosunda hukuk komitesi başkanı ve Kürdistan Demokrat Partisi’nin liderlerinden olan Muhsin Sadun, Şarku’l Asvat’a verdiği demeçte, “Federal Mahkeme tarafından sonuçların onaylanmasının ardından herkes, diğerleri gibi Kürtlerin de söz konusu üç başkanlık için adaylarını sunmasını bekliyor. Bu, Kürdistan Demokrat Partisi ve Ulusal Birlik Partisi gibi iki ana parti arasındaki uzlaşma ile 44 sandalyeye sahip olmalarıyla sağlandı” açıklamasında bulundu.

En büyük bloğun oluşumuna ilişkin özellikle Şii bloklar arasındaki siyasi hareketliliğin hızlandığına değinen Sadun, “Kürtlerin herhangi bir blok veya herhangi bir bloğun adayına ilişkin kırmızı çizgileri yok. Ancak çok sayıda koltuk kazandıktan sonra ortaklarımızla birlikte uygulamak istediğimiz bir hükümet programımız var” dedi.

Sadun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Referandumdan sonra federal güçlerin tartışmalı bölgelere girişi açısından meydana gelen gelişmeleri dikkate almalıyız. Bu nedenle, bu koşulları sağlayan blokla ittifak etmek için birtakım koşullarımız var. Durumun eski haline geri dönmesi, anayasanın herhangi bir seçicilik olmaksızın uygulanması ve bu koşulların yazılı ve belgelenmiş bir şekilde yerine getirilmesi şartıyla ittifak edebiliriz. Daha önceki hükümetlerle olan tecrübelerimiz hayal kırıklığına yol açtı. Çünkü üzerinde anlaştığımız şeylerin çoğu uygulanmadı ve sadece bize verilen sözlerle yetindik. Aynı şeylerin tekrar yaşanmasını istemiyoruz.”