Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İran ve Batı medyası… Ne hoş bir yıl! | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

2018 herkese, özellikle de son zamanlarda Humeyni liderliğinde inancı sarsılan şoka uğrayan İran halkına hayırlı olsun.

2017, Humeyni’nin liderleri için eğlence çadırları kurarak, süslü gerdanlıklar takarak ve yeni Kisra’nın kemerini süsleyerek bitmedi. Bu kez yılın sonuna Bay Siyah’ın sarığıyla, Suriyelilerin yok oluşuna sevinerek, onları öldüren zaferle ve son günlerinde sarsılan ortakları Ali Abdullah Salih’in parçalanmasının neşesiyle kendini muhasebeye çekerek gelindi. İlahi bilginin emanetçilerinin otoritesini reddetmesine engel olarak sona erdi. Ta ki olaylar İran’ın kalbinde patlak verene kadar.

Peki, bu büyük ayaklanma nasıl sona erecek? Devrim Muhafızları’nın zırhı ile korunan Humeyni rejiminin malları ve borazanları çökecek mi?

Bunu bilemiyoruz. Olaylar henüz başlangıç aşamasında. Belki Humeyni’nin muhafızları ayaklanmayı vakitlice bastırma konusunda başarılı olabilirler. Ancak bu çok önemli bir durumdur. Şu ana kadar olanlar başta Molla Cumhuriyeti olmak üzere bölgede terör ve kaos üreten albayları Muhammed Ali el- Caferi ve Kasım Süleymani’nin imajlarının, propagandalarının ve geleceklerinin ciddi hasara uğramasına neden oldu.

Humeyni rejiminin hamilerinden bahsedecek olursak; Batı medyasının umursamaz tavrı dikkate şayandı. İran’daki ayaklanmaya yönelik umursamazlık, yaşananların sakinlikle yansıtılması ve özensizlik hâkimdi. Bunlar Batı medyasının gazetecileri ve araştırmacılarının yanı sıra siyasetçilerinde de gözlemlenen tavırlardı.

ABD’deki önceki başkanlık seçimlerinde aday olan Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz, İran’daki halk ayaklanmasını küçümsemesi ve konuya ilişkin yanlış bilgilendirmelerde bulunması nedeniyle CNN’e sözlü saldırıda bulundu. Aynı şekilde ABD’li Araştırmacı- Siyasetçi Elliott Abrams da Newsweek dergisi için kaleme aldığı makalesinde New York Times’ı İran’da yaşananları “şüpheli”olarak nitelemesine tepki gösterdi. Gazeteyi olanların üzerini örtmesi nedeniyle eleştirdi ve İran’daki protestoları değersizleştirmekle itham etti.

İngiliz BBC haber ağı da ilk etapta rejime destek gösterilerine odaklandı. Rejime karşı yapılan ayaklanmadan bahsederken ise sadece “Geniş çaplı değil gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

İran rejimi ayaklanmayla ilk baş etmeye çalıştığında 4 kişinin öldürülmesine ve onlarca kişinin yaralanmasına neden oldu. Ülkede Telegram ve Instagram uygulamalarının kullanılmasına engel oldu. ISNA’ya göre Devrim Muhafızları Tugayları’ndan İsmail Kevseri, İran rejimine karşı gelenleri ‘demir bir yumruk ile’ tehdit etti.

Bu yol, örneğin Mısır’da izlense, BBC, New York Times, CNN ve Alman DW bunu nasıl yayınlayacaktı? Nasıl bir yoğunlukta ve nasıl bir dil kullanacaktı?

Tüm bunlar ne anlama geliyor? Suudi Arabistanlı, Körfezli ve Arap izleyicilerin buradan ne anlaması bekleniyor? Elbette ki el- Hac Kasım Süleymani’nin kahramanlıklarına ve fetihlerine hayran olan İran Arapları hariç.

Shakspeare’in ölümsüz eseri Hamlet’e göre Danimarka Krallığı’nda çürümüş bir şeyler var. İran halkına mutlu yıllar.