İran ile olan problem sadece Suudi Arabistan’la mı sınırlıdır? Soru biraz tuhaf gelebilir. Fakat Arap medyasında gördüğümüz gerçekler, bu izlenimi veriyor.
Daha tuhafı da İran’ın Suudi Arabistan’a yönelik doğrudan ve açıktan bir saldırısının bulunmamasıdır. Aslında bu, ölümcül bir maceradır. Ancak Yemen, Irak ve Suriye’ye yönelik bir saldırı mevcut. Lübnan üzerinde ise, Hizbullah aracılığıyla bir nevi işgal ve vesayet yönetimi bulunuyor.
Suudi Arabistan’da olan şey, Usame bin Ladin ve Zevahiri’nin öğrencileri olan El Kaide şebekelerinin yer altından desteklenmesi ve ülkenin doğusunda yer alan Lahsa ve Katif’teki terör hücreleri tarzında İran’ın tahrip edici faaliyetleridir. Örneğin İran’da Devrim Muhafızları’nın himayesinde Usame bin Ladin’in evlatlarının yaşadığı haberi bize garip gelmiyor.
Birkaç yıl önce Ürdün Kralı İkinci Abdullah, Şii hilaline karşı uyardı. Cezayir, Tunus, Fas, Sudan ve Senegal gibi devletler, ülke içerisindeki Humeyni metoduyla Şiileştirme projelerine karşı öfkelendiler. Mısır, herkesten önce Humeyni rejimiyle ilişkileri kesti. Kuveyt’de devlet başkanına eşlik eden eskort patlatıldı ve yolcu uçakları kaçırıldı.
Bu tür şeyler, Humeyni Cumhuriyeti tarafından Suudi Arabistan’ın başına gelmedi. Evet, Suudi Arabistan’da Humeyni oluşumları tarafından diğer suçlar meydana geldi. Yemen’deki Husi savaşından önce 1987 hac mevsiminde Devrim Muhafızları’nın saldırısı, 1980’lerde Suudi Arabistan’ın doğusundaki patlamalardan, 1996’daki haber kuleleri patlamasına kadar bu tür şeyler cereyan etti.
Tüm bunları anlatmamızın sebebi BAE ve Bahreyn medyası istisna olmak üzere, Arap dünyasında İran sorununun sadece Suudi Arabistan-İran krizi ile sınırlamak budalalıktır.
Suudi-İran çatışmasına neden Lübnan’ı karıştırıyorsunuz diyen Lübnanlı dahi(!) Dışişleri Bakanı Cibran Basil’i hiç anmıyorum bile!
Çünkü Dahi Cibran’ın bu sözleri, ünlü Arap Şairi Mütenebbi’nin trajikomik anlatıları arasına giriyor!
Geri kalanlardan konuşacak olursak, Humeyni projesinin tehlikesi, ilerde hiç kimseyi sağ bırakmayacak. Söz konusu proje, herkese karşı durmadan devam eden bir devrim projesidir. Afrika’da meydana gelenler, Humeyni’nin küresel hırsının en iyi kanıtıdır.
Efendiler! Bu, sadece Suudi Arabistan’ın savaşı değildir. Bu, gaspçı ve fitne çıkarıcı hurafe rejime karşı bütün Arapların ve Müslümanların, hatta insanlığın savaşıdır. Bugün kendi şartlarıyla savaşa katılmayanlar, alçaklar sofrasında yenecektir.
“Bölgeyi İran tehlikesinden kurtarmanın zamanı gelmiştir” şeklindeki Arap bakanların son açıklaması sadece sözde kalmayıp, uygulamaya da geçmelidir.