İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ekonomik krizle ilgili soruları yanıtlamak için milletvekillerinin önüne çıkmasına 48 saat kala dünkü meclis oturumunda yapılan gensoru oylaması sonrasında Ekonomi ve Maliye Bakanı Mesud Kerbasiyan’ın azledilmesiyle bir darbe daha aldı.
Cumhurbaşkanı Ruhani, geçtiğimiz aylarda ekonomi kurmaylarını değiştirmesi yönünde yapılan çağrıları görmezden gelmişti. Kerbasiyan ile ilgili 19 Ağustos’ta 33 milletvekilinin imzasıyla verilen gensoruya ilişkin yapılan oylamada 121 milletvekili Bakan’ın görevde kalması yönünde oy kullanırken 137 milletvekili ise azlini istedi.
Kerbasiyan, 8 Ağustos’ta mecliste yapılan gensoru oylamasında güvenoyu alamayarak görevinden azledilen İran Çalışma Bakanı Ali Rebii’nin ardından parlamento tarafından görevden alınan ikinci bakan oldu.
Ruhani, bakanlarının çalışmalarını savunma imkanı olduğu halde gensoru oylamasının ikincisine de katılmadı. Bununla birlikte Cumhurbaşkanı Ruhani, salı günü ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılar ve son dönemde giderek etkisini hissettiren hayat pahalılığı nedeniyle ifade vermek üzere meclise davet edildi.
Dünkü oturumda Kerbasiyan’ın kalmasını isteyenlerle muhalefet edenler arasında gergin anlar yaşandı. Ruhani’nin politikalarını destekleyen reformcu kanatta yer alan milletvekilleri Maliye Bakanı’nın azledilmesi konusunda ikiye bölündü.
Hükümetin ekonomi politikalarına ilişkin 2 saat savunma veren Kerbasiyan, milletvekillerinden çoğunluk oyu almayı başaramadı. Oylama sırasında Kerbasiyan’a eşlik edenler arasında Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri ve Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü Mahmut Vaizi de vardı. Ayrıca Petrol Bakanı Bijan Zengene, Tarım Bakanı Mahmud Hücceti, Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, İran İstihbarat Bakanı Mahmud Allavi, Ruhani’nin parlamentodan sorumlu yardımcısı Hüseyin Ali Emiri, İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi ve İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi de Kerbasiyan’ın yanında yer aldı.
İran ekonomisi zorda
Şarku’l Avsat’ın edindiği verilere göre ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından İran’a yönelik yaptırımların yeniden uygulamaya koyulmasıyla Ruhani hükümeti üzerindeki baskı günden güne artıyor. 53 ülkeden 21 şirketin ABD yaptırımları nedeniyle İran piyasalarındaki faaliyetlerine sınırlama getirmesi ülke ekonomisinde gözle görülür biçimde etkilere yol açtı.
ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesi, Ruhani’nin ülkedeki konumunun giderek zayıflamasında, Washington ile müzakerelere devam edilmesine muhalefet eden muhafazakar kanadın ise güçlenmesinde etkin rol oynadı.
İran’da geçen kasım ayında 80’in üzerinde kentte hayat pahalılığının ve döviz kurlarındaki artışın protesto edildiği gösteriler düzenlenmiş, 25 vatandaş ölmüştü.
Kerbasiyan dünkü oturumda, ülke ekonomisindeki kötü gidişatın iç ve dış sebeplerden kaynaklandığına işaret etti. İran ekonomisinde bazı sorunlar olduğunu kabul etti. Kerbasiyan, “Biliyorum, insanların oturduğu boş sofralar bazı istatistiklerle uyuşmuyor” diye konuştu.
Oturumda bütün vekillerin sorularını yanıtlamayı reddeden Kerbasiyan başında bulunduğu ekonomi yönetimi için “olağanüstü” nitelemesinde bulundu. İranlı Bakan, görevi boyunca hükümet kurumlarındaki ayrıcalığı kaldırarak yolsuzlukla mücadele etmeye çalıştığını kaydetti.
Kerbasiyan’a muhalet eden vekiller, Bakan’ın hükümet programına bağlı kalmadığını ve “direniş ekonomi” politikasını terk ettiğini belirterek yoğun eleştirilerde bulundu.
Gensoru önergesinin verildiği meclis oturumu öncesinde Fransız Haber Ajansı’na konuşan muhafazakar milletvekillerinden Abbas Beyzade, tüm bu yaşananların yaptırımlardan kaynaklanmadığını ifade ederek, ülke ekonomisindeki kötü gidişatın nedeninin ekonominin kötü yönetilmesi olduğunu vurguladı.
Muhafazakar kanattan diğer bir milletvekili Celil Rahimi Cihan Abadi de Kerbasiyan’ı ekonomide yaşanan mevcut sorunların sebebi olarak göstererek, “Ruhani hükümetinin ekonomi yönetimi hastalıklı. Kerbasiyan, ekonominin başına geçmek için uygun bir isim değildi” ifadesini kullandı.
İSNA ajansının haberine göre İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif dün yaptığı açıklamada ABD’yi “İran ve iş ortaklarına yönelik psikolojik savaşa odaklanmakla” suçladı.
Zarif “Ülkede nükleer anlaşmanın sunduğu fırsatları kullanarak altyapı hazırlamak yerine siyasi mücadeleyi seçen bir kesim var. Bu siyasi mücadele de hayal kırıklığı ve umutsuzluğa neden oluyor” diye konuştu.