Tahran’ın Paris Büyükelçiliği’ne yönelik Cuma günü yapılan saldırının ardından İran’ın, Fransız yetkilileri büyükelçiliğin korunması için güvenlik önemleri almamakla suçlaması, iki ülke arasındaki ilişkilerinin gerilmesine neden oldu.

Reuters’ın, Ağustos ayının sonlarında ele geçirdiği bir iç yazışma notunu yayınlaması, İran-Fransa arasında soğuk rüzgarlar esmesine neden olmuştu. Haberde yer alan notta, Fransa’nın diplomatlarından ve dışişleri bakanlığı yetkililerinden İran’a zorunlu olmayan seyahatlerini süresiz olarak ertelemelerini istediği yazıyordu. Ayrıca Tahran ve Paris arasında İran karşıtı Halkın Mücahitleri Örgütü ile ilgili yaşanan gerginlik iki taraf arasında tansiyonun daha da yükseldiğinin işaretlerini gösteriyordu.

Aslında iki ülke arasında yaşanan krizlerin arka planında İran’la yapılan nükleer anlaşmayla bağlantılı olarak siyasi dosyaların varlığını görmezden gelemeyiz. İran henüz Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian’ın son açıklamasında, “Tahran 2015 yılında yapılan nükleer anlaşmayla ilgili balistik füze programı ve bölgedeki istikrarı sarsan politikaları müzakere etmelidir” şeklindeki ifadesini de ‘sindirebilmiş’ değil.

İkili ilişkilerin iyice gerilmesine sebep olan tüm bu gelişmeler aslında İran’ın, Cuma akşamı Paris’teki Büyükelçiliğine yapılan saldırıya verdiği yanıtta sert bir üslup benimsemesini açıklar nitelikte. İran televizyonundan yapılan açıklamada, İran’ın Paris Büyükelçiliği önünde yapılan gösterilerin ardında elçilik binasına saldırı düzenlendiği açıklanmıştı. Haberde, elçilik binasının önünde toplanan kişilerin İran tarafından terör listesine alınan Komala (Kürdistan Devrimci ve Emekçi Topluluk Partisi) üyesi oldukları bilgisi paylaşıldı. Habere göre, söz konusu saldırı, İran’da Komala üyesi oldukları belirtilen 3 Kürt gencin asılması ve aynı gün Devrim Muhafızlarının Erbil’de hedef aldığı ve İran karşıtı faaliyetler yürüten İran-Kürdistan Demokrat Partisi (KDP-İ) kampında çok sayıda kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırının ardından geldiği bildirildi.

İran haber ajanslarında yer alan iddiaya göre, Paris’teki elçilikte görev yapan İranlı yetkililerin Fransa polisine, elçilik binasının önünde düzenlenen gösterileri bildirerek güvenlik önlemlerinin alınmasını talep ettikleri, ancak bu konuda polislerin geç kaldığı belirtildi. Aynı şekilde elçilikte görev yapan yetkililer, göstericilerin binayı basmak istediğini fakat bunu başaramayınca elçilik binasının camlarını kırdıklarını ileri sürdü. Fars haber ajansında yer alan habere göre, binanın önünde toplanan 15 Kürt aktivistin burada İran bayrağını yaktığı ayrıca yangın söndürme tüpü ve taşlarla saldırdığı elçilik binasının camlarının kırıldığı bildirildi.

AFP’de yer alan haberde, İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi’nin söz konusu saldırıda sorumluluğun Fransa polisine ait olduğunu söylediği belirtildi. İRNA’nın haberinde yer verdiği açıklamada Kasımi, “Fransız Hükümeti, bu ülkede İran’a ait temsilciliklerin güvenliğini sağlamak için gerekli tüm tedbirleri almalıdır. Saldırganların terör örgütüne üyelikleri bulunmasına rağmen maalesef Fransa polisi beklenen zamanda olay yerine intikal etmemiştir” ifadelerini kullandı. Fakat Kasımi’nin hem polislerin olay yerine geç intikaline sitemde bulunması hem de aynı açıklamasında “Saldırı eyleminin ardından birçok saldırgan gözaltına alındı. Aynı şekilde bunlar yargılanacak ve yetkili makamlar tarafından sonuçları açıklanacak” şeklindeki ifadeleri arasında düştüğü tezata dikkat çekmekte fayda var.

Şarku’l Avsat muhabiri konuyla ilgili Fransız kaynaklardan bilgi almak istese de bu talebi geri çevrildi. Fransız basını ise yaşanan olayların ardından bu haberlere fazla ilgi gösterilmedi. Önceki gün de elçilik binası çevresinde bekleyen birkaç Fransız polisi dışında ortalık sakin gözüküyordu. İran’ın Fransa Büyükelçiliği binası önünde endişe havası hakim olsada yoğun bir güvenlik önlemi alındığından bahsedilemez.