Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İran ihlallerine karşı harekete geçme çağrıları | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Kahire: Ahmed Abdulmuttalip

Siyasi müdahaleleri ve bölgedeki bazı ülkelerde bulunan terörist milislere, bu ülkelerin istikrarının bozulması için verdiği destek sebebiyle İran yönetiminin gırtlağı sıkılmaya başlandı. Öyle anlaşılıyor ki bu uygulamaları durdurmak için Tahran’a karşı bir müdahale var. İngiltere, ABD ve Fransa, balistik füzeleri engellemeyen İran’ının kınanması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) çağrıda bulundu.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Yemen’de Husi isyancılarına gönderdiği balistik füzeler konusunda İran’ı kınamak istiyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dünyaya yönelik bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekerek, ülkesinin yalnızca İran’ın kullandığı araçlara yönelik değil İran’a yönelik harekete geçeceği tehdidinde bulundu. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr, İran devriminin, Hizbullah gibi terör örgütlerinin kurulmasına neden olduğuna ve İran’ın, el-Kaide’nin lideri ve kurucusu Usame bin Ladin’e güvenli bir sığınak olduğuna dikkat çekerek, İran’dan bölgedeki politikasını ve müdahalelerini değiştirmesini talep etti. El-Cubeyr, Münih’teki Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Tahran’ın Suriye, Irak, Yemen ve Lübnan’ın istikrarını bozmaya çalıştığını belirterek, “İran’ın davranışlarını değiştirmesi için zorlamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Tahran’daki zorbalar”

Diğer yandan, İran’a, ülkesinin kararlılığını sınamaması uyarısında bulunan İsrail Başbakanı Netanyahu, Münih Güvenlik Konferansı sırasında yaptığı konuşmada, İsrail hava sahasında düşürülen İran’a ait insansız hava aracının (İHA) bir parçasını havaya kaldırarak, “Tahran’daki zorbalara İsrail’in kararlılığını sınamamaları için bir mesajım var!” ifadelerini kullandı.

1982 yılından bu yana bir ilk

Suriye’deki bir üsten havalanan İran’a ait bir İHA İsrail hava sahasında düşürülmüş, buna karşılık İsrail 10 Şubat’ta Suriye’de, Suriye ve İran hedefleri üzerine bir dizi hava saldırısı başlatmıştı. Bunu İsrail’a ait bir F-16 savaş uçağının İsrail’de düşürülmesi izledi. 1982 yılından bu yana ilk kez bir İsrail savaş uçağı düşürüldü. Ayrıca, 2011 yılında yaşanan çatışmadan bu yana, İsrail ordusu ilk kez Suriye’de İran hedeflerini vurduğunu açıkça ilan etti. Netanyahu yorumlarını, Tel Aviv ile Tahran arasında benzeri görülmemiş bir askeri gerginliğin yaşanmasının sonrasında gerçekleşen bir güvenlik konferansında yaptı.

“Sayın Zarif bunu tanıdınız mı?”

Netanyahu yaptığı konuşmada, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’i ‘İran rejiminin tatlı dilli konuşmacısı’ olarak nitelendirerek, sert eleştirilerde bulundu. Netanyahu elinde İsrail hava sahasında düşürüldüğünü iddia ettiği İran İHA’sına ait bir parçayı işaret ederek, “Sayın Zarif bunu tanıdınız mı? Size ait” ifadelerini kullandı.

Görünüşe göre İran, kendi kazdığı kuyuya kendisi düşecek. Son yıllarda, nüfuz arayışındaki İran, Lübnan’da Hizbullah, Yemen’de Husiler ve Suriye’deki diğer terörist militanları para ve silahlarla destekleyerek, süper güç rolünü oynamak için bölgedeki birçok ülkeye müdahalelerini artırdı.

Ancak şimdi durum, özellikle Suriye ve Irak’taki ‘DEAŞ’ örgütünün yenilgisinden sonra değişti. Tahran’ın bölgedeki ülkelerin istikrarını bozma girişiminin yanı sıra, bu iki ülkenin işlerine karışması içinde artık hiçbir neden yok. Aralık ayında Yemen’e bir tanesi Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a atılan iki balistik füze tedarik etti.

“İran yaptırımlar karşısında tecrübe edindi”

İran uzmanı Ahmed Faruk, Tahran üzerindeki uluslararası baskının stratejisinin değiştirileceğini bekliyor. Ancak bu stratejinin, onlarca yıldır yaşadığı yaptırımlar karşısında edindiği tecrübeler nedeniyle İran’ın, yapılan baskılarla caydırılamayacağını düşünüyor.

İran’a karşı bir askeri saldırı olasılığı ilgili olarak Ahmed Faruk, Ahmedinejad’ın ikinci döneminde daha önceki tehditlerden hareketle karşı geldiğini ve İsrail’in bunu yapmadığını belirtti. Bununla birlikte, sınırlı bir askeri eylemin söz konusu olduğunu belirten Faruk, ancak bunun İsrail’in İran ile bağlantılı birçok cepheye karşı koyma kabiliyetiyle bağlantılı olduğunun altını çizdi. İranlı yetkililere atıfta bulunarak, Hizbullah milislerinin Suriye’deki savaşa katılımından kazandıkları deneyimin altını çizen Faruk, Tahran’a meyleden bir takım Filistinli hareketlere dikkat çekti.

İran uzmanı Faruk, İran’ın Irak ve Lübnan’daki denetimini baltalamaya yönelik girişimlerden haberdar olduğunu, dolayısıyla yetkililer ve tanınmış siyasi figürlerin karşılıklı ziyaretleriyle bunların bilgilerini aldığını belirtti.

“İsrail’in askeri harekâtı, rejime hizmet eder”

Aralık ve Ocak ayı başında yaşanan iç baskı ve sosyal hareketlilik, rejimin bölgesel politikasının değiştirilmesinde rol oynarsa, İran evindeki başarısızlığına karşı dış zaferler arar mı? sorusuna yanıt olarak, Ahmed Faruk, “Bu rejimin politikasını değiştirecek. Ancak istenen bir değişim olmayacak. Belki de taktiksel olarak stratejisini değiştirmeyecektir. Son protesto gösterilerinde ortaya atılan talepler, iç kısımlarla ilgili olarak bunların büyük bir bölümünü oluşturuyor ve bu çerçevede hükümet, başta yaşamsal talepler olmak üzere halkın bazı taleplerini karşılamaya çalışıyor” ifadelerini kullandı ve İsrail’in askeri harekâtının, ‘rejime hizmet’ olduğunu sözlerine ekledi.

“İran’ın azınlık ayarları ile oynamak mümkün”

İran’ın davranışlarına nasıl karşı çıkılacağı ile ilgili olarak ise Faruk, “Açıkçası hassas azınlıkların tellerinin ayarlarıyla oynamak mümkün. İran sınırları çoğunlukla bir azınlık mozaiğidir. Bununla yüzleşebilecek esnekliği var. Güvenlik konseptinden uzak olsa da İran’da önemli konularda yapılan referandum, yetkililerin gösterdikleri esnekliğin bir örneği olabilir. Ancak bunun için liderlerinin vereceği sinyali bekliyorlar” şeklinde konuştu.

BMGK’ye kınama çağrısı

Öte yandan New York’ta yapılan BMGK toplantısında, İngiltere, ABD ve Fransa, balistik füzelerin Yemen’de Husilere ulaşmasını ve yaptırımların ihlal edilmesini engellemeyen İran’ının kınanması çağrısında bulundular.

“Yaptırımların süresini uzatma teklifi”

Diplomatlara göre, BM’nin bir yıl daha uzatılmasını istediği yaptırımları yenileme kararı, 15 üyeli BMGK’nın Yemen’de balistik füzelerin kullanımı ile ilgili herhangi bir faaliyete karşı yaptırımda bulunmasına izin verecek. İngiltere hazırladığı karar taslağını, Cuma günü BMGK’ya sunmadan önce ABD ve Fransa ile istişare etti.

Trump baskı yapıyor

Donald Trump yönetimi, İran’ı BM’ye karşı sorumlu tutmak için aylardır baskı yapıyor. Aynı zamanda, 2015 yılında başat güçlerle (ABD, Çin, Rusya, Fransa, İngiltere ve Almanya) İran arasında yapılan, nükleer programı azaltma anlaşmasında ‘kusurlu’ olarak nitelendirdiği kısımlar düzeltmedikçe anlaşmadan geri çekilmekle tehdit ediyor.

“Artık İran’a karşı hareket geçmenin zamanı geldi”

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert McMaster, dün Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada, zamanın bölgedeki temsilcilik ağlarını güçlendiren İran’a doğru ilerlediğini söyledi. İran bu ağlarda giderek daha çok tahrip edici silahlar hazırlarken, endişe verici olanın temsilcilik ağlarının giderek daha fazla güç kazanması olduğunu belirten Herbert McMaster, “Artık İran’a karşı harekete geçmenin zamanı geldi” ifadelerini kullandı.