Irak Bölgesel Kürt Yönetimi (IKBY) Tarım ve Su Kaynakları Bakanı Abdülstar Mecit, İran yönetiminin şuana kadar bölgedeki su ihtiyacı oranının büyük ölçüde azalmasına rağmen, Küçük Zap nehri su kesintisinin 10 gündür sürdüğünü belirtti.
Bakan, “Bu durum, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum kuruluşlarına, Tahran’ın Kürdistan bölgesinin suyunu kesme politikalarından caydırılması için götürülecektir” dedi.
Mecit, Eş-Şark’ul-Evsat’a yaptığı açıklamada, “İran’ın Serdeşt şehri yakınlarındaki Küçük Zap nehri üzerine inşa ettiği Kolse barajının yapımı bittikten sonra, Kürdistan bölgesinin suyunu tamamen kestiğini ve bunun bölgedeki Dukan barajı suyunun yüzde 60’ını oluşturduğunu” söyledi.
Mecit, Kürdistan’daki içme ve arazi sulama için kullanılan nehir suyunun kesintisinden kaynaklanan tehlike ve zararların tüm ayrıntılarını IKBY Başbakanı ve vekiline ilettiğini, ayrıca İranlı yetkililerle ve özellikle Erbil’deki İran konsolosluğu ile görüştüğünü söyledi.
Mecit, ‘’Irak hükümeti de bizimle görüştü. Çünkü Tahran’ın bu nehrin suyunu kesmesinden dolayı, Irak çok büyük bir sıkıntı yaşayacak. Irak hükümetinin sorunun çözümü için olaya dâhil olması gerekiyor. Çözüm için çabalarımız ciddi bir şekilde devam ediyor” dedi.
İran’a dikkat çeken Mecit, “İran’ın nehir suyunu kestikten iki gün sonra suyun bir kısmını açılacağını ve bir süre sonrada geriye kalan miktarında bırakılacağı, ancak bu vaatler yerine getirilmedi. 10 günden daha uzun bir zamandır başlayıp şu ana kadar devam eden su kesintisinde; Tahran, bir damla su dahi bırakmış değil” dedi.
İran hükümeti, İran’ın Kürdistan eyaletinden çıkıp Irak Kürdistan bölgesine giren nehirlerin üzerinde çok sayıda baraj yaptı. İran, Küçük Zap nehri üzerine 9 adet, Sirwan nehri ve çevresi üzerine 11 adet baraj inşa etti. Ayrıca iki vadi bölgesindeki Vend nehrini de kuruttu.
Mecit sözlerini şöyle sürdürdü: “İranlı yöneticiler, Kolse barajını doldurmak için nehir sularını kestiklerini ileri sürüyorlar. Tüm dünya ülkeleri yazın su depolama mevsimi olmaması sebebiyle haziran ayı boyunca baraj sularını bırakıyor. İran’ın su kesintisinin zamanlaması, Kürdistan bağımsızlık oylamasının yapılacağı bölge seçimleri ile aynı zamana denk geliyor. Tahran’ın bu dönemde attığı adım, Kürdistan’a baskı kurmak için yapılan siyasi hamledir. Artık İran, sorunun çözümünü ve nehir sularının bırakılması için böyle yapmamalı.” dedi.
Bölgesel yönetime dikkat çeken Mecit: “Küçük Zap’ın sularını kesen İran’ın bu konuda bir adım atmaması sebebiyle, şuan Dukan barajı sularının bırakılması kısıtlanacak daha sonra Irak’ın da Derbendihan baraj sularının aynı şekilde kısıtlamasına mecbur kalınacak. Çünkü biz, tüm suları vatandaşlarımızın içme suyu ihtiyacını karşılayabilmek için biriktirmeye mecburuz. 180 metreküp olan su miktarımız 50 metrekübe düşmüş durumda. Süleymaniye’ye bağlı Kaledıze’de 90 bin vatandaş ve bir kısmı da bölge sakinleri olmak üzere içme suyu ihtiyacını bu nehirden karşılıyor. Kaledıze’nin çevresi ve Kerkük’ün güneyine uzanan geniş tarım arazileri de buna dâhil.”
“Birleşmiş milletler ve bölgedeki dünya devletleri temsilcilerine mektup göndereceğiz. Mektubu göndereceklerimizin başında BM ve İngiltere var. İran’ın özellikle devletlerarası ortak sular alanındaki teamülleri uygulaması ve anlaşmaya uyması gerekir.” diyerek sorunu uluslararası arenaya taşımakla tehdit etti.