Düşünsenize, ya Pyongyang yönetiminin elindeki kadar büyük bir nükleer güç, İran Humeyni Cumhuriyetinin elinde olsaydı!
Kuzey Kore’nin fırlattığı balistik füze Japonya’nın üzerinden geçerek, Pasifik’e düştü ve bu olay tarihteki nükleer imha canavarı ile ilgili korkutucu hatıraları insanların zihinlerinde tekrar canlandırmıştı. Bu bağlamda Kuzey Kore’nin fırlattığı füzenin özellikle Japonya üzerinden geçmesi, akıllara 2. Dünya Savaşında Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan nükleer bombaları getirdi.
Batı, Kuzey Kore’ye karşı nasıl hareket edecek?
Gariptir, coğrafik olarak Kuzey Kore, Japonya ve Güney Kore ile batılı ülkeler arasında herhangi bir sınır veya yakınlık bulunmamasına rağmen, K. Kore tarafından atılan hidrojen bombası en çok Batılı ülkelerde korkuya yol açtı. Fakat geriye kalan Asya Ülkeleriyle Arap Ülkeleri, müttefikleri Kim Jong’un kutlamalarına ortak olmadılar. Ne dersiniz bu bir cesaret göstergesi mi, ümitsizlik mi yoksa bıçağın bıçakla bilenmesinden ibaret bir durum mu?
Belki de Pyongyang yönetiminin kutlamalarına en çok ilgi gösteren İran Humeyni Cumhuriyeti’dir. Geçtiğimiz günlerde Hidrojen bombası kutlamalarının hemen akabinde, Kuzey Kore Halk Kongresi Başkanı beraberinde askeri ve teknoloji bir heyetle Tahran’ı ziyaret etmişti.
Humeyni’nin şuan ki halifesi Ali Hamaney, İran Humeyni Cumhuriyeti kurulduğu sıralarda İran Savunma Bakanlığı’ndayken bizzat kendisi Kuzey Kore’nin nükleer denemesini beğendiğini ifade etmişti. Gazetemizde bu makaleyi yayınlayan Emir Taheri, bunun üzerine uzun uzun yazmıştı.
Söylentiye göre, Başta Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Avrupalı liderlerin hamaseti ve Barrack Bin Obama’nın imzalattığı İran’ın uranyum zenginleştirme programını yasaklayan anlaşma sayesinde İran’ın eli bağlandı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, iftiharla İran’ın Kuzey Kore Tarafından örnek alınmasını önerdi. Merkel Frankfurter Allgemeine Gazetesine verdiği demeçte, İranla yapılan müzakerelerdeki gibi, Kuzey Kore’nin nükleer programına son vermeye yönelik diplomatik girişimlere kendisinin katılmaya hazır olduğunu belirtti.
Komik olan ise İran’ın bu anlaşmaya olan isteğini kaybetmiş olduğunu söyleyerek çıkacağına dair için tehditler savurması. İran Atom Enerji Dairesi Başkanı Ali Ekber Salihi Almanya merkezli Der Spiegel Gazetesine bakın ne diyor, ‘’Şayet ABD ve onu izleyen Avrupalılar anlaşmayı bozarsa (…) İran anlaşma öncesi şartlara geri döner’’
Merkel hangi başarılı uygulamasını bize pazarlamaya çalışıyor acaba? Körfez Ülkeleri, İran da bir gün Hint Okyanusunda nükleer deneme yapınca mı uykularından uyanacak?
Her halükarda Humeyni’nin İran’ı, nükleer olsun olmasın tehlike arz ediyor. Fakat nükleer olursa, Kuzey Kore’den daha tehlikeli hale gelecek. Bunun sebebi İran yönetiminin inançlarında yer alan ‘takiye’dir.
Gayretli kimse kötülüğü zamanından önce fark edendir.