Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İran lideri Ruhani, füze programının devamını onayladı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Washington ile Tahran arasındaki gerilim sürüyor. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın “İran destekli güçler Irak’ı terk etsin” çağrısından bir gün sonra İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran’ın Ortadoğu’daki rolüne övgüde bulundu.

İran’ın füze programına karşı zayıf bir tavır aldıklarına yönelik hükümete yönelik suçlamaları reddeden Ruhani, Avrupa’ya “İran füzeleri caydırıcıdır” diye seslendi.

Ayetullah Mustafa Humeyni’yi anma töreninde konuşan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran’ın görüşü olmadan bölgede hiçbir değişikliğin yapılamayacağını savundu.

İran’ın özellikle, Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen’deki etkisine değinen Ruhani, “Günümüzde İslam ile İslami düzenin bölgedeki azameti her zamandan daha fazladır. Irak, Suriye, Lübnan Kuzey Afrika ve Fars Körfezi’nde İran’ın görüşü olmadan nerede etkileyici bir girişim yapılıyor?” sorusunu yöneltti.

İran-ABD gerilimi sürüyor

ABD Başkanı Trump’ın İran’a yönelik sert açıklamalarından sonra nükleer anlaşmanın tarafı olan üç Avrupa ülkesi geçen hafta ortak açıklama yapmıştı. İran’ın füze programı ve bölgesel politikasına yönelik eleştirilerin olduğu açıklama İran’ın dini lideri Ali Hamaney ve Devrim Muhafızları liderlerinin tepkisine neden olmuştu.

Irak Başbakanı Haydar İbadi’nin katılımı ile Riyad’ta düzenlenen Irak-Suudi Arabistan Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nın açılışını gerçekleştiren Tillerson ise “Bütün yabancı savaşçılar, özellikle İran milisleri Irak’ı terk etsin” demişti.

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson açıklamalarına tepki göstererek, sözlerinin utanç verici olduğunu kaydetmişti.

Trump’ın son açıklamalarında ise daha çok Avrupa ile İran arasındaki ilişkiler ön plandaydı. ABD Başkanı, pazar günü Fox News’e verdiği söyleşide Tahran’ın nükleer anlaşmaya olan bağlılığını kabul etmemesine rağmen, Fransa ve Almanya’nın İran ile ticaretine herhangi bir itirazının bulunmadığını söylemişti.

Trump, “AB, İran’la ticaret yapıp para kazanmaya devam edebilir. Endişelenmesinler. Bu konuda onlara ihtiyacımız yok” ifadelerini kullanmıştı.

Son açıklamalar tansiyonun daha da yükseleceğine işaret ediyor. İran Adalet Kurumu Başkanı Sadık Laricani, Avrupalıları İran’a baskı yapmak için ABD ile ortak hareket etmekle suçladı.

Ülkesinin “caydırıcı kabiliyetlerini” geliştirmeye devam edeceğini söyleyen Laricani, İran’ın Irak ve Suriye’deki varlığının bu ülkelerin yasal yönetimlerinin resmi daveti üzerine olduğuna dikkat çekti.

İran Adalet Kurumu Başkanı ayrıca Avrupalıların İran’ın savunma stratejilerine müdahale etme hakkına sahip olmadıklarını, Washington ile görev paylaşmaları durumunda ABD’nin karşısında durdukları gibi, onların da karşısında durabileceklerini ifade etti.

Son dönemlerde Ruhani’nin başlıca muhaliflerinden olan İran Adalet Kurumu Başkanı Sadık Laricani, yargıdaki üst düzey yetkililerle gerçekleştirdiği bir toplantıda “Amerikalı yetkililerin tutumu, nükleer anlaşma dışında iki eksende toplanıyor. Füze çalışmaları ve İran’ın bölgesel varlığı” ifadesini kullandı.

ABD’li yetkililere seslenen Laricani, İran İslam Cumhuriyeti’nin füze gücünün savunma amaçlı olduğunu, kesinlikle bu bağlamda müzakere yapılmayacağını duyurdu.

İran iç siyasetinde tansiyon yüksek

Ancak ardı ardına yapılan sert açıklamalar sadece uluslararası alanda değil İran iç siyasetinde de tansiyonun yükselmesine neden oluyor.

Özellikle Ruhani’nin hamleleri iç siyasette tartışılmaya devam ediliyor. İranlı yetkilileri, hükümet, parlamento, yargı ve silahlı kuvvetler arasındaki ihtilafların artması konusunda uyaran Ruhani “Sistemin bir tarafına zarar verirsek diğer tarafının güçleneceğini düşünmeyelim” dedi ve böyle bir durumda bütün sistemin çökeceğini kaydetti.

İran yargısının son aylarda saldırıya uğradığını ifade eden Laricani ise yargının “işsizlikten dolayı” insanları mahkemeye çağırdığını söyleyen Ruhani’yi ‘”ükleer anlaşmayı kapatan işsiz” olarak tanımladı.

Laricani, “Yargı, sanığı çağırdığında siyasi anlaşma ile suçlanıyor. Siyasileşme suçlamasıyla karşı karşıya kalacaksak, yargıyı kapatmamız gerekir” demişti.

Ruhani hükümeti, İran içinde 2016’daki nükleer anlaşma ardından ikinci dönem liderliğinde de attığı diğer imzalar nedeniyle eleştirilerin hedefinde olmuştu.