İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin yanıtlaması istemiyle 80 milletvekilinin imzasıyla verilen gensoru önergesi mecliste kabul edildi.
İran Meclis Başkanı Ali Laricani dün, İran’ın kötüleşen ekonomik durumu ve yaşam koşulları ile ilgili olarak 80 milletvekilinin önünde hesap vermesi için Ruhani’ye 30 gün mühlet verdiklerini açıkladı. 18 milletvekili çarşamba günü, Ruhani’ye İran’daki yetkililer ve askeri liderlerin Hürmüz Boğazı’nın kapanmasıyla ilgili son günlerdeki “sorumsuz” ifadeleri hakkında yazılı bir uyarıda bulundu.
Ruhani’ye 30 gün süre
İran parlamentosu internet sitesinde yayınlanan bir açıklamada, Meclis Başkanı Ali Laricani’nin, Ruhani’ye, 80 milletvekilinin önünde ekonomik kriz ve yükselen fiyatlar hakkında hesap vermesi için 30 gün mühlet verdiği bildirildi.
Bu aynı zamanda muhaliflerin hükümetin değişmesi yönündeki baskılarıyla karşı karşıya kalan Ruhani’ye hesap vermesi için meclis tarafından kabul edilen ilk gensoru önergesi.
Gerekçe ekonomik sıkıntılar
Reuters’ın aktardığına göre, milletvekilleri tarafından verilen gensoru önergesine, Nisan ayından bu yana değerinin yarıdan fazlasını kaybeden riyaldeki düşüş, ekonomik büyümedeki zayıflık ve işsizlik oranının yükselmesi gerekçe gösterildi.
Meclis, Ruhani’den, hükümetin döviz piyasası ve ürünlerin fiyatını kontrol etme konusundaki başarısızlığı, bankacılık ambargoları, işsizliğin oranının yükselmesi, ekonomik kriz ve döviz kurlarındaki artışa ilişkin sorulara cevap vermesini isteyecek.
İran parası tarihinde görmediği kadar değer kaybediyor
Hafta başından bu yana, İran parası tarihi bir düşüş kaydetti. Dolar ve altın fiyatları ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının ilk gününden itibaren İran ekonomisini çöküşün eşiğine getirdi. Ülkede yaşanan kötü gidişatın en büyük göstergesi ise şuan bir doların 120 bin riyali aşmış olması.
ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesinden sonra İran’da ekonomik sorunlar daha da kötüye gitti. Fiyat artışının ABD diplomasisinin diğer ülkeleri Kasım ayından önce İran petrolünü almayı bırakmaya zorlaması ışığında önümüzdeki aylarda daha da artması bekleniyor.
İran halkı zor günler geçiriyor
Ruhani hakkında verilen bu gensoru önergesi, artan kamu hoşnutsuzluğunun ortasında geldi. Yükselen fiyatlar, su kıtlığı, elektrik kesintileri ve yolsuzluk iddiaları sebebiyle yılın başından beri İran’da protestolar yapılıyor.
Muhafazakar milletvekilleri, Şubat ayının başlarında, ekonomi politikasının başarısızlığından dolayı Ruhani hakkında gensoru önergesi vermek için imza toplamaya başlamışlardı.
Ruhani hakkında verilen gensoru önergesi, birçok analiste göre İran liderine yakın olan muhafazakar harekete karşı rolünün zayıflamasına ve tavizler vermesine yol açacak.
Ruhani’nin en büyük destekçilerinden olan meclisteki reformist Ümid Fraksiyonu Başkanı Muhammed Rıza Arif, geçtiğimiz Temmuz ayında, Ruhani’nin güvenoyu yoklamasını kaybetmesini uzak görmediklerini söylemişti.
Muhafazakarlar: Amacımız Ruhani’yi devirmek değil
Muhafazakar ve reformcu milletvekilleri, amaçlarının Ruhani’yi devirmek değil, hükümetin performansını iyileştirmek olduğunu kaydettiler.
Geçtiğimiz ay, İran dini lideri Ali Hamaney, yaptırımlara karşı Ruhani ekibine destek çağrısında bulunmuş ve söz konusu bu çağrı, hükümet ile Devrim Muhafızları arasında hafif bir yakınlaşmaya yol açmıştı.
Ruhani, Ebu’l-Hasan Beni Sadr ve Mahmud Ahmedinejad’dan sonra hakkında gensoru önergesi verilen 3’üncü cumhurbaşkanı olacak.
Girişim bu kez başarısız kaldı
Son yıllarda hükümet, milletvekillerini başvurularını geri çekmeye ikna ederek Ruhani hakkındaki meclis soruşturması iptal edebilmişti. Ancak Meclis İşleri Başkan Yardımcısı Hüseyin Ali Emiri’nin Şubat ayından bu yana sarf ettiği çabalar bu kez başarısız oldu.
80 milletvekilinin söz konusu önergeyi imzalamasına rağmen, Ruhani’nin cevaplandırması için verilen soru önergesinin hukuka aykırı olduğunu savunan Emiri, ”Daha önce Ruhani, komisyon toplantısında sorulan soruları yanıtladı ve üyeler ikna oldular. Ancak kısa süre sonra soru önergesi konusu tekrar gündeme geldi” açıklamasında bulundu.
Ruhani’ye bazı bakanları görevden al çağrısı
İranlı Öğrenciler Haber Ajansı ISNA’dan aktarıldığı kadarıyla, Tahran milletvekili Ebulfazl Suruş önceki gün yaptığı açıklamada, 200’e yakın milletvekilinin, Ruhani’ye açık mektup yazarak, ekonomideki kötü gidişattan sorumlu oldukları gerekçesiyle Ekonomi Bakanı Mesud Kerbasiyan, Sanayi, Maden ve Ticaret Bakanı Muhammed Şeriatmedari ve Çalışma Bakanı Ali Rebii’nin görevden alınmasını istediğini kaydetti.
Resmi ajanslardan aktarılan bilgilere göre, Çalışma Bakanı Ali Rebii hakkında verilen gensoru önergesi mecliste kabul edildi. Rebii’den 10 gün içinde kendisini mecliste savunması talep edildi.
35 kişi tutuklandı
Tahran Polis Şefi General Hüseyin Rahimi salı günü yaptığı açıklamada, son günlerde borsa ve altın madeni para piyasasının dengesini bozmaya çalışan 35 kişinin tutuklandığını söyledi.
Öte yandan, 18 milletvekili, Hürmüz Boğazı’nın kapanmasıyla ilgili olarak siyasi ve askeri yetkililerin tehditlerine yönelik Ruhani’ye yazılı bir uyarıda bulunarak, Ruhani’nin, Anayasa’nın 113. Maddesi uyarınca, uluslararası konularda siyasi ve askeri yetkililerin sorumsuzca ifadelerini engellemekle yükümlü olduğunu belirttiler.
Anayasa’nın 113. maddesi, “Cumhurbaşkanın, ülkenin dini liderinden sonra en üst düzey resmi görevlisi olduğunu ve doğrudan İran dini liderini ilgilendiren meseleler dışında anayasayı uygulamak ve yürütme organının başkanlığını yürütmekten sorumlu olduğunu” belirtmektedir.
Resmi basın, Ruhani’nin Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidinin İran dini lideri Ali Hamaney ve Devrim Muhafızları tarafından desteklenmesinin ardından, İranlı yetkililerinin tutumlarının aynı doğrultuda olduğunu ortaya koymaya çalıştı.
Trump’ın görüşme teklifi reddedildi
Öte yandan İran Devrim Muhafızları Komutanı Muhammed Ali Caferi, Trump’ın önkoşulsuz görüşme çağrısının önünü keserek, İran halkının, yetkililerin büyük şeytan ile müzakere etmesine izin vermeyeceğini söyledi.
Trump’ın teklifine karşı Caferi’nin yorumları ülkedeki siyasi aktivistlerin tepkisine neden oldu. İranlı reformist siyasetçi Abdullah Ramazanzade, “Anayasa, askeri liderlerin Ulusal Güvenlik Konseyi’nin emirlerine boyun eğmesini öngörmektedir. Asker, ülkenin siyasi gidişatına karar verme yetkisine sahip değildir” açıklamasında bulundu.