İran parlamentosu, balistik füzelerin ve Devrim Muhafızları’nın Devrim Muhafızları’nın yurtdışındaki operasyonlarından sorumlu özel kuvvetler birimi olan Kudüs Gücü’nün gelişimini desteklemek için genel bütçeden 2 bin milyar toman (700 milyon dolar) ödeme yapılmasını öngören tasarıyı onayladı. Tasarı aynı zamanda İran İstihbarat Bakanlığı’nın faaliyetlerine maddi destek sağlamakla kalmayıp aynı zamanda ABD’li kişilere ve organlara yaptırımlar getiriyor.
İran meclisinde oylama sırasında hazır bulunan 247 miletvekilinden 240’ı ‘Amerika’nın Bölgedeki Terörist Eylemleri ve Maceraları ile Mücadele’ tasarısının lehine oy kullandı. Tasarı, ABD; Rusya, Kuzey Kore ve İran’a karşı yaptırım kararını akabinde gündeme alındı.
Parlamento kaynakları, geçtiğimiz hafta hükümetin güven oylamasından sonra parlamentonun yasayı inceleyeceğini söyledi.
Fransız AFP’nin aktardığı haberde, İran Meclis Sözcüsü Ali Laricani’nin konuyla ilgili açıklamalarına yer verildi. “Amerikalılar bilmelidir ki bu bizim ilk adımımızdı” diyen Laricani, ülkesinin nükleer anlaşmayı denetleyen heyet vasıtasıyla 16 adım daha attığını ve bu adımların uygulama esnasında ortaya çıkacağını belirtti.
Bu bağlamda, parlamentoda Milli Güvenlik Komitesi sözcüsü Hüseyin Nakvi, parlamentonun hareketi nükleer anlaşma ile tutarlı olduğunu ifade etti.
Yeni kanuna göre, Devrim Muhafızları, Savunma Bakanlığı ve Silahlı Kuvvetler 30 günü geçmeyen bir süre içinde Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından onaylanması suretiyle ‘füze alanında savunma ve caydırıcı yeteneklerinin geliştirilmesi için bir proje teslim etmesi’ gerekmektedir.
AP haber ajansının Amerikalı yetkililerden geçen hafta aktardıklarına göre, ABD yönetiminin İran’ın şüpheli askeri üslerini teftiş ettiğini, 2015 Temmuz’undaki Viyana nükleer anlaşmasının şartlarına sadık kalıp kalmadığını kontrol ettiğini belirttiler. İran’ın bu tutumları hakkında ABD başkanı Trump, Avrupa ülkeleri ile fikir alış-verişi yapmaktadır.
Füze birimi komutanı Emir Hacizade, Pazartesi günü, Devrim Muhafızlarının, Batılı ülkelerin İran’ı silahsızlandırmaya ve ülkeye Libya versiyonunu uygulamaya çalışan uluslararası nükleer enerji müfettişlerinin askeri merkezlere girmesine izin vermeyeceğini söyledi. Benzer bir durumda, İran’ın uluslararası ilişkiler sorumlusu Ali Akbar Velayati’nin danışmanı, Amerikalıların İran’ın askeri alanlarını denetlemesine hiçbir zaman izin vermeyeceklerini söyledi.
Anayasa koruma komisyonu, İran parlamentosunun yasasını onaylarsa, İran Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, Devrim Muhafızları ve İran ordusunun ABD tehditlerine ve İran’a yönelik saldırı faaliyetlerine karşı altı aydan fazla olmayan bir süre içinde kapsamlı bir stratejik program önermesini zorunlu kılıyor.
Yasa, muhalefetteki İran Halkın Mücahitleri Örgütü’ne “mali, siyasi, propaganda, kültürel ve doğrudan veya dolaylı destek” sağlayan ABD vatandaşlarına da cezalar öngörüyor. ABD Başkanı Donald Trump, ‘İran’ın düzeni tehdit eden faaliyetlerini bozma’ adıyla sunulan kanunu onayladı. Kasım Süleymani liderliğindeki Kudüs Gücü, Suriye ve Irak’taki ve diğer İran müttefikleriyle askeri alanları yönetiyor.
Trump, İran’a geçen Perşembe günü yaptığı eleştirileri tekrarladı ve İran’ın, büyük güçlerle yaptığı anlaşmanın ruhuna saygı duymadığını söyledi.
Trump’a yanıt İran Dışişleri Bakanı Muhammed Caferi Zarif’ten geldi. Zarif, Trump’ın nükleer anlaşmaya kötü niyetli yaklaştığını belirtti.
İran yönetimi, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ekim ayında, Nükleer anlaşmasının yürürlüğe girmesinden sonra üçüncü kez imzalayacağı İran’a yaptırımların genişletilmesi ile ilgili kanunu bekliyor.
Birkaç gün önce İran Başbakanı Hasan Ruhani, ABD yönetimin nükleer anlaşmaya ilişkin politikasını eleştirdi. Ruhani yemin töreninde yaptığı konuşmada, bunun bir deneme olmadığını müzakereleri beklediğini söyledi. İran Başbakanının ifadeleri, İran’daki muhafazakar gazeteler tarafından yinelenerek yaptırımları görmediği için eleştirildi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Araghchi, taslak yasanın İran hükümeti ve dışişleri tarafından desteklendiğini belirterek, “Nükleer anlaşmayı ihlal etmemek çok akıllı ve ikinci partiye mazeret vermesine izin vermiyor” dedi.
ABD’nin yaptırım kanununu imzalamasından kırk sekiz saat sonra İran, nükleer yetenekli Simurg füze testiyle bu kanuna cevap verdi. Hemen ardında ABD ve 3 batılı müttefiki bu denemeyle, İran’ın anlaşmayı ihlal ettiğini belirterek, meclis konseyine şikâyet ettiler. Devrim Muhafızları Komutanı Muhammed Ali Caferi, “Düşmanlar, nükleer anlaşmadan sonra füze ve savunma yaptırımlarıyla silahlı kuvvetlerimizi zayıflatmak istiyor” dedi.
Aynı zamanda Caferi, ülke içindeki bazı gruplara da eleştirilerini yönelterek onları silahlı kuvvetlerimizi zayıflatmak için “düşmanla yürümek”le itham etti, Caferi, “Maalesef bazıları düşmanın vaatlerine aldanıyor ve kurulan komplonun büyüklüğü ve derinliğini göremiyor” dedi.
Yardımcısı Hüseyin Salam da benzer bir tutum takındı. İran televizyonunda yaptığı açıklamada iç siyasi grupların kasten veya yanılarak düşmanın amacına hizmet etmek suretiyle devrim muhafızlarını zayıflattıklarını söyledi.