Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İran rejimi ve halk protestolarının belirleyicileri | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İran’da halkın protestolar düzenleyip meşru taleplerde bulunmasından iki hafta sonra, İran rejimi, ‘dışardan yönetilen yıkıcı hareketler’ olarak nitelendirilen ve –İran Devrim Rehberi’ne göre- düzenleyicilerinin yabancı ajanlardan başkaları olmadığı bu gösterilerin sona erdirildiğini ilan etti. Kıymetli okuyucu ile birlikte, bu, amacına ulaşamayan protestoları ve sebeplerini inceleyelim.

İran’ın Meşhed kentinde başlatılan gösterilerin meşruiyeti, iki yönlü okunabilecek bir etkiye sahipti:

Birincisi, halkın protestoları memnuniyetle karşılaması, zimmete para geçirme karşılığında ortaya çıkan kötü yaşam koşulları ve üst düzey yetkililerin yolsuzluklarına karşı rejimin açık bir tepki göstermemesi üzerine taleplerinin meşruluğuna dayanıyor. Bu durum, İran’ın genelinde başka protestolar çıkmasına katkı sağladı.

İkinci yön ise, İran rejiminin, verilecek tepkinin, İran halkından gelen rejimin inkar edemediği taleplere dayanan mantıklı gösterilerin bir sonucu olarak daha da güçlü tepkilere yol açabileceği gerekçesiyle bu gösterilere şiddet kullanarak karşı çıkmada gecikmesi.

Fakat halk protestolarının geniş çaplı yayılmasıyla, İran rejimi, halkın taleplerini ve söz konusu gösterilere yol açan nedenleri göz ardı etmeksizin bununla başa çıkabilecek geçerli özürler aramaya başladı. Bu adım sonrasında İran rejimi şunları yaptı; öncelikle, gösterilere karşı koyma sürecine başlarken göstericilere karşı gerilimi tedrici olarak arttırdı. Ardından İran Rehberi’nin söylediği gibi göstericiler arasında yabancı ülkelerin ajanlarının bulunduğu dillendirildi. Bu adımlar, gösteriler üzerinde etkili oldu ve göstericilerle onları kışkırtanları ayrıştırmayı sağladı.

İkinci olarak, uluslararası topluma İran rejiminin, gösterilere ve ifade özgürlüğüne karşı olmadığı vurgulandı. İran rejimine göre, söz konusu harekete, meşru taleplerden uzak nedenlerle protesto başlatmak isteyenler yol açtı.

Buna dayanarak İran rejimi, protestoların gittikçe sönükleşmesine katkıda bulunan adımlar attı. Bunlardan biri de İran rejimini olumsuz bir şekilde etkilemek amacıyla bu gösterileri düzenleyen ajanlar olduğunu söylemekti. Ardından şehirlerin, özellikle de politik simgeselliği nedeniyle Tahran’ın önemli meydanlarına yoğun bir şekilde güvenlik güçleri konuşlandırdı. Bunlar gösterilerden video ve fotoğrafların dışarı aktarılması ve sosyal iletişim araçlarının kullanımının engellenmesi ile eş zamanlı gerçekleşti. Öncelikle 40 milyon İranlı’nın kullandığı ‘Telegram’ uygulaması kapatıldı. Hemen ardından İnstagram kapatılarak internet hızı yavaşlatıldı ve internet ağlarına video yüklenmesi zorlaştırıldı.

İran rejimi aynı şekilde hem Ruhani hükümeti ve bakanları, hem de aralarında Devrim Muhafızlarının da bulunduğu diğer devlet kurumları dahil olmak üzere ağız birliği yaptı. Görünüşe göre, Reformist hareketi söz konusu protestoları reddetmeye ve dışardan yönetildiğini söylemeye sevk eden de bu. Birçoğunun yaptığı açıklamalar ve ‘Mücadeleci Din Alimleri Derneği’nin’ (Ruhaniciler) özgürlük ve gösterilerin güvence altına alındığını söyledikleri açıklama bunu açıkça ortaya koydu. Ancak açıklamada, gösterilerin dışarıdan istismar edildiğini reddettikleri belirtildi. Son olarak, göstericiler ve öğrencilerden tutuklu sayısının artması, tutukluların serbest bırakılmasına dair sloganları gösterilerin bir parçası haline getirdi.

Uluslararası tutum, İran rejimini baskı altına almak karşılığında devam etmesi için bir alan sağlayacak olan uluslararası desteğe büyük önem veren gösterilerin, çöküşüne yansıyan olumsuz bir faktör oldu. Trump ve diğer Beyaz Saray yönetimindeki yetkililerin İran’daki halk gösterilerini destekleme konusundaki güçlü yorumlarına rağmen, İran rejimi bu gösterileri bastırmaya ve tutuklama kapsamını genişletmeye devam etti. Bu durum, İran’ın içinden Trump’ın “Zamanı geldiğinde protestolara desteğimizle müdahale edeceğiz” ifadelerini kullandığı açıklamasının faaliyete geçme zamanı gelene kadar devam etti. Fakat bu gerçekleşmedi. Aynı şekilde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), ABD’nin İran rejimini kınama konusundaki açık başarısızlığı, Avrupa- Rusya arasında gerilim yaşanmaması için protestolara destek verilmemesi, göstericilere, bekledikleri uluslararası desteğin gerçekleşmeyeceğini açıkça ortaya koydu.

Nitekim birçok etkenin ortadan kalkması, İran’da gelecekteki gösterilerin, uluslararası herhangi bir irade ve iç baskı olmaksızın rejimin kontrolü elinde tutmasını sağlar. Bu da gelecekteki herhangi bir protesto girişiminin başarısızlıkla sonuçlanacağı anlamına gelir.

Bu bağlamda, söz konusu gösterilerin İran halkına, rejim karşısında daha güçlü bir cesaret kazandırdığını belirtmek gerekir. Gösterileri desteklemek için başka araçlar  mevcutsa bu, gelecekte yeni şekilde rol oynayacak.

Açık planlar aracılığıyla İran rejimi, Batı’nın ekonomik çıkarlarını demokrasi sloganlarından ve İran rejimini devirmek için önceden gösterdiği yönelimlerden daha güçlü hale getirmiştir.