Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İran ve Kore zehri | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İran’la yapılan nükleer anlaşmanın geleceğiyle ilgili ABD-İran çatışmasının olduğu bir ortamda Kuzey Kore lideri, kendi rejimini muhafaza edecek, ekonomik sıkıntılarını aşmasına yardım edecek güvenlik ve ekonomik alanda garanti verilmesi karşılığında nükleer programdan vazgeçme kartına işaret ediyor. Kim Jong-un, uzlaşmacı adımlarına yönelik uluslararası toplumun güvenini pekiştirmek için güney komşusuyla uzlaşmaya ve Seul’la çatışmayı yavaş yavaş bitirmeye hazır olduğunu gösterdi.

Kim’in Batı’ya yönelik olumlu adımları, yıllardır Kuzey Kore’nin tutumunu gözlemleyen ve Pyongyang’ın yaptırımları kuşatma gücüne oynayan İran yönetiminin tahminlerini şaşırtabilir. Tahran, nükleer tersanesi ve balistik füzeleriyle komşularına ve dünyaya korku salması neticesinde Kuzey Kore’nin, bölgesel tarafları kendisinin rızasını talep etmeye sevk ettiğini belirtiyor. Öyle ki Tahran, Pyongyang’ın Washington’a yönelik devamlı meydan okumasından istifade etti. Bu meydan okuma, Tahran’ın üzerindeki baskıyı azaltarak gelecekte nihai çözümün olacağı müzakere masasında kendisine güçlü bir konum sağlayacak nükleer projesini tamamlayabilmek için Tahran’a daha fazla vakit kazandırdı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’la yakın bir zamanda görüşeceğini ilan etmesinin üzerinden 48 saatten az bir süre geçtikten sonra Trump, Twitter hesabı üzerinden bir açıklama yaptı. ABD Başkanı, yaptığı bu açıklamada Tahran’la imzalanan nükleer anlaşmanın geleceğine yönelik kendi yönetiminin tutumunu açıklama zamanının geldiğini ifade etti. Trump’ın böyle bir zamanlamayı seçmesinde Pyongyang’la müzakerelerin ilerlemesin ardından uluslararası olumlu atmosferden yararlanmak için ABD’nin bir girişimi olabilir. Nitekim Pyongyang’la yapılan müzakereler, Kuzey Kore’nin nükleer projeden vazgeçmesiyle sonuçlanabilir. Bu da Tahran’a olumsuz bir şekilde yansıyabilir. Ayrıca bu durum, Pyongyang’ın Pekin ve Moskova gözetiminde nükleer tesislerinin anahtarlarını Washington’a teslim etmesinin ardından Washington’un Tahran’a yoğunlaşması ve Tahran üzerindeki baskıları artırması için Washington’a bir fırsat verebilir. Öyle ki Moskova, Tahran dosyasını ele alırken Çin’den daha fazla huzursuz olmaya başladı.

Moskova’nın önünde sadece iki seçenek var: Ya İran’ın nükleer programdan vazgeçmesini kabul edecek ki bu da Moskova için ekonomik bir kayıp demektir. Ya da Moskova, Washington’la olan krizde İran’ı savunacaktır. Böylece yıllar sonra Moskova, nükleer başlık taşıyabilen İran’ın konvansiyonel füzelerinin hedefindeki tek Avrupa başkenti oluyor.

Kuzey Kore liderinin Washington’a yönelik adımı, nükleer düğmeyle oynamanın artık kendi rejimine koruma sağlamadığına dair Tahran’daki dostlarına apaçık bir mesaj vermektedir. Zira yoldaş Kim, ABD’nin kendisini cezalandırmaya yönelik tehditlerinin ciddiyetini anladı. Özellikle şu anki Beyaz Saray yönetimi, bedelin ağır olacağına pek çok kez atıfta bulunduktan sonra Pyongyang hesaplarında herhangi bir hatayı kabul etmeyecektir.
Nükleer silah ve anti-balistik füze alanındaki uzmanlara göre Washington, Pyonyang’ın ABD’ye ya da ABD müttefiklerine ait hedeflere attığı nükleer başlıklı ya da konvansiyonel bir Kuzey Kore füzesini vurmak için 10 saniyeye ihtiyaç duymaktadır. Bu da füzenin Pyongyang’ın toprakları üzerinde doğrudan patlatılmasına neden olacak ve bunun sonucunda da insani bir felaket ve toplu bir katliam meydana gelecektir. Kuzey Kore kriziyle ilgilenen Pekin ve Seul, bu duruma müsaade etmeyecektir. Washington’la olan ekonomik çatışma, yıllardır Pyongyang rejiminin resmi koruyucusu olan Pekin’i Pyongyang’ın nükleer manevrasının sınırlı bir etkiye sahip olduğu kanaatine sevk etti. Ayrıca Pyongyang’a yönelik yaptırımların uygulanmasını kabul etmesi, Pekin’i, Kim Jong-un’un kararları üzerinde daha az etkili olduğunu düşünmeye sevk etti.

Bu çerçevede Moskova Carnegie Merkezi’nde “Rusya, Asya-Pasifik Programı” Başkanı Alexander Gabuev, Kim Jong-un’un nükleer silahsızlanmaya tam olarak bağlı kalmadığını; ancak aynı zamanda Kim’in bu konuyu araştırmaya hazır olduğuna işaret verdiğini söylüyor. Veriler, birisinin Çin sınırında yer aldığı iki nükleer tesisin büyük bir teknik arızaya maruz kalması sonucunda Kim Jong-un’un Seul ve Washington’a yönelik uzlaşmacı adımlar attığına işaret ediyor. Söz konusu teknik arıza, insani ve çevresel bir felakete neden olacak radyoaktif sızıntı tehdidinin artmasına yol açtı. Bu da kendi sınırındaki nükleer bir felaketten kaçınmak için Pekin’in bilgisi ve kabulü dâhilinde Pyongyang’ı ivedi bir şekilde Washington’la müzakere yapmaya sevk etti. Bazı uzmanlar, teknik arızanın ABD’nin Kuzey Kore’nin tesislerine yönelik elektronik saldırı düzenlemesi sonucunda meydana geldiğini düşünüyor.

Tahran, Başkan Trump’ın kararı sonrasında gelecek süreçteki seçeneklerle yüzleşmeye hazırlanıyor. Tahran, ne çatışmada ne de uzlaşmada Kuzey Kore modelini uygulayamayacağını biliyor. Fakat Tahran, Kuzey Kore liderinin Washington ve müttefikleriyle askeri ve ekonomik bakımdan eşit olmayan bir çatışmadan kaçınmanın tek çıkış yolu olarak masaya koyduğu aynı zehri ikinci kez yutmaktan sakınıyor.

Pyongyang, nükleer yükten kurtulmaya hazırlandığı bir vakitte Tahran, ekstra sıkıntılarla yüzleşmeye hazırlanıyor. Tahran’ın lisan-ı hali, “Yoldaş Kim! Dini lideri neden yalnız bıraktın?” der gibi.