ABD Başkanı Donald Trump ‘İran yanlış şeyler yaparsa yer yüzünde çok az ülkenin ödediği ağır bir bedeli ödeyecek’ diye bir twit attı, ondan önce de ‘Eğer Birleşik Devletleri tehdit etmeyi sürdürürse, İran yaptırımlardan nasibini alır’ diye bir twit atmıştı. Bu ve benzeri bir twit ile İran rejimini sarsmış, Tahran’ın böbürlenme, görmezden gelme, kötüleme ve gerçekçi olmama tavırları arasında gidip gelmesine ve ABD’nin tavrının ne denli ciddi ve tehlikeli olduğunu ve ABD’nin İran’ı vurabileceği konusunda ciddi olduğunu anlayamamaya varan kibirli bir tavır takınacak kadar hatalı olmuştur.
İran rejiminin ABD ile askeri yüzleşmeye girmesi birçok nedenden dolayı Tahran’ın çıkarlarına terstir, en azından, iki ülkenin askeri yetenekleri fevkalade farklıdır. İran rejimi göz ardı etmeye çalışsa da, geri kalmış ve iptidai sayılan İran hava kuvvetleri uçaklarının gelişmiş ABD askeri teknolojisi sayesinde, havaalanlarından uçamadan vurulacağını biliyor.
Dünyanın birçok yerinde ABD ile vekaleten savaş içinde olan İran rejimi Trump ve Ruhani’nin twitleri sayesinde doğrudan savaşın eşiğindeler.
Krizlerde üsten almaya alışmış İran rejimi bir ABD askerinin ölmediği ve bir tane dahi ABD uçağının düşmediği Saddam Hüseyin senaryosunu tekrarlamaya çalışırcasına Ruhani Trump’a tehdit içerikli açıklama yapıyor: ‘İran’da ateşle oynama, çünkü biz ‘tüm savaşların anasıyız’’ diyor.
Dünya ülkeleri İran’ın üzerlerinde uyguladığı istikrarsızlık ve İran ideolojisini yayma politikalarından bezmiş durumda olmasına rağmen, İran rejimi etrafındaki tehlikeyi sezemeyecek kadar politik bir içi geçmişlik yaşamaktadır.
İran, ABD ile çatışmasını yanlış yorumlamaya alışmıştır, örneğin, Bakan Muhammed Cevad Zarifi ABD’nin ülkesine bakış açısını şu şekilde yorumlar: ‘İlişkilerin çatışmaya dönüşmesi ABD ve İsrail’in davranış tarzlarından kaynaklanır, ABD Veli Fakih ideolojisinin iktidarının gelişiminden rahatsız olmaktadır’.
Gerçekçi olmaktan uzak olmayı ve deve kuşu misali zayıf kafasını kuma gömmekle birlikte tüm vücudunu tehlikede bırakmayı adet edinen İran’ın ABD tehditlerinin boyutunu anlamaktan ve tehlikenin büyüklüğünü görmekten acizdir.
İran rejiminin terörü ihraç etme ideolojisi ve başkalarının içişlerine karışması Trump’ın terörizme karşı duruşu ve ısrarıyla durma noktasına gelmesine rağmen, Tahran, Washington’un ciddiyetini ve İran’a haddini bildirme isteğinin boyutlarını anlamamaktadır. ABD haklı, zira; İran’ın uluslararası boğazları ve geçiş yollarını kapatmakla tehdit etmesi sadece bölgeye değil, tüm dünyaya tehdit niteliğindedir.
İran’ın tansiyonu tırmandırması, Amerikan Beşinci Filosunu ve Hürmüz Boğazı’na saldırma tehdidi, uluslararası seyrüseferi bozma tehditleri ve İran rejiminin askeri yetenekleri ile çelişen komşu ülkelere saldırmakla tehdidi, İran rejiminin diplomasisini kontrol eden siyasi basiretsizliğin varlığını teyit ediyor. Bu basiretsizlik ve koma hali, “Trump’ın twiti medya şovuna yöneliktir, sınırlı diplomatik oyunda bir medya şovudur” diyen ve ABD’nin saldırmayacağını söyleyen Dmitry Drobnitsky ve benzeri analistlerin ortaya attığı analizler sonucu olabilir.
Rüştünü ispat etmemiş İran politikasının ABD tehditlerini nasıl algıladığını bir tarafa bırakırsak, ABD’nin askeri yeteneklerinin İran’la karşılaştırılmayacak kadar güçlü olduğu bir gerçektir. Buna rağmen, askeri seçeneğin her iki taraf için kolay olmadığı taraflarca bilinse de, İran rejimi ABD’nin askeri yeteneklerini görmezden gelerek pişman olacağı askeri karşılaşma durumunda İran devleti ve halkının tek kaybeden taraf olacağı gerçeğini inkar etmekte ve görmemezlikten gelmektedir.