Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İran’daki en tehlikeli kadın hapishanesi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Beyrut: Tamara Cemaleddin

İran halkı, cezaevindeki açlık grevlerinin 13. gününde sağlık durumları kötüleşen Atena Daimi ve Gulrux İbrahim İray isimli iki kadının kurutulması için seslerini yükseltiyor.

İran muhalefeti, uluslararası insan hakları ve kadın hakları savunma örgütlerinin, siyasi mahkumların hayatlarını kurtarmak için acilen harekete geçmeleri konusunda çağrıda bulunduklarını aktardı.

2 mahkum, suçlara göre ayrılması ilkesinin ihlal edilmesi ve ‘Kehrizk Korku Hapishanesi’ olarak bilinen Karçak Hapishanesi’ne nakledilmelerini protesto etmek için 3 Şubat’tan bu yana açlık grevindeler.

İranlı muhalif kaynaklara göre, genç kadınlar gardiyanlar tarafından hakaret ve işkencelere maruz kalıyor. Bunlara ek olarak da şu anda açlık grevinin neden olduğu etkilerle karşı karşıyalar.

Atena Daimi ve Gulrux İbrahim İray, rejime karşı ocak ayında başlayan ayaklanmalara destek verdikleri için Evin Hapishanesi’nden Veramin şehrindeki Karçak Hapishanesi’ne nakledilmişti.

İran’daki Evin Hapishanesi’nin ünü çok kötü olmasına rağmen, Karçak Hapishanesi kadınlar için işkence ve zulmün olduğu en tehlikeli hapishane olarak biliniyor.

“Direnecek gücüm kalmadı”

Birçok insan hakları örgütü, Daimi’nin Karçak Hapishanesi’nden gönderdiği birkaç sesli mesajı yayınladı. Daimi, ses kayıtlarında hücreye atıldığını ve gardiyanlardan gördüğü şiddete direnecek gücü kalmadığını ifade ediyor.

29 yaşındaki aktivist Atena Daimi, insan hakları ve çocuk hakları alanında yaptığı çalışmalarla hükümet aleyhinde propaganda yapmak, milli güvenliğe karşı işbirlikçi olmak ve Hamaney’e ihanetten 7 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

37 yaşındaki İray ise kutsallara hakaret etmek ve Hamaney’e ihanet suçlaması ile 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

-Kadınlar için en tehlikelisi ‘Karçak Hapishanesi’

İran hapishaneleri, dünyadaki en kötü hapishaneler arasında gösteriliyor. Karçak ise kadınlar için ülkede bulunan en tehlikeli hapishanelerin başında geliyor.

‘Mahkumlardan gelen mektuplar ve resimler bulunuyor’

İran insan hakları aktivistleri grubuna bağlı HRANA ajansı, hapishane hakkında ayrıntılı bir rapor yayınladı. Raporda ihlallere maruz kalan mahkumlardan gelen mektuplar ve resimler bulunuyor.

2 binden fazla mahkum

Şu anda 2 binden fazla tutsağın bulunduğu hapishane 7 bölümden oluşuyor. Her bölümde bazıları çocuklarıyla birlikte olmak üzere 200 ila 300 arasında tutsak yaşıyor.

Tutuklu başına 20 santimetre!

Hapishanenin bin 500 metre kare olduğu tahmin ediliyor. Buna göre her bir bölümün 400 metreyi geçmediğini biliyorsak, hapishanede kişi başına 20 santimetre düşüyor.

Hapishanenin özel koğuşları yok. Sadece 600 yataklı tek bir büyük salon var. Bin 400 kişiden fazla kadın ve çocuk herhangi bir örtü ya da yastık olmadan burada yaşamaya çalışıyor.

-İnsani koşullar

Bu karanlık hapishanede tutuklular, hapishane bahçesinde yürüyüş, güneş, içme suyu, banyo ve tıbbi bakım gibi temel insani ihtiyaçlarından yoksunlar.

 Mahkumlar hastalıklara karşı savunmasızlar

Mahkumlar, aşırı kalabalık nedeniyle Hepatit B ve diğer hastalıklara karşı da savunmasız durumdalar. Bazı kadınlar ağır hasta olduğunda hapishane gardiyanları hasta tutukluları diğerlerinden ayırmıyor. Bu durum da hastalığın kolaylıkla yayılmasına yol açıyor. Karçak Hapishanesi’ndeki tıbbi raporlara göre, bu olumsuz koşullar AIDS, veba ve kanser gibi hastalıkların ortaya çıkmasına neden oldu.

“AIDS’e yakalanan çok sayıda mahkum var”

Karçak Hapishanesi Sağlık Bölümü Müdürü, AIDS’e yakalanan çok sayıda mahkumun olduğunu, ancak  yüksek tarama maliyetlerinden dolayı kaç kadının yakalandığını bilmediklerini açıklamıştı. Müdür, “İstatistiklerimiz kadınların AIDS’e yakalandıklarını belirtmeleri üzerine yapılmıştır” açıklamasında bulundu.

“Hapishane yetkilileri kasıtlı olarak kadın mahkumları aşağılar ve hakaret eder”

İran’da muhalifi Halkın Mücahitleri Örgütü, “Karçak Hapishanesi’ndeki tutsaklar, özellikle tecavüz olmak üzere birçok farklı işkenceye maruz kalmaktadır. Hapishane yetkilileri kasıtlı olarak kadın mahkumları aşağılar ve hakaret eder” açıklamasında bulundu.

-Psikolojik işkence

Cezaevi yetkilileri mahkumlara sadece fiziki değil, psikolojik işkence de yapıyor. Gıda veya sağlık hizmeti eksikliği gibi koşulları protesto eden herhangi bir tutuklu, cezalandırılmak için zihinsel engelli bir mahkumla aynı koğuşa yerleştiriliyor.

-Uluslararası Soruşturma Komisyonu

Rejimi sorgulayan uluslarası düzeyde bir adım olarak; Karçak, Evin ve diğer hapishanelerdeki tutuklu ve mahkumlara karşı yürütülen adaletsiz eylemler için İranlı aktivistler, İran Milli Direniş Konseyi’ni (NCRI) ve Uluslararası İnsan Hakları ‘Politik Tutsaklar Katliamın Kurbanları İçin Adalet’ Komitesi’ni kurdu.

Komite, Cenevre’de düzenlenen 33. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin oturum aralarında ilan edildi.

 Komite’de önemli isimler var

Komite, Kolombiya’daki FARC hareketinin eski rehinesi Ingrid Betancourt,  Fransız eski bakan Rama Yade ve Irak’taki BM İnsan Hakları Ofisi eski Başkanı Tahir Boumedra kişilerden oluşuyor.

İdam edilen siyasi tutukluların toplu mezarları

Betancourt, eski bir kurban olarak, uluslararası bir soruşturma komisyonunun kurulmasının insan haklarının savunulması açışısından çok önemli olduğunu söyledi. Ayrıca Betancourt, İran cezaevi bölgelerindeki molla rejimi tarafından idam edilen siyasi tutsakların toplu mezarlarını gösteren şok edici görüntüler de sundu.

Anglo-Iran Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Azade Dabati, “Bu bilgiler, mezarların tam adreslerini içeriyor ve görgü tanıkları tarafından toplanan video görüntüleri bu mezarların varlığını doğruluyor” diyerek, daha önce ortaya çıkmayan 12 toplu mezarın kanıtlarını da ortaya koydu.