Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İran’dan ABD’ye ‘misilleme’ tehdidi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İran rejiminin lideri Hameney’in danışmanı Ali Ekber Velayeti, ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesi durumunda misilleme yapacaklarını belirtti.

ABD Savunma Bakanı James Mattis, 28 Nisan’da Washington’un nükleer anlaşma konusunda henüz bir karara varmadığını ifade etmişti.

Bu çerçevede Velayeti yaptığı açıklamada, “Eğer Trump anlaşmadan çekilirse elbette İran da çekilir. İran, kendisine hiçbir yararı olmayan bir nükleer anlaşmayı kabul etmez” dedi.

Üst düzey bir yetkilinin konferansı sırasında açıklamada bulunan Ali Ekber Velayeti, Avrupa ülkelerini eleştirirken, “Eğer Avrupa ülkeleri, nükleer anlaşmadan şüphe duyuyorsa ve İran füzeleri ya da bölgesel varlığı bahanesi altında nükleer anlaşmada iptal edilen uluslararası yaptırımlara bağlı kalmak istiyorsa nükleer anlaşma, İran menfaatleri açısından özelliğini yitirmiş demektir” dedi. Anlaşma metninin ‘pratikte’ de uygulanması çağrısı yapan Velayeti, bunun gerçekleşmemesi durumunda İran’ın misilleme yapacağı tehdidinde bulundu. İranlı yetkili, “Avrupa ülkelerinin, Trump’ın nükleer anlaşmaya bağlı kalması konusunda ABD ile anlaştığını söylüyorlar. Ancak bu bağlılık, diğer başlıklar altındaki yaptırımların sürdürülmesi halinde İran tarafından kabul edilmeyecektir” dedi.

ABD yönetiminin herhangi bir tavizin verilmesi için çalışıp çalışmadığı konusuna değinen yetkili, Avrupa ve ABD’nin perde arkasında rolleri paylaştığına inandıklarını vurguladı. Bu bağlamda Velayeti, “Fransızlar İran’ın bir füze programına sahip olmamasını ve İngilizler de İran’ın bölgesel varlığının protesto edilmesi gerektiğini söylüyor” şeklinde konuştu.

Avrupa ve ABD’nin Tahran’a karşı üstlendiği ortak role değinen Ali Ekber Velayeti, “Herhangi bir ülke, bölgede veya Batı Asya’da var olma hakkına sahiptir” dedi. Velayeti, Moskova’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) karşı yeni bir hamlede İran’ın yanında olacağına dikkati çekti.

Son birkaç günlük hareketlilikten sonra İran Dini Lideri Ali Hameney, dün nükleer anlaşmaya değinmeksizin ABD Başkanı Trump’ın konumunu eleştirdi. Hameney, “İran halkı, ABD’nin ve diğer küstah güçlerin zorbalığına karşı başarıyla direniyor, direnmeye de devam edecek. Dünyadaki bütün Müslüman uluslar ABD’ye ve müttefiklerine karşı koymalı” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Devrim Muhafızları komutanı ve Düzenin Yararını Teşhis Heyeti Sekreteri Muhsin Rezai, Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ve İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani’nin “İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’ndan çıkması” konusundaki tehdidinin ciddiye alınması gerektiğini vurguladı.
Rezai yaptığı açıklamada, “Nükleer anlaşmada ağır bir bedel ödedik. Yeni anlaşma gerçekleşmeden devam etmek ve yeni bir bedel daha ödemek istemiyoruz. Nükleer anlaşmadan yasal hükümlerine uygun olarak geri çekildik” dedi.

Öte yandan İranlı gözlemciler, söz konusu İran tehdidine dair endişelerini dile getirirken, yapılan açıklamaların sonuçlarına dair uyarıda bulundu. Gözlemciler ayrıca, bu tehdidi, İran’ın doğrudan nükleer silahları geliştirme programına yönelmesi olarak yorumladı.

Aynı şekilde Muhsin Rezai, ABD’lileri nükleer anlaşmayı aksatmakla suçladı. Bu bağlamda Avrupalıların ilk başlarda iyi bir iş birliği yaptıklarını söyleyen Rezai, ancak ABD yaptırımlarının yatırımları engellediğini belirtti. Rezai ayrıca, “ABD, Avrupa bankalarıyla iletişime geçti ve İran’a yatırım konusunda Avrupa özel sektörüne uyarıda bulundu” dedi.

Diğer taraftan İran Devrim Muhafızları Ordusu Komutan Yardımcısı General Hüseyin Salami de dün yaptığı açıklamada, güçlerinin İranlı yetkililerden “daha fazla güç” talebinde bulunduğunu söyledi. Devrim Muhafızları’nın siyasilere, İran’ın nükleer anlaşmadan ve nükleer silahların yayılması anlaşmasından çekilmesini önerdiğini ifade eden Salami, nükleer faaliyetlerin süresiz olarak yeniden başlatılmasını ve İsrail’in yok edilmesi gerektiğini vurguladı.

Salami, “Düşmanlarımızın hayati çıkarlarını biliyorduk. Savunma ve saldırı kabiliyetimiz var. Bazı askeri testlerle gücümüzü kanıtladık” dedi. General Hüseyin Salami ayrıca, güçlerinin savaş senaryosunu, ‘ABD Başkanının savaştan konuşmadığı’ bir dereceye ittiğini vurguladı.
“Irak, Bahreyn, Suriye, Lübnan ve Yemen’de güç bulunduran düşmanlarımızı dizginliyoruz” diyen Salami, İran’ın bölgesel faaliyetleri hakkında uluslararası endişelere de dikkat çekti. İranlı general, “Suriye ve Irak’taki düşmanlarımızı engellemeseydik, bizim topraklarımızda da yoğunlaşacaklardı” dedi. Salami ayrıca, ülkesinin bir savaşın içerisinde olduğunu belirtti.

Öte yandan ABD Savunma Bakanı James Mattis, 26 Nisan’da ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komitesi’nde katıldığı oturumda, Washington’un İran nükleer anlaşmasından çekilip çekilmeyeceği konusunda henüz bir karara varmadığını söyledi.

Mattis, ABD’nin İran nükleer anlaşmasından geri çekilmesinin, Kuzey Kore ile nükleer silah programını ortadan kaldırmak için yürütülen girişimleri baltalayacağı konusunda endişeli olduğunu dile getirdi. Bu bağlamda ABD’li yetkili, “Ortadoğu’nun istikrarı ve İran’ın oluşturduğu tehdit için en iyi olana odaklanmalıyız” şeklinde konuştu.

James Mattis’in açıklaması öncesinde de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Washington ziyareti sonrasında düzenlediği bir basın toplantısında, Donald Trump tarafından kullanılan ifadeler uyarınca ABD Başkanının, İran nükleer anlaşmasından geri çekilmesinin beklendiğini belirtti. Macron, buna rağmen Trump’ın 12 Mayıs’ta ne yönde bir karar alacağını bilmediğini vurguladı. Reuters’ın aktardığına göre Macron, “ABD kararını bilmiyorum. Ancak Başkan Trump’ın kullandığı ifadelerin rasyonel analizi, beni (Trump’ın) anlaşmada kalma konusunda herhangi bir şey yapacağına dair ikna etmiyor” dedi.

Öte yandan Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, Macron’un ABD ziyaretinden iki gün sonra Washington’a gitmesi bekleniyor. Bu bağlamda nükleer anlaşmanın, Merkel’in 24 saat sürecek olan ziyaretinin gündemine olacağı tahmin ediliyor.

Öyle ki üst düzey bir Alman yetkili dün yaptığı açıklamada, Macron’un İran nükleer anlaşmasına yönelik sunduğu önerilerin, mevcut uluslararası anlaşmaya dayandığını, ancak bazı yeni unsurlar ekleneceğini belirtti.

Yetkili, Merkel’in Washington ziyareti öncesinde “Macron’un önerisi, başlangıçta anlaşmanın ek unsurlarla birlikte mevcut halde kalmasını ön görüyor” dedi. Alman yetkili ayrıca, “Bize göre bu anlaşma sürdürülmeli” ifadelerini de kullandı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova da dün, ülkesinin İran nükleer anlaşmasında herhangi bir değişikliğe yaklaşmadığını açıkladı.

Zakharova, Moskova’nın Fransa ve ABD liderlerinin anlaşmaya ilişkin ifadelerinden dolayı derin bir kaygı duyduğunu vurguladı.

Bu çerçevede haber ajansları Maria Zaharova’nın açıklamasını “Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Suriye’deki durumu görüşmek üzere yarın Moskova’daki Türk ve İranlı mevkidaşlarıyla toplantısı sırasında İran nükleer anlaşmasını da ele alacak” ifadeleriyle duyurdu. İnterfaks’ın Zakharova’dan aktardığına göre, görüşmede “artan tehlikeler ve İran nükleer programı hakkında kapsamlı ortak eylem planının uygulanması da dahil, mevcut bölgesel ve uluslararası durumlar masaya yatırılacak”.