ABD yönetimi ile üst düzey İranlı yetkililer arasında benzeri görülmemiş karşılıklı tehditleşmeler devam ediyor. Washington’ın tehditlerine aynı sertlikte cevap veren Tahran yönetimi içinde bulunduğu krizden kurtulmak için ise umudunu Avrupa ülkelerine bağlamış durumda.
ABD Başkanı Donald Trump’ın İranlı mevkidaşı Hasan Ruhani’nin boğazları kapatma tehdidine yönelik sert uyarılarının’ ardından, üst düzey İranlı yetkililer, Washington’a karşı yürütülen söz savaşına devam etti.
İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Beyaz Saray’ın İran’ın çıkarlarını tehdit etmeye devam etmesi halinde bölgedeki ABD kuvvetlerine karşı sert bir tavır takınılacağı konusunda uyarıda bulundu.
AFP’nin İran resmi haber ajanslarından aktardığına göre Trump’ın konumunu “asla gerçekleşmeyecek boş yanılsamalar” olarak niteleyen Bakıri, “ABD hükümeti, bölgesel ve dünya ölçeğindeki çıkarlarının ve mevkilerinin hedeflendiği oldukça sert bir yanıt alacak” dedi.
Bakıri, Hasan Ruhani’nin ABD’ye yönelik “Ateşle oynuyorsun. İran’la çatışma ‘bütün savaşların annesi’ olacak” tehdidine de destek verdi.
Trump, Ruhani’ye karşı Twitter üzerinden büyük harflerle gönderdiği bir mesajında, “Amerika’yı tekrar tehdit etmeyin. Aksi halde tarihte benzerine az rastlanır yıkıcı sonuçlarla karşı karşıya kalacaksınız” ifadelerini kullanmıştı.
İran’ın hiçbir zaman savaş istemediğini, bölgede barış ve istikrarı arzu ettiğini kaydeden Bakıri, “İran halkına karşı yapılan bütün planlar başarısız olacak ve düşmanları unutamayacakları bir ders alacaklar” dedi.
İran’da Devrim Muhafızları’na yakınlığı ile bilinen Fars Haber Ajansı, Bakıri’nin ABD’yi ‘aslanın kuyruğuyla oynadığını’ çekmekle uyardığını, Amerikan mevkilerinin ve çıkarlarının İran’ın açık ve gizli savunma güçlerinin elinde olduğunu ve ABD’nin bölge ve dünya ölçeğinde hayal edemeyeceği bir yanıt alacağını vurguladığını aktarmıştı.
İran Silahlı Kuvvetleri, ‘İran ordusu, Devrim Muhafızları, İran Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayileri arasındaki bağa’ dikkat çekti.
Bakıri, İran dini lideri Ali Hamaney ve Devrim Muhafızları liderlerinin takip ettikleri yolu takip izlediğini ve Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasına ilişkin Ruhani’nin tehditlerinin arkasında olduğunu ilan ederek İran silahlı kuvvetlerinin “hangi düzeyde olursa olsun tehditlerle yüzleşmeye hazır olduğunu” belirtti.
Bakıri açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“İran halkına yaptığı baskıların karşılıksız bırakılacağını, Körfez ve Hürmüz Boğazı’ndaki lider güç olarak ülkesine döneceğini düşünen ABD Başkanı yanılıyor. Eğer dile getirdiği tehditleri uygulamaya koymuş olsaydı kendisinin ve işbirlikçilerinin dünyanın herhangi bir yerindeki çıkarlarının karşısında devrim destekçilerini bulacaktı.”
Taraflar arasındaki söz savaşının geçmişi, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Avrupa turu sırasında yaptığı açıklamalara dayanıyor. İranlılar karşı karşıya kaldıkları ABD yaptırımları ile ilgili Avrupa’nın önerilerine yönelik gerçekleştirdikleri görüşmelerin sonuçlarını beklerken medyada ABD yönetiminin kasım ayında başlayacak olan İran petrol ihracatını etkisiz hale getirme hamlesine yönelik Ruhani’nin gizli tehditler içeren açıklamaları kendine geniş yer buldu.
İran: Karşılık veririz
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kasımi dün yaptığı açıklamada, ABD’nin İran’ın petrol ihracatını önleme hamlelerine İran’ın benzer tedbirlerle karşılık vereceğini söyledi.
Reuters’ın İran İslam Cumhuriyeti Haber Ajansı’ndan (IRNA) aktardığına göre Kasımi gazetecilere yaptığı açıklamada “Amerika bu yönde ciddi bir adım attığı takdirde İran’da benzer tepkiler ve tedbirler ile karşılık verecektir” ifadelerini kullandı.
Geçen hafta ABD’li bir diplomat heyeti, ABD yönetiminin İran’ın petrol ihracatını durdurması ile ilgili Hindistan ve Türkiye ile görüşmelerde bulundu.
Kasımi, İranlı İşçiler Haber Ajansı’na (ILNA) verdiği özel röportajda Avrupa ile devam eden müzakereler için herhangi bir zaman çizelgesi mevcut olmadığını söyleyerek, İran’ın 4 + 1 (Fransa, Almanya, İngiltere, Çin ve Rusya) ülkelerinden paket önerileri beklentilerinin ‘abartılı talepler’ içermediğini söyledi.
Kasımi, İran’ın beklentilerinin nükleer anlaşmada da yer aldığını ve diğer tarafların bunu taahhüt ettiğini belirterek İran’ın 4 + 1 ve Avrupa Birliği ülkelerinden nükleer anlaşmadaki taahhütlerini sürdürmelerini talep ettiğini kaydetti.
Görüşmeler için zaman sınırının olmadığını ifade eden Kasımi, “Tahran’da veya yurt dışında mümkün olan en kısa sürede uygulanabilecek nihai önerilerin sunulmasını umuyoruz” dedi.
Kasımi’nin açıklamaları önceki gün Tahran’ın Avrupalı devletlere 6 Ağustos’a kadar süre tanıdığını ilan eden İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi’nin ifadeleri ile çelişiyor. Zira Avrupa teklif paketinin petrol, gaz, sigorta, bankacılık ilişkileri ve nükleer anlaşma ile ilgili İran’ın bürün taleplerini içerdiğini belirten Arakçi yaptığı açıklamada “6 Ağustos, ABD yaptırımlarının ilk aşamasının başlangıç tarihi olmakla birlikte İran’ın taleplerini karşılayacak pratik mekanizmalar sağlamanın da başlangıcıdır” dedi.
İran’ın kasım ayı başlarındaki petrol satışlarını hedefleyen “yaptırımların ikinci aşamasına” odaklandığını belirten Arakçi, sözlerinin devamında “Avrupalı devletlerden İran’a verdikleri taahhütleri yerine getirmelerini ve pratik çözümler sunmalarını bekliyoruz. Bu konuda görüşmelerimiz devam ediyor” ifadelerini kullandı.
İran Meclis Başkanı Ali Laricani de Trump’ın açıklamalarını “sorunlu olan birinin sözleri” olarak nitelendirdi ve ABD’nin diplomatik ilişkilerinin kaos ve barbarlık durumunda olduğunu söyledi.
Ruhani hükümetine destek çağrısı
İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı İshak Cihangiri, “İran bugün ciddi sorunlar ile karşı karşıya. Bu sorunlar her ne kadar karmaşık ve zor olsa da İran’ı felç edemeyecektir” dedi.
Son günlerde Ruhani yönetimi üzerindeki baskıları eleştiren Cihangiri, “Hükümet mevcut sorunları tek başına aşamaz. Hükümetin tüm devlet kurumlarının desteğine ve yargı ile parlamentonun iş birliğine ihtiyacı var” diyerek İranlılara seslendi.
ABD – İran karşılıklı tehditlerinin ekonomik durumun kötüleşmesine ve altın ve dolar fiyatlarının İran parası karşısında rekor kırmasına neden olduğuna işaret eden Cihangiri piyasalardaki söz konusu gelişmelerin ana sebebinin “medya savaşı” olduğunu da sözlerine ekledi.
Ülke içindeki anlaşmazlıkların İran’ın uluslararası toplumdaki durumuna etki edeceği uyarısında bulunan İranlı yetkililer, “Politik davranışlarımızın ekonomik durumu etkilemesi gibi harici meseleler de dahili siyasi meselelerden etkileniyor. En az maliyetle ve doğru çözümler yoluyla bu hassas dönemi atlatabiliriz. Sistemin zayıflaması hükümeti de zayıflatır” açıklamasında bulundular.