Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İran’ın görmezden gelmemesi gereken uyarılar | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçisi Prens Halid bin Selman’ın pazartesi günü ‘Arab News’ tarafından yayınlanan makalesi için daha iyi bir zamanlama olamazdı.

Prens Halid bin Selman, ‘İran’ın düşmanca tutumlarıyla yüzleşmek’ başlığını taşıyan ve Riyad’ın yakın müttefiki ABD’nin yanında yer alan konumunu güçlendiren bu makaleyi Washington ve Tahran arasındaki sözlü savaşın zirvede olduğu bir dönemde kaleme aldı.

ABD’yi ‘aslanın kuyruğu ile oynamaması’ konusunda uyaran İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, “İran’la savaş, savaşların anasıdır” ifadelerini kullandı. ABD Başkanı Donald Trump ise bu tehditlere en sevdiği ve etkili bir şekilde kullandığı iletişim aracı Twitter aracılığıyla,“Bir daha asla ABD’yi tehdit etme yoksa tarihte çok az kişinin gördüğü sonuçlara katlanırsın” yanıtı verdi.

Tahran, ABD Başkanı’nın sözlerini ciddiye almalı. Trump, aynı şeyleri tekrar tekrar söyleyen değil, söylediklerini pratiğe döken bir adam. Eski Başkan Barack Obama’nın aksine Trump’ın gerçek ‘kırmızı çizgileri’ var. İran Cumhurbaşkanı Ruhani, şu anki ABD yönetiminin İran’ın müttefiki Esed rejimini kimyasal silah kullandığı için iki kez bombaladığını unutmamalı.

Suudi Arabistan yönetimi ‘Obama yaklaşımı’ sırasında, Riyad ve Washington arasındaki görüş ayrılıklarının zirveye ulaştığın dönemde bile Washington’ı desteklemeye devam etti. Bu destek bugün de terörün her türlüsüyle mücadele konusunda işbirliği ile devam ediyor.

Prens Halid makalesinde Suudi Arabistan politikasını ‘nerede ve ne şekilde olursa olsun kötülüğe karşı koymak ve ona karşı tavır almak’ olarak açıklıyor.

Makalesinde birçok analistin yanlış bildiği bir konuya değinen Prens Halid, Riyad ile Tahran arasındaki düşmanlığın mezhep kaynaklı olmadığına dikkat çekiyor. Bunun için de Suudi Arabistan’ın hem Şii hem de Sünni aşırılık yanlıları ile mücadele ettiğine işaret ederek ülkesinin DEAŞ ve el-Kaide’yle savaşını örnek veriyor.

Suudi Arabistan’da kaçan teröristlerin aynı zamanda İran yönetiminde rol oynadığını ve İran’ın el-Kaide liderlerine ev sahipliği yaptığını belirten Prens Halid makalede İran’ın komşularının güvenliğini istikrarsızlaştırmayı amaçlayan terör saldırılarını kolaylaştırdığını aktarıyor.

İran rejimi, Irak’ta ‘Asaib Ehli’l Hak’, Lübnan’da ‘Hizbullah’ ve Yemen’de bugüne kadar Suudi Arabistan topraklarına 160 adet füze fırlatan Husiler gibi Şii terörist grupları destekliyor ve onları finanse ediyor. Riyad liderliğindeki Arap Koalisyonu’nun mücadele ettiği Husiler, Cumhurbaşkanı Abdurrabbu Mansur Hadi hükümetine darbe yaptı. Husiler, ABD’nin eski Başkanı Obama döneminde “Amerika’ya Ölüm” ve “Yahudilere Ölüm” sloganları atarak Aden yakınlarındaki ABD Deniz Kuvvetleri karargâhına üç kez saldırmaya cüret etti. Riyad’ın şiddetle kınandığı bu saldırılar, Başkan Obama’nın İran’ı yeniden diğer ülkelerin arasına katılmasını sağlamasını umduğu nükleer anlaşmanın imzalanmasından sadece birkaç ay sonra gerçekleşti.

Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçisi Prens Halid makalesinde Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın daha önce de birçok kez dile getirdiği gibi düşmanlarla derhal yüzleşilmesinin bir bedeli olabileceğini ancak daha geniş ve muhtemelen de daha ölümcül çatışmaların yaşanmasını engellemenin tek gerçek yolunun bu olduğunu ifade ediyor.

Suudi Arabistan her zamanki gibi yine müttefiki ABD’nin yanında yer aldı. ‘Aslanın kuyruğuna gelince; Ruhani 1979’daki mollalar devriminin sadece aslanın kuyruğunu değil, aslanın boğazını da kestiğini hatırlamalı. Bu söz sadece İran bayrağı üzerinde yapılan değişikliğe gönderme değildir.