Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İranlı 750 aktivist ve sanatçıdan Ruhani’ye mektup | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İran’da 750 sanatçı, üniversite profesörü ve çevre aktivisti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’ye açık bir mektup gönderdi.

Mektupta, üç aydır güvenlik birimleri tarafından gözaltında tutulan 13 çevre aktivistine yönelik İran hükümetinin sessizliği eleştirilirken, yargı dosyalarının hızlandırılması çağrısı yapıldı.

İran güvenlik birimleri, 3 ay önce casusluk yaptıkları gerekçesiyle bazı aktivistleri gözaltına almıştı. Daha sonra ise gözaltına alınan sanıklardan İranlı Prof. Dr. Kavus Seyyid Emami’nin hapishanede intihar ettiği duyruldu.

İran üniversite Öğrencileri Haber Ajansı’nın (ISNA) haberine göre mektupta, sanıkların akrabalarının güvenlik ve yargı birimleriyle temas halinde olmalarına rağmen yetkililerin, söz konusu aktivistlere yöneltilen suçlamaları ve tutukluluk koşullarını açıklamayı reddettiğine dikkat çekildi.

Bazı sanıkların aileleriyle sadece bir defa kısa bir süreliğine telefonda görüşebildiği belirtilen mektupta, bazı sanıkların da aileleri ile herhangi bir iletişimde bulunmadığına vurgu yapıldı.
Ruhani, geçtiğimiz Şubat ayında tutukluların bulundukları koşulları ve Kavus Seyyid Emami’nin “intiharını” araştırmak üzere 4 kişilik bir soruşturma komitesinin kurulmasına karar vermişti.

Bu bağlamda İran Cumhurbaşkanına soruşturma sonuçlarını medya organları ile paylaşması çağrısı yapıldı.

Aynı şekilde aktivistler, sanıkların avukat tutma işlemlerinden mahrum bırakılmasını eleştirdi. Aktivistler ayrıca, güvenlik birimlerini anayasanın 9, 32 ve 35. maddelerini aynı şekilde “meşru özgürlüklere saygı, vatandaşlık haklarını koruma ve İran ceza yasası” kanunlarını ihlal etmekle suçladı.

Öte yandan aktivistler, güvenlik soruşturmasına şaşırdıklarını ifade ederken, mektupta “Son yıllarda çevre aktivistlerinin tüm faaliyetleri ve çabaları, halkın çevre krizleri ve iklim değişikliği konusunda bilinçlendirilmesini amaçlıyordu” ifadelerine yer verildi. Mektupta ayrıca, çevre ve üniversitelerin korunmasında yetkili merkezlerle iletişim kurma gerekliliğine dikkat çekildi.

Geçtiğimiz Şubat ayında eski İran Genelkurmay Başkanı Hasan Firuzabadi İran İşçi Haber Ajansı ILNA’ya verdiği demeçte, tutuklamaların İran’ın Batı ülkelerine karşı yürüttüğü savaş kapsamında geliştiğini açıklamıştı. Zira aktivistlerin, İran’daki uranyumun varlığını tespit etmek amacıyla İran çöllerinde sürüngen örneklerini topladıkları iddia ediliyor.

Aynı şekilde mektupta İranlı aktivistlerle yapılan güvenlik anlaşması kınandı.

Mektupta imzası bulunan aktivistler, Ruhani’ye “güvenlik operasyonlarının durdurulması, çevre koruma derneklerinin ve doğal alandaki bilimsel araştırmaların kısıtlanmaması, gözaltına alınan aktivistlerin haklarının takip edilmesi ve bazı medya kuruluşları tarafından yöneltilen suçlamalar ışığında mahkumların hapishanelerdeki saygınlıklarının korunması” çağrısı yapıldı.

Öte yandan İranlı Reformist Milletvekili Mahmud Sadıki, geçtiğimiz Cumartesi günü Devrim Muhafızları gücü İstihbarat Şefi Hüseyin Taib’e bir mektup göndererek, aktivistlerin gözaltına alınmasını, avukat ve aileleri ile iletişim kuramamasını eleştirdi.

Aynı şekilde İran resmi medya organlarının aktardığına göre, 22 Nisan günü İran yargısı, 2009 yılında hükümete karşı protesto gösterileri düzenledikten sonra gözaltına alınan üç sanığın ölümüyle sorumlu tutulan eski bir savcıya 2 yıl hapis cezası verdi.

Reuters haber ajansının İran yargı erkine ait Mizan haber ajansından aktardığına göre, eski Tahran savcısı olan Said Murtezavi, İran’ın kuzeyinde gözaltına alınmıştı.

Murtezavi, geçtiğimiz yıl reform talebiyle protesto gösterileri düzenleyen ve daha sonra gözaltına alınan sanıkların ölümüyle ilişkili olarak tutuklanmıştı. Said Murtezavi ise yaptığı açıklamada suçlamaları reddetmişti.

Bu bağlamda Murtezavi, yıllardan bu yana muhalefetin çöküşünde oynadığı rol dolayısıyla insan hakları grupları nedeniyle de eleştirilere maruz kalmakta.

İnsan hakları savunucuları, 3 tutuklunun öldürüldüğünü savunarak, 2009 yılında ülkenin birçok yerindeki protesto gösterilerinden sonra Murtezavi’nin Tahran Savcısı olduğu dönemde Kehrizek tutuklama merkezindeki tutukluların çoğunun da işkence gördüğünü iddia etti.

Said Murtezavi, 2000 yılının ardından ilk defa reformist Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi döneminde Devrim Mahkemesi başkanlığı yaparken, birkaç reformist gazetenin kapatılmasında oynadığı rol ile tanınmıştı.