İran’da önde gelen akademisyenler ve insan hakları savunucuları, gözaltında hayatını kaybeden sosyoloji profesörü Kavus Seyyid İmami için İran rejiminin soruşturma başlatmasını talep etti.

Çevre Bloğu Üyesi Muhammed Rıza Tabeş, Haber Online ajansına yaptığı açıklamada şunları kaydetti; ‘’İran Devrim Muhafızları, İmami’nin intihar etmesiyle ilgili dosyaları parlamentoya sunmaya hazır olduklarını açıkladı. Önümüzdeki günlerde Yargı, Ceza İnfaz kurumu, Devrim Muhafızları, Çevre Örgütleri ve İstihbarat yetkilileri Parlamentoda bir toplantı düzenleyecek.’’

Pers Vahşi Yaşam Mirası Vakfı’nı kuran Sosyoloji profesörü ve doğa aktivisti Kavus Seyyid İmami’nin(63) ölüm haberi çoğu çevrelerin tepkisine neden oldu.

İntihar olayı araştırılacak

Çevre Bloğu Başkanı Feride Kubad açıklamasında, çevreci aktivistlere yönelik casusluk suçlamalarını reddettiğini ifade etti. Yargı Sözcüsü Gulam Huseyni İcai, İlna Haber Ajansına verdiği demeçte, hapiste ölen sosyoloji profesörünün intihar olayının yargı tarafından araştırıldığını kaydetti.

“Kötü muameleyi ifşa etmeyi reddetmiştim’’

Rami’nin ölümü üzerine, kendisi de birçok kez hapse atılan İranlı Hukukçu İmadüddin Baki, İran hapishanelerinde yapılan ihlallerden ötürü üzüntüsünü dile getirdi. Baki Telegram hesabı üzerinden, ‘’Haberi duyduğumda kendimi suçlu hissettim çünkü bu olayın İran düşmanları tarafından sömürülmesinden korkuyordum (…) Ben gözaltına alındığım sırada maruz kaldığım kötü muameleyi ifşa etmeyi reddetmiştim’’ ifadelerine yer verdi.

Fransız Haber Ajansı’nın(AFP) göre Baki, ‘’Şayet hepimiz oturup bunları konuşsaydık o zaman cezaevlerinde meydana gelen bu tür felaketlerin neden kaynaklandığını anlardık’’ şeklinde konuştu.

Aile bilgilendirildi

Profesörün oğlu Ram İmami, yetkililerin babasının Tahran’daki Evin Hapishanesi’nde “intihar ettiği” konusunda aileyi bilgilendirmek üzere annesiyle cuma günü temasa geçtiğini ifade etti.

“Cezaevinde intihar etti’’

Pazar günü olaya ilişkin açıklama yapan başsavcı da, “Seyyid İmami, casusluk davasının sanıklarından biriydi. Ne yazık ki aleyhinde birçok itiraf yapıldı. Kendisi de suçunu itiraf ettiği için cezaevinde intihar etti’’ ifadelerini kullanmıştı.

Dört akademik kuruluştan Ruhani’ye mektup

İran’ın gözde üniversitelerinden dört akademik kuruluş Ruhani’ye açık mektup gönderdi. Mektupta şu ifadelere yer verildi; “Bu davanın ciddi bir şekilde soruşturulması için acilen harekete geçilsin (…) bu acı kayıpla ilişkisi bulunan kurumlar soruşturulsun. Profesörün tutuklanması ve ölümüne ilişkin çıkan haberler ve söylentiler kabul edilemez.’’

Yargı daha fazla denetlenmeli

Cumhurbaşkanı Danışmanı Hüsameddin Aşena attığı twitte, daha önce de Ruhani hükümetiyle çatışan muhafazakarları yargı üzerinde hegemonya kurmakla suçlayarak, yargının daha fazla denetlenmesi gerektiğini ifade etti.

Aşena attığı twitte, “Hâkimler, savcılar, subaylar ve soruşturmayı yürütenler kusur işlemekten münezzeh değildirler. Zanlılara karşı yapılan muamelelerde yürütme organının denetim yapması gerekir’’ ifadelerine yer verdi.

“Bize bir Murtaza yeter”

Aşena, yazısında 2009 protestoları sırasında gözaltında hayatını kaybeden bir göstericinin ardından eleştirilerin merkezine oturan eski Başsavcı Said Murtaza’ya atıfta bulunarak, “Bize bir Murtaza yeter, başkasını istemeyiz’’ dedi.

Medeni’nin akıbeti

Aynı zamanda suların temizliği konusundaki mücadelesiyle bilinen 37 yaşındaki İranlı aktivist ve Çevreyi Koruma Derneği Başkanı Medeni’nin akıbeti hakkındaki soru işaretleri henüz duruyor.

Tahran Milletvekili Mahmud Sadıki, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Derneğin kendisine Medeni’nin haftasonu tutuklandığını ilettiğini iddia etmişti.

Dernek iddiayı reddetti

Ancak Çevreyi Koruma Derneği bu iddiayı reddetti. Ardından Medeni İnstagram hesabından net görülmeyen bir fotoğraf paylaşmış ve açıklamasında, “Bütün arkadaşlarıma ve beni seven takipçilerime teşekkür ederim. Güvende olduğumu söylemek istedim. İnternete bir süreliğine erişim sağlayamadım bundan dolayı da Telegram ve Twitter hesabıma ulaşamadım. Ümit ediyorum ki bu sorun da böylece çözülmüş oldu’’ ifadelerine yer vermişti.