Londra: Adil Salimi/Şarku’l Avsat
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin ABD yaptırımlarını bertaraf edilmesine yönelik kendine güvenen tutumunun ertesi günü Kum Milletvekili Ahmed Emir Abadi tarafından yapılan açıklamada, ABD yönetiminin neredeyse tüm bireyleri ve kurumları kapsayacak şekilde yaptırımlar uyguladığını belirtti.
İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı İshak Cihangiri’ye, İranlılara yaptırımların etkisinden bahsetmeleri için çağrıda bulunan Abadi, Donald Trump’ın nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından gelen ikinci yaptırım paketi çerçevesinde ABD yönetimince açıklanan adımların etkisini azaltmak için çalışmalarda bulunulmasını talep etti.
ABD yaptırımlarının listesinin birçok kişiyi ve grubu içerdiğini kaydeden Kum Milletvekili Ahmed Emir Abadi, Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda, “düşman” olarak nitelendirilen taraflara nasıl bilgi aktarılacağını sorarak, güvenlik kurumlarına konuyla ilgili soruşturma açmaları çağrısında bulundu.
İran Cumhurbaşkanı’nın Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri, “Yaptırımların etkisiyle ilgili yalan söylememiz söz konu değildir. Etkinler fakat, etkilerini azaltmamız gerekiyor. İran ekonomisi üzerinde en az etkisi olacak şekilde hareket etmeliyiz” açıklamasında bulundu.
Cihangiri, yaptırımların yürürlüğe girmesinden iki gün önce yaptığı açıklamada, politik gelişmelerin İran ekonomisi üzerindeki etkisinin pek mühim olmadığını dile getirerek, “Hükümetin dış borcu az ve bununla birlikte ülkenin serveti oldukça geniş. Zengin sayılırız” ifadelerini kullandı.
Cihangiri, dün başkent Tahran’da Sanayi Maden ve Ticaret Bakanlığı’ndaki devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, “Bunun hükümetin hayatında bir dönüm noktası olduğuna inanıyorum. İnsanlarla dürüstçe konuşmalıyız” ifadelerini kullanarak, İranlılara zor şartların üstesinden gelinmesi için omuz omuza vermeleri çağrısında bulundu. Ayrıca sanayicilerden ve üreticilerden Amerikan ambargosunun başarısız kılınması için bu aşamada üretim oranlarını korumalarını talep etti.
ABD yaptırımlarının İran halkını hedef aldığını belirten İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, yaptırımların ülkesindeki diğer varlıkları etkilemediğini söyledi.
Ruhani’nin ifadelerine karşı Twitter üzerinden Farsça bir paylaşımda bulunan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, “ABD, İran halkının yanında duruyor. İran halkı, 40 yılı aşkın bir süredir devam eden kötü yönetim ve ekonomik yolsuzluk nedeniyle en büyük darbelere maruz kaldı. Rejimin iddialarının aksine, yaptırımlar gıda, tarım ürünleri ve ilaçları kapsamıyor” açıklamasında bulundu.
ABD Dışişleri ve Hazine Bakanları tarafından önceki gün yapılan açıklamada, 700’ü aşkın kişi ve kurumu içeren ABD yaptırımlarının ikinci paketinin ayrıntıları aktarıldı. Listede 300’den fazla İran vatandaşı, enerji taşımacılık sektörlerinde faaliyet gösteren 100’den fazla kurum ve 200’ün üstünde gemi, 50’si İranlı bankalar olmak üzere 70 finans kuruluşu, İran Havayolları ve 67 uçağı da yer aldı. Ayrıca İran Atom Enerji Kurumu ve 23 iştiraki ile bu kurumla bağlantılı olan kişiler de yaptırım listesi içerisinde yer aldı.
Bunun yanı sıra, ABD, İran petrolüne uygulanan yaptırımlardan sekiz ülkeyi (Türkiye, Çin, Hindistan, Yunanistan, Güney Kore, Japonya, Tayvan ve İtalya) geçici olarak muaf tutmayı kabul ettiğini açıkladı. Bu ülkeler, İran petrolünün en önemli müşterileri olarak değerlendiriliyor.
ABD Başkanı Donald Trump önceki gün yaptığı açıklamada, yönetiminin İran’a sert yaptırımlar getirdiğini, ancak petrol fiyatlarındaki artışa doğru sessizce ilerlemek istediğini belirterek “petrol fiyatlarının yükselmesini istemediğini” söyledi. Trump açıklamasının devamında, “Bu İran ile ilgi değil. İran petrol ihracatını hızlı bir şekilde sıfırlamak mümkün, ancak bu durum piyasaya darbe vurabilir” ifadelerini kullandı. Buna rağmen, ABD yönetimi paranın İran’a nakledilmesine izin vermedi, ancak özel bir hesaba yatırılmasını istedi.
Uluslararası havale ve ödeme sistemi SWIFT, ABD’nin yaptırımlarının uygulandığı ilk gün yaptığı açıklamada, İran bankalarıyla ilişkileri kestiğini duyurdu. Açıklamada, bu adımın ABD’nin baskılarına karşılık bir yanıt olarak gelip gelmediği hususunda herhangi bir bilgi yer almadı.
İran cumhurbaşkanı pazartesi günü yaptığı açıklamada, ülkesinin petrol ihracatını sürdürme niyetini vurgulayarak, “Her ne pahasına olursa olsun petrol satacağız ve ihraç edeceğiz. Yasadışı olan bu ambargoyu durduracağız” dedi.
Ruhani açıklamasına şöyle devam eti:
“Mevcut hükümet gibi yasaları ihlal eden bir ABD hükümetinin olduğunu düşünmüyorum. ABD yönetimi, kendisi ile yeni müzakerelerde bulunmamız için önceki müzakerelerde üzerinde anlaşılan noktaları uygulamaya koymalı. ABD yönetiminin bazı ülkeleri yaptırımlardan muaf tutması, İran’ın siyasi zaferinin kanıtıdır.”
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD’nin yaptırımlarını kınayan bir video yayınladı. İngilizce ve Farsça yayınlanan videoda, “ABD yönetimi, İran’a yönelik ağır yaptırımların ulusumuza acı çektireceğine ve ona boyun eğmeye zorlayacağına inanıyor gibi görünüyor” ifadeleri yer aldı.
Zarif, video yayınlanmadan önce Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlarda, “40 yıllık Amerikan düşmanlığı karşısında sadece kendi kaynaklarımıza dayanarak zor zamanların üstesinden geldik. Bugün, bu kör düşmanlığın sonucu olarak halkımızın yaşayacağı sıkıntıları en aza indirmek için ortaklarımızla birlikte hareket edeceğiz. Washington’un 2015’te imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesi ve ABD’nin İran’a yönelik yaptırımların yeniden yürürlüğe konulmasına karar vermesi, ABD’yi yalnız bir devlet olmaya sevk ediyor” ifadelerini kullandı.
AFP’ni aktardığına göre, adil olmayan bu tutumundan dolayı ABD’nin pişman olacağını kaydeden Zarif, yaptırımların halk ile yönetim arasında bir çatışmaya yol açmayı hedeflediğini söyledi. Donald Trump’ın seleflerinin İran’a yönelik takip ettikleri siyasetin ilk başlarda meydan okuyucu bir nitelikte olduğunu belirten Zarif, ancak sonunda İran gerçeğini kabul ettiklerini ve saygı duyduklarını ifade etti.
Öte yandan, Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve Eğitimden Sorumlu Bakan Yardımcısı, Siyasi ve Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü (IPIS) Başkanı Kazım Seccad Pur, Chatham House’da (Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü) yaptığı bir konuşmada, Trump yönetiminin yaptırımları yeninden yürürlüğe koymasının ardından, İran ve ABD arasındaki gerginliği hafifletmeye yönelik müzakerelere dair umudunu dile getirdi.
İran’ın kendinden emin olduğunu ve boğazına bıçak dayanmış bir haldeyken pazarlık yapmayacağını belirten Seccad Pur, “İran’ın elinde ABD’yle olan gerginliği hafifletmeye yönelik en ufak bir umut yok” dedi.
AP haber ajansı, Kazım Seccad Pur’un şu ifadelerini aktardı:
“İran’ın petrol gelirlerinin kesilmesinin ardından, bu mahrumiyetin doğuracağı bir devrim ile rejimin değişeceği ve İran gerçekliği ile dış politikasının sona ereceği zannediliyor.”