Suriye Bayındırlık ve İskan Bakanı Hüseyin Arnus ve tüm İran bakanlarının katıldığı Şam’da düzenlenen toplantıda konuşma yapan İran Ulaştırma ve Şehircilik Bakanı Abbas Ahmed Akhundi, ülkesinin, Suriye’deki kentlerin restorasyonu, geliştirilmesi, kurulması, planlanması ve düzenlenmesine katkıda bulunmak için hazır olduğunu ifade etti.

Suriye’nin, İran’dan konut sektörü ve altyapı konuları hakkında özel proje önerileri almasını ve danışmasını talep eden Akhundi, ülkesinin bu konuda yeterli tecrübeye sahip olduğunu ifade etti. Suriye Televizyonu’nun haberine göre iki bakan, restorasyon ve imar konusunda işbirliği yollarını ele aldı.

Şam’daki medya kaynakları, Şark’ul Avsat’a, Abbas Ahmed Akhundi’nin, önümüzdeki günlerde iki ülkenin üst düzey yetkililerinin katılımıyla imzalanacak anlaşmaların bulunduğu Yüksek İktisadi Komite toplantısına hazırlık kapsamında görüşmelerde bulunduğunu bildirdi.

İranlı örgüt, Ebu Kemal’deki gayrimenkulleri satın alıyor

Akhundi’nin bu ziyareti, tahrip edilmiş binaları satın alarak, onların yeniden imarını amaçlayan İranlı Cihad Bina Örgütü’nün, Deyr-i Zor’un doğu kırsalında bulunan Ebu Kemal’deki yeni ofisin açılışı ile eş zamanlı gerçekleşti.

Kaynaklar, örgüt projelerinin, rejimin ve İranlı milislerin Ebu Kemal’i yeniden kontrol altına aldıktan sonra başladığını ifade ederek, İran’ın restorasyon ve yardım projeleri ile bölgede İranlı Şiiler için zemin hazırlamaya çalıştığını belirtti. İran’ın bölgede rejim ve göçmenler arasında arabuluculuk faaliyetleri yürüttüğünü söyledi.

İran, DEAŞ’ın bölgeden çıkarılmasının ardından Irak sınırındaki Ebu Kemal bölgesine özel ilgi gösteriyor. Bunun yanı sıra Tahran ve Şam arasında bir kara hattı açılması için çalışıyor.

ABD önderliğindeki koalisyon güçleri, Suriye-Irak sınırındaki el-Tanf geçidini kontrol ediyor.

Suriye rejimi, Yerel İdare ve Çevre Bakanı’nın önerisine dayanan kararname ile 2018 yılında idari birimlerin genel organizasyon kapsamında bir veya daha fazla örgütsel bölge oluşturmasına izin veren bir yasa çıkardı. Yasaya göre, mevzuatın ilan edildiği tarihten itibaren bir aylık bir süre içinde mülkün sahipliğinin kanıtlanması gerekiyor. Haksız olarak nitelendirilen bu yasa, mültecilerin, göçmenlerin ve kayıp kişilerin mülklerini ele geçirmeyi amaçlıyor.