İsrail hükümetindeki Bakanlar Kurulu Yasama Komisyonu, Kudüs’te yaşayan Filistinliler ve işgal altındaki Golan Tepeleri’nin yüksek bölgelerinde yaşayan Suriyeli Arapların daimi ikamet iznini geri çekmeyi sağlayan yasa tasarısını destekleme kararı aldı. Tasarı, terör faaliyetlerinde bulunmaları nedeniyle sınır dışı edilmelerini de kapsıyor.

Söz konusu kararın alınması, Batı Kudüs’teki İsrail Yüksek Adalet Divanı’nı hâkimiyet altına alınması hedefiyle İçişleri Bakanı Aryeh Deri tarafından talep edildi. Adalet Divanı, geçen eylül ayında eski İçişleri Bakanı’nın 10 yıl önce aldığı 4 Kudüslü Filistinlinin ikametlerinin geri çekilme kararını feshetme kararı vermişti. Söz konusu dört kişi; Halid Ebu Arefe, Muhammed Ebu Tayr, Muhammed Umran Tutah ve Ahmed Muhammed Atvan’dı. Dönemin İçişleri Bakanı Ronnie Bar-On, bu kararı Ebu Arefe’nin Filistin hükümetine bakan olarak atanmasının ardından, Hamas hareketine bağlı ‘Reform ve Değişim’ listesine vekaleten; Ebu Tayr, Tutah ve Atvan’ın Filistin Yasama Meclisi’ne seçilmesi nedeniyle Filistin otoritesine duyduğu öfkeden dolayı vermişti. Bar-On, söz konusu dört kişinin seçilmesinin İsrail’e sadakati ihlal ettiğini ve Oslo Anlaşması ile çeliştiği anlamına geldiğini iddia etmişti.

Filistinli ve İsrailli insan hakları grupları karara itiraz ettiler. Dosya Yargıtay’a gönderilene kadar yargıya yönelik uzun süreli protestolar gerçekleştirdiler. Adalet Divanı yargıçları, Bar- On’un ikamet haklarını geri çekerek yetkisi dışında davrandığına karar verdi. Bununla birlikte, mahkeme kararı 6 ay süreyle askıya aldı. Knesset’in söz konusu dört kişinin ikamet haklarını geri çekmeye izin veren kanun çıkarması için söz konusu kararı iptal edilmedi.

Likud Partisi Milletvekili Amir Ohana, bunun İsrail topraklarında İsrail ve Yahudilere yönelik tahrik kampanyaları yürüten Filistin liderlerine karşı en etkili silah olduğunu savunarak Knesset’te kanun lehine çoğunluk sağlamaya çalışıyor. Ohana ayrıca Kudüs sakinleri ve Golan Araplarının mahallelerinde yeni bir gerçek olduğunu ve oradaki son sözü söyleme hakkının İsrail’de olduğunu anlamaları gerektiğini de belirtti.

Kanun tasarısı, iznin yanlış bilgiler beyan edilerek alınması durumda izin sahibini kamu huzurunu veya güvenliğini tehdit etmesi ya da İsrail devletine sadakatsizlik yapması durumunda İçişleri Bakanlığı’na yerleşimcilerin daimi ikamet iznini iptal edebilme imkânı veriyor. Uzun yıllar önce İsrail’e göç eden, yıllardır bu ülkede yaşayan ve Doğu Kudüs’te ikamet eden göçmenler de bu tasarı kapsamında bulunuyor. Tasarıya göre İçişleri Bakanlığı, başka bir ülkede ikamet etme izini bulunmaması halinde ikamet izni kaldırılan kişiye alternatif bir statü vermek zorunda kalacak. Ancak kanun tasarısındaki maddelerden birinde “Terörle bağlantıları bulunması veya İsrail devletine karşı sadakatsizlik yapmaları halinde bu statü iptal edilecek ve İsrail bu kişileri sınır dışı edebilecektir” ibaresi yer alıyor.

2006’da İsrailli yetkililerin milletvekilleri Muhammed Umran Tutah, Ahmed Muhammed Atvan, Muhammed Ebu Tayr ve eski Hamas hükümeti bakanlarından Halid Ebu Arafe’nin Kudüs kimlik kartlarına el koymaları ise dikkat çekici olarak nitelendi. Bu isimler, işgal altındaki şehirde Kızıl Haç karargâhında birkaç ay kaldıktan sonra tutuklanmış ve işgal altındaki Batı Şeria’ya gönderilmeden önce aylarca hapis yatmışlardı.