Tel Aviv Yönetimi tarafından düzenlenen ve “altın yıldönümü” olarak isimlendirilen, Batı Şeria işgalinin 50’nci yıl dönümü resmi kutlamaları hüsrana sahne oldu. Zira tören alanındaki koltukların yarısı boş kaldı. Milletvekilleri, Genelkurmay Başkanı, komutanlar, hâkimler ve muhalefet partilerinden davet edilen isimlerin önemli bir kısmı törene katılmadı.
Ancak bu başarısızlık, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun açıklamalarında karşılığını bulmadı. Netanyahu, “İsrail topraklarında kimse yurdundan edilmeyecek, köklerinden uzaklaştırılmayacak. Yahudi ya da Arap şehri yoktur” ifadelerini kullandı. İsrail Başbakanı, “Mesele sadece vatan ile olan bağ değildir. Mesele bu bağı barış içerisinde kurmaktır. İnsanları yerlerinden ederek yapılan yerleşimler barış getirmedi. Terör ve roketlerle karşılaştık. Tekrar bu hataya düşmeyeceğiz” dedi.
Netanyahu konuşmasında, Batı Şeria’daki yerleşmim bölgesini işaret ederek “Guş Etzion daima İsrail’in bir parçası olarak kalacaktır” ifadesini kullandı. “Birkaç hafta önce, Kudüs’teki Begin Caddesi’nin güney tarafını tünel yoluna doğrudan bağladık. Guş Etzion’dan Kudüs’e giden yol önemli ölçüde daraldı. Guş güçlendikçe Kudüs de güçlenecek” dedi.
Filistin’den kutlamalara sert tepki
Filistin Uzlaşı Hükümeti Sözcüsü Yusuf el-Mahmud, İsrail Başbakanı ve hükümet üyelerinin kutlamalarda yaptıkları açıklamaları kınadı. “Konuşmalar, İsrail Hükümeti’nin barış çabalarına düşmanlığının ve işgal altındaki bölgelerde şiddeti arttırmaya yönelik çalışmalarının net göstergesidir” ifadesini kullandı.
İsrail’in siyasi süreci yok etmeye devam ettiği ve barış çabalarını görmezden geldiğini belirten Mahmud, kutlamaların, İsrail Yönetimi’nin Filistin halkına ve topraklarına karşı işgal ve saldırılarında kararlı olduğunu vurguladı.
Mahmud, “İsrail Hükümeti Filistinlilere yönelik saldırganlıklarını sürdürürken İsrail Genelkurmay Başkanı’nın, yaralı bir Filistinli genci vurarak öldüren İsrailli asker Elor Azaria’nın cezasını hafifletmesi kabul edilemez dedi.
Filistin Uzlaşı Hükümeti Sözcüsü Yusuf el-Mahmud’un gündeminde uluslararası alanda yürütülen çalışmalar da vardı. Uluslararası toplumu, barışın sağlanması için yürütülen çalışmalarda kararlı olmaya davet eden Mahmud, İsrail’in BM Güvenlik Konseyi’nin 2 bin 334 sayılı kararıyla dalga geçtiğini kaydetti.
Mahmud, İsrail’in işgal politikaları sona ermeden başkenti Doğu Kudüs olan iki devletli çözüme dayalı bir Filistin Devleti’nin hayata geçirilmesinin mümkün olmayacağını söyledi.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İcra Kurulu Üyesi Hanan Aşravi’nin yaptığı açıklamalarında da Netanyahu’nun konuşmasının “tehdit içerikli” olduğu belirtildi. “Tehditlerle yoğrulmuş bir zihniyetin yansımasından ibaret” ifadesi kullanıldı. Aşravi, İsrail Başbakanı’nın Güvenlik Konseyi’nin 2 bin 334 sayılı kararı da dâhil olmak üzere, uluslararası toplum iradesi ve tüm uluslararası kararlara meydan okuduğunu vurguladı.
Hanan Aşravi açıklamasında “Bölgedeki terörizm ve radikalizmin temel sebepleri; İsrail işgalinin ve politikalarının devam etmesidir. İsrail işgalinin tamamen sona erdirilmemesi, Filistinlilerin haklarını kazanamaması anlamına gelir” dedi. İsrail’in yasa dışı, haydut bir devlet olarak hesap vermesi gerektiğini kaydetti.