Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İsrail-Lübnan savaşı ve Şii kesimlerde giderek artan tedirginlik | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Lübnan’da gündeme gelen bazı söylemler Şii çevreleri iyice rahatsız etmiş gözüküyor. Zira, Hizbullah’ın Suriye’de askeri bölgelerden tahliye edileceğine ilişkin iddialar, ABD yönetiminde son dönem yapılan değişikliklerle birlikte İran karşıtı söylemlerin giderek yaygınlaşmasının İsrail’e arzuladığı herhangi bir askeri operasyon için siyasi “bahane” verebileceği ihtimali vb. değerlendirmelerin sosyal medya hesaplarında dilden dile dolaşması, İsrail’in Lübnan’a savaş açacağı kanaatini doğurdu ve deyim yerindeyse Şii çevrelerin uykusunu kaçırmaya başladı.

Suriyeli muhalif aktivistler, Hizbullah’ın Suriye’deki konumunda herhangi bir değişiklik olduğuna ilişkin işaret vermezken; Lübnan’da sosyal medya hesapları ve medya platformlarında “ABD saldırılarıyla Hizbullah’ın Suriye’den tahliye edileceği” gibi doğrulanmamış haberler dolaşıyor. Diğer bir söylenti ise, ABD ve İngiltere’nin de içinde yer aldığı Batılı ülkelerin askeri bir operasyonla, Suriye rejimi ve müttefiklerini bombalayacağı yönünde. Elbette bu söylentiler, Güney Lübnan’ı hedef alacak bir İsrail ya da Amerikan askeri operasyonuyla ilgili endişe duyan Şii çevrelerde, ciddi bir karşılık buluyor.

Öte yandan, Hizbullah kanadından, bu ihtimaller listesinin yarattığı endişeli havayı dağıtacak bir adım atılmadı. Ancak ne var ki, oluşan gergin havadan önceki süreçte açıklamalarda bulunan Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, kendisinin İsrail’in Lübnan’a savaş açacağını beklemediğini, bu bağlamda partisinin buna yönelik tüm tedbirleri aldığını ve savunmada kalacaklarını ifade etti.

Öte yandan Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın son konuşmasında yaptığı açıklamalar arasında bu konuya değinmeyerek açık kapı bırakması, içerde hararetlenen telaşı daha da alevlendirdi. Nasrallah, parti programı kapsamında seçime girecek adayları ilan ettiği son konuşmasında, “büyük siyasi gelişmeler” yaşandığına işaret etmiş, bu bağlamda “İsrail ve ABD” manevralarına dikkat çekmişti. Konuşmasının devamında “Her gece, Suriye ordusuna ait mevzilerin, Hizbullah ve Suriye’deki müttefik güçlerin ABD uçakları tarafından bombalanacağı söylentileri geliyor kulağımıza… Deniliyor ki; dikkatli olun, ihtiyatı elden bırakmayın ve yayılın” dedi ve ekledi, “En nihayetinde bölgede ve küresel ölçekte bazı gelişmeler yaşanıyor”. Nasrallah seçimle ilgisi bulunmadığı gerekçesiyle sözünü ettiği bu gelişmeleri bir sonraki konuşmasına bıraktı.

Lübnan’daki Şii halkın yaşadığı korku ile bölgede yaşanan son değişikliler arasında bir bağlantı olduğu belirtiliyor. Bu gelişmelere değinecek olursak; İsrail-ABD’nin yaptığı son manevralar, ABD yönetiminde yapılan değişiklikle birlikte İran karşıtı söylemlerin giderek yüksek sesle ifade edilmesi ve bunlara ek olarak İsrail’in Lübnan’da Hizbullah ile arasında yakında bir savaşın patlak vereceği yönünde uyarılarda bulunması. Tüm bu değişimler Lübnanlı Şiiler arasında gerilimin giderek tırmanmasına yol açıyor.

Uzmanlar, ABD yönetiminde yapılan değişikliklerin olası bir savaşta İsrail’e “koruyucu kalkan” sağlayabileceği konusunda aynı fikri benimsiyorlar.

Lübnan eski Büyükelçisi ve Büyükelçiler Forum Başkanı Halil Mekavi, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, bölgedeki değişimlerin bölgede gerilimi tırmandıracağını inkar etmedi. Mekavi, Amerikan yönetiminde değişen bazı kişilerin “yeni bir savaş ihtimalinde İsrail’e koruyucu kalkan olabileceğini” ancak bunu uzak bir ihtimal olarak gördüğünü ekliyor sözlerine. Eski Büyükelçi, İsrail’in savaş hesapları içerisinde olduğu ihtimali bulunduğunu, ancak İsrail’in böyle bir girişimde bulunması durumunda “Hizbullah’ın Suriye ve Lübnan cephelerinde sert bir şekilde karşılık vereceğini” bilmesi gerektiğini söyledi.

Yakın Doğu ve Körfez Askerî Analizi Enstitüsü (INEGMA) Başkanı Riyad Kahveci, konuyla ilişkin Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Araştırmacı ve gözlemciler, İran’ın Suriye’deki nüfuzunu ikiye katladığı noktasında ortak noktada buluşuyorlar. Batılı ülkelerin bölgede dengeyi sağlayabilmek adına askeri seçenek de dahil, bazı adımlar atması bekleniyor. Bu tabloya baktığımız vakit bölgede bazı gelişmelerin yaşandığını görmemiz mümkün. Bunlara bakarak İran’a yönelik daha sert bir tavır takınılacağı ve bunun bölgede yansımalarının olacağı tahmin ediliyor” dedi.

İsrail’in Suriye’deki nüfuzunu ikiye katlamasından dolayı İran’a yönelik yaptığı tehditlerin ve uyarıların sürdüğünü belirten Kahveci, askerin her zaman devreye sokma seçeneğinin masada durduğunu ancak bu seçenek dışında çeşitli hesapların olduğunu da ifade ediyor.

Kahveci, bölgesel ve küresel ölçekte uygun siyasi ortamları bekleyen İsrail’in, Suriye’de uyguladığı kesik kesik bombardımanların geniş bir alana yayılacak savaşın hazırlayıcısı olmasını istediğini, böylece yürüteceği bir kara operasyonunda bazı bölgeleri kendi topraklarına katma hesapları içerisinde olduğunu düşünüyor.

Kahveci, ABD’de gerçekleşen değişikliklerin, olası bir askeri operasyonunda İsrail için koruyucu bir kalkan olabileceğini düşünüyor.

Riyad Kahveci, İsrail’in Suriye’ye yönelik askeri bir operasyon düzenlemesine ilişkin “gayet mümkün ve bunun her an olabileceği” değerlendirmesinde bulundu.

Ancak herhangi bir askeri işaretin olmadığına işaret eden Kahveci, “Şu ana kadar, ABD’nin Lübnan’daki normal askeri durumu dışında olağandışı bir hareketliliğin olduğunu okumadım. Aynı şekilde konuyla ilgili haber yapan güvenilir kaynaklardan buna dair bir ifade görmedim. Araştırmacılar, Lübnan’da seçim ikliminde dolaşan bu tür bilgiler noktasında, Amerika ve Batı dünyasında normalin dışında bir hareketliliğe işaret etmiyorlar” dedi.