Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İsrail Mahkemesi, El-Halil’deki Ebu Receb’in evine el koyan yerleşimcilerin tahliyesini engelledi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İsrail Yüksek Mahkemesi, El-Halil’de bulunan Ebu Receb’in evine el koyan Yahudi yerleşimcilerin tahliyesine, mahkeme konuyu karara bağlayana kadar ihtiyati tedbir kararı çıkardı.

Karar, İsrail hükümeti hukuk danışmanı Avichai Mandelblit’in ‘gerekirse polis zoru ile boşaltılması emrini reddeden Yahudi yerleşimcilerin daha da güçlenmesini sağladı. Yerleşimciler, el-Halil’deki İbrahim Camii yakınlarında bulunan binanın sahibi olduklarını ilan ederek, mahkemeye binada kalmalarına izin verilmesi talebiyle bir dilekçe verdiler.

Yahudi yerleşimciler bu binaya ilk kez el koymuyorlar. 2012 yılında da binayı ele geçirip ev sakinlerini kovdular ve evi aile fertlerinden birinin kendilerine sattıklarını söylediler. Ancak, ev halkı satan kişinin hak sahibi olmadığını ve bunun yasalara aykırı olduğunu ifade ettiler.

Bina yasal bir şekilde satın alınmadı

Uzun bir aranın ardından, İsrail Sivil İdare Birimi, yerleşimcilerin binayı yasal bir şekilde satın almadıkları kararına vardı ve bina Filistinli Ebu Receb ailesine iade edildi. Ardından yerleşimciler Temyiz Kuruluna başvurdular. Kurul, Sivil İdare Biriminin kararını eleştirerek, yerleşimcilerin binayı yasal olarak alıp almadığı konusunun tekrar araştırılmasını istedi. Yahudi yerleşimciler ve Filistinli aile peş peşe Yargıtay Mahkemesine başvurdular. İsrail Mahkemesi, Sivil İdare Birimi tarafından karar verilene kadar binanın boş kalması kararını taahhüt etse de İsrailli yerleşimciler temmuz ayı başında eve girdiler ve binayı boşaltmadılar.

Yerleşimciler, İsrail İç Güvenlik Bakanlığı’nın İdare Biriminde yapılan tartışmalar bitene kadar binanın bir bölümünde kalmalarına izin verebileceklerine dair teklifi reddettiler. Ebu Receb’in oğulları da sözleşmenin yasal olmadığını belirterek evlerine dönmek için ısrar ettiler.

El-Halil’deki Eski Kent’te bulunan Ebu Receb’in evinin hikayesi, binden fazla İsrailli asker tarafından korunan ve Yahudilerin kendileri için kutsal olduğunu söyledikleri şehrin merkezini ele geçiren yüzlerce Yahudi yerleşimcilerle yaşananları özetliyor.

Filistin yönetimi karar karşı çıkıyor

Birkaç gün önce yerleşimcilerin orada kalmalarına izin verildi. Filistin yönetimi ise bu karara şiddetle karşı çıktı.

El-Halil’deki bu yerleşim kararı, İsrail hükümetinin Nablus’un güneyinde yeni bir yerleşim bölgesi kurmak için başlayacak olan çalışmaları onaylaması ile eş zamanlı gerçekleşti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçen hafta yaptığı açıklamada, uluslararası toplum ve yönetime meydan okurcasına, “Batı Şeria’dan asla çıkmayacağız” dedi.

Öte yandan Filistin Hükümetinden yapılan açıklamada, Filistin topraklarında, İsrail Hükümeti tarafından yürütülen bu vahşi yerleşim saldırılarına karşı uyarıda bulundu. Açıklamada, “İsrail, siyaseti yeniden canlandırmak ve bu çerçevede yapılan uluslararası çabaların etkisini ortadan kaldırmak için tüm fırsatları değerlendiriyor” ifadeleri kullanıldı.

İşgalin asıl amacı Batı Şeria

Filistin Hükümeti Sözcüsü Yusuf el-Mahmud, “Bu işgalci yerleşim faaliyeti, Kudüs ve Batı Şeria’nın geri kalan kısmına kadar uzanıyor. Bu projeyle en kısa zamanda buranın gerçek sahipleri olan Filistinlilerin yerine yabancıları getirmeyi amaçlıyor. Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasındaki olası uluslararası meşruiyet kararlarının önüne bütün engelleri koymak, çatışmaları ve gerilimi sürdürmek istiyor” şeklinde konuştu.

Hükümet Sözcüsü el-Mahmud konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Tüm işgali yerleşim adımlarından ve tüm saldırılardan İsrail hükümeti sorumludur. Aynı şekilde, tepkisizliği, görmezden gelişi, sorumluluklarını yerine getirmeyişi, Filistin davasına ve Filistinlilere karşı verdiği kararları sebebiyle uluslararası toplum da sorumludur. Bu durum alınan kararları ve yasaları göz ardı ederek, halkımız, topraklarımız ve uluslararası topluma saldırıların artarak devam etmesine sebep oluyor” dedi. El-Mahmud, “Tüm dünya, yasalarını, kararlarını ve sözleşmelerini savunmak, uluslararası meşruiyet temellerini, kurum ve kuruluşlarının prestijini korumak için acilen harekete geçmeli.”

Hamas hareketinden yapılan açıklamada, Filistin topraklarındaki İsrail yerleşim faaliyetlerinin artarak devam etmesine rağmen tüm yerleşim projelerinin başarısızlıkla sonuçlanacağı belirtildi.

“Kırmızı çizgiyi aşan bir girişim”

İsrail’in işgalin sonuçlarına katlanacağını belirten Hamas Sözcüsü Abdullatif El-Kanu, “İsrail hükümeti, el-Halil’de yerel bir yönetim kurmak için hızlı bir şekilde yerleşim ve kontrol noktalarını çoğaltma kararları tehlikeli ve kırmızı çizgiyi aşan bir girişimdir. İsrail, işgalin sonuçlarına katlanır. Tüm bunlar İsrail hükümetinin aşırılığını ve Filistin halkına, topraklarına ve kutsallarına karşı uyguladığı barbarca davranışlarını yansıtıyor. İsrail’in bütün işgalci yerleşim projeleri başarısız oluşunun delilidir. Yapılan anlaşmalar İsrail karşısında yetersiz kalıyor. Müzakerelerin tekrar başlayacağını düşünen herkes bu yerleşim politikaları ile sırtlarından bıçaklandı” dedi.

El-Kanu, uluslararası toplumu ve Birleşmiş Milletler kuruluşlarını insan haklarına karşı işlenen suçlar ve ihlallere karşı sessizliklerini bir kenara bırakıp sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulundu. El-Kanu Filistin halkını da tüm kesimleri ile işgal planlarına karşı durmaya ve her türlü imkan ve araçla kararlarına sahip çıkmaya davet etti.