İsrail parlamentosu Knesset’in son oturumuna, aşırı sağcı Siyonistlerin Arap milletvekillerinin Meclisten atılmasını istemesi damgasını vurdu.

Aşırı sağcılar, hükümeti Arap milletvekilerinin polise saldırmak için parlamenter dokunulmazlıklarını sömürdükleri” gerekçesiyle meclisten atılmalarını talep ettiler.

Talep çerçevesinde yasa çıkarılmasını isteyen aşırı sağcıların kampanyasına değinen Milletvekili Yusuf Cabbarin meclis konuşması esnasında “Senin yerin burası değil”, “Defol” şeklinde atılan sloganlarla taciz edildi.

Cabbarin ise şu yanıtı verdi: “Bu devletin huzursuzluğunun temeli olduğunuzu tekrar kanıtlıyorsunuz.”

“Yahudi polis memuru bizim hakkımızda ne söylediğini duyduğunda, Arap vatandaşına nasıl bakacak?” ifadelerini kullanan Cabbarin, “Gençleri, Araplardan nefret etmeleri için eğitiyorsunuz ve böylece bize hakaret edip düşman oluyorlar. Politikanızın, onların geleceğini yok ettiğini ve onları sadece savaşla müjdelediğinizi anlamıyorlar” dedi.

Öte yandan, Knesset milletvekili Oded Forer Arap Milletvekilleri hakkında savcılığa bir şikayet dilekçesi sundu. Ayrıca İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman’ın liderliğini yaptığı ‘İsrail Evimiz’ partisi, Yüksek Mahkemeye, başsavcı ve İsrail Hükümeti Başsavcısına karşı şu gerekçelerle dava açtı:
“Ulusal Demokrat Parti Partisi Başkanı ile ortak listenin milletvekili bloğunun başkanı Milletvekili Dr. Cemal Zahalka’nın, “sadece yıpranmış bir paçavra” diyerek, İsrail bayrağına hakaret etmesinden sonra haklarında herhangi bir soruşturma başlatılmadı.”
Ayrıca, “İsrail ulusal marşı söylemek yerine ölümü tercih ederim” ifadesini kullandığını belirterek sözlerini sürdürdü.
Forer, Avukat Zahalka aleyhinde Başsavcı’ya bir şikayette bulundu, fakat hiçbir cevap alamadığını, bunun üzerine Yüksek Mahkemeye başvurmak zorunda kaldığını belirterek, “Zahalka’ın ifadelerinden dolayı yargılanmamasının, devlet idaresi ve kamu görevlilerinin güven otoritesine karşı ciddi bir darbe olduğunu” söyledi ve “bu durum, şiddeti ve terörizmi teşvik edebilir” ifadelerini kullandı.

Liberman, Arap milletvekillerine karşı en aşırı ucu temsil ediyor. Ortak liste başkanı Eymen Avde ve ortaklarının da katıldığı bir açıklamada: “Özgürce dolaşıyorlar. Bu durum güvenlik hizmetlerinin başarısızlığı! Onlar sabotajcılar! Onların yeri hapishane olmalı, Knesset değil” ifadelerini kullandı.

Forer, Zahalka’nın, Ummu’l Hayran halkına hitaben yaptığı toplantıdaki şu konuşmasını da dilekçeye ekledi: “Kan dökülmesinden korkmamalıyız. Yetkililer bizim sadece çılgın olduğumuzu düşünüyorlar. Biz, Filistin halkının çocuklarıyız. Ölümü, göç etmeye tercih ederiz.”
Ayrıca, dilekçe de: “Bir Knesset üyesinin, ‘devlet egemenliğine ve hukukun üstünlüğüne karşı gelen, şiddeti ve terörü körükleyen’ sözler söylemesine tahammül edilemez”, “Zahalka’nın davranışları ve sözleri suç teşkil ediyor” ifadelerine yer verdi.
Forerr, İç Güvenlik Bakanı Gilad Erdan’ın açıklamasındaki, “Eymen Avde, içeriden bir düşman ve en büyük düşman. Avde, İsrail’in harici düşmanları ile beraber çalışıyor ve İsrail’in yabancı düşmanlarından daha büyük tehdit oluşturuyor.” ifadelerine katıldığını söyledi.
Pazartesi günü, Knesset’teki Yisrael Beytenu bloğunun bir toplantısında yaptığı duyuruda, partisinin, “Devlete karşı düşmanca ifadeleri nedeniyle Zahalka’yı soruşturmak için Yüksek Adalet Divanı’na dilekçe vermeye karar verdiğini” açıkladı.

Milletvekili Zahalka, yazdığı bir dilekçede: “Avigdor Lieberman’ın faşist partisi, ifade özgürlüğüne ve siyasi eylem hakkına darbe vuran bir harekettir. Asıl hedefi, Arapları ve Arap liderlerini kışkırtarak İsrail sokağında popülerlik kazanmaktır” dedi.

Zahalka, sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail bayrağı hakkında söylediğimi tekrarlıyorum, sadece yıpranmış bir bez değil, daha da kötüsü.”

Son olarak Zahalka, “İsrail, bayrağı sömürgeciliğin, işgalin, öldürmenin ve yıkımın bir bayrağıdır. Bu bayrak altında binlerce savaş ve insanlık suçu işlenmiştir. Aynı zamanda, İsrail ulusal marşının metninde ve ruhunda, Filistin halkına yönelik bir düşmanlık beyanı ve anavatanlarını ortadan kaldırma niyetlerinin ve eylemlerinin bir ifadesi olduğunu da yineliyorum.” dedi.