İsrail yönetimi, yerleşim yeri için fon ve arazi ayırılması, evlere el konulması gibi faaliyetlerinden sonra, Yerel Planlama ve İnşa Komitesi de Kudüs’teki dağlara kurulacak binlerce konutu kapsayan yeni bir yerleşim planını onayladı.

İsrailli bir kaynak, yeni projenin İsrail’in konut krizi yaşandığına inandığı 600 hektarlık bir alanda olacağını ve 4 bin konutun yer alacağını söyledi.

Kaynağın belirttiğine göre, doğa ve çevre koruma kurumları bu plana, çevreye zarar verdiği gerekçesiyle karşı çıktı.

Plan için, geçen hafta Batı Şeria’daki yerleşim planlarını ilerletme sözü veren İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman’ın onayı bekleniyor.

İsrail’in yerleşimciler için yaptığı diğer işlemler, Filistinli yetkililer tepki gösterdi.

Filistin Kurtuluş Örgütü Genel Sekreteri Saib Arekat, dünya ülkelerine, halkımızın haklarının ihlal edilmesini önlemek için yaptırıcı ve somut eylem yapma çağrısında bulundu. Arekat, Filistin Diplomatlarına gönderdiği resmi mesajda, 1967 yılındaki sınırlar baz alınarak Filistin bölgesinde tam bir adalet ve barışın sağlanmasını öngören siyasi bir çözüme ulaşılması fırsatlarının elden kaçmaması için BM’ye, Filistin halkına yapılması kabul edilemez durumlar karşısında kanuni, siyasi ve ahlaki sorumluluğunu yüklenmesini, sistematik bir şekilde uluslararası kanunları ve halkımızın haklarını çiğneyen işgalcilerin hesaba çekilmesi çağrısında bulundu.

Arekat, mesajının başında Filistin halkına ve arazilerine yönelik İsrail’in sistematik bir şekilde yaptığı ve özellikle de geçtiğimiz haftalarda olan ihlallere karşı çıktı. Bu ihlaller, işgal edilmiş daha fazla Filistin toprağının İsrail’e katılması yönünde tehlikeli bir tırmanış ve sömürgeci yerleşim kurumunun Filistin’in işgale uğramış farklı bölgelerindeki varlığını (özellikle Doğu Kudüs ve çevresi, el-Halil ve Calud kasabası yakınındaki bölgeleri) güçlendirme amacı taşıyor.

4 bin 909 yerleşim birimi için 56 inşa planı yapıldı

Arekat, 2017’nin Ocak-Ağustos ayları arasındaki son kanundışı girişimlerde, en az 4909 adet sömürgeci yerleşim birimi için 56 inşa planı yapıldığını ve bunun, 2016 yılında onaylanan bütün yerleşim birimlerine göre %85 oranında keskin bir artış gösterdiğini de ekledi. Bu girişimlerle aynı zamanda, daha fazla Filistin toprağını, Doğu Kudüs’teki bölgeleri ve Batı Beytüllahim bölgesini içeren ve “Kudüs Belediyesi” olarak adlandırılan kısma katılması hedefleniyor.

Evlerin yıkılması ve tahliyesine, şahsi mülkün imha edilmesine, BM’den gelen yardıma el konulmasına da değinen Arekat, bu sene işgal edilen başkentte en az 168 Filistinlinin evsiz kalmasına sebep olan 121 yıkım olduğunun gözlendiğini belirtti.

Arekat, bu olanları Filistinlilerin işgal edilmiş Doğu Kudüs ve çevresinden cebren uzaklaştırılmaları ve yerlerini de İsrail yerleşimcilerinin alması olarak tanımladı.

Arekat, BM’nin işbirliği olmadan İsrail’in bu tür girişimlerde bulunmasının mümkün olmadığını belirtti. İsrail hükümeti işgalin normalleştirilmesi ve Filistin’i sömürgeleştirmek için elinden geleni ardına koymazken, farklı sömürge yerleşimlerini birbirinden ayırmaya çalışıyor. (Filistin ve diğer uluslarca tanınmayan “yerleşim blokları” terimi de kullanılmaya çalışılıyor)

Filistin vatandaşlarına ait yerleşim birimleri işgal ediliyor

Önceki İsrail kararına ek olarak yeni bir proje daha yapılırken bu plana göre, birkaç ay önce Amune yerleşim yerinden tahliye edilen yerleşimciler için, Batı Şeria’da yeni yerleşim yeri yapılacak. İsrail bu planları hayata geçirirken diğer taraftan da el-Halil ve Kudüs’te Filistin vatandaşlarına ait yerleşim birimlerini işgal ediyor.

Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada “ Yasadışı Yahudi yerleşimlerinin derinleştirilmesi ve Filistinlilerin evlerinden göç ettirilmesi görüşmelerin içeriğini boşa çıkartıyor. Bu, işgalci yerleşimler için alınan ve her geçen gün artan önlem ve tedbirlerin ispat ettiği durumdur” denildi.

Dışişleri Bakanlığı bu önlemler ve uygulamalar için “Barış sürecini canlandırmaya yönelik tüm çabalara küstah bir meydan okumadır. Vakit geç olmadan ABD’nin yasadışı yerleşimin bütün felaket sonuçlarının farkına varması lazım. Bu durum ABD’nin yasadışım yerleşim ve İsrail’in Filistinlilere karşı sürdürdüğü ırkçı tahrik karşısında net bir tavır sergilemesini gerektiriyor” açıklamasında bulundu.

İsrail milletvekili Filistinlileri sürgün etme planı öneriyor

Dışişleri Bakanlığı açıklamanın devamında “ İsrail’in yönetimini elinde bulunduran sağcı kanat, gün geçtikçe sömürge planlarının ve yayılmacı yerleşim ideolojilerinin hiçbir sınırının ve kuralının olmadığını, herhangi bir kanunu veya imzalanan anlaşmayı uygulamadığını ispat ediyor. İşgalci İsrail Filistin topraklarını işgal etmek ve Filistinlileri bölgeden kovmak için her türlü yola başvurmaya hazır” ifadeleri kullanıldı.

Filistin Dışişleri Bakanlığı bu bağlamda, Sağcı İsrail yönetiminden yapılan açıklamalara dikkat çekti. İsrail medyasında, son olarak Knesset üyesi ve Yahudi Evi partisi milletvekili Betzalel Smotriç’in yaptığı bir plan yayınlandı. Bu planda Arapların Yahuda ve es-Samire’den göç etmeye teşvik edilmesi için tazminat sağlayan bir hükümet mekanizması kurulması önerisinden bahsediliyor. Planın maddelerinden bir tanesinde, Filistin yönetiminin feshedilmesi, Yahuda ve Es-Samire’nin bütününde İsrail kanunlarının uygulanması, bölgedeki yerleşimin artırılması ve Yahudi nüfusunun en az iki katına çıkarılmasından bahsedilirken Filistin devletinin kurulmasına yönelik her türlü umudun ortadan kaldırılması çağrısında bulunuluyor.

“Filistin ulusal hedeflerinin sonsuza kadar yok edilmeli”

Dışişleri Bakanlığı, bu işgalci yerleşim planını, Yahudi yerleşimlerinin derinleştirilmesine ve Filistinlilerin çeşitli yollarla ülkelerinden göç ettirilmesine teşvik eden İsrail’in sağcı yönetiminin açıklamalarını ve çağrılarını çok ağır ifadelerle kınadı. Bakanlık İsrail’in bu çağrılarının ve planlarının, Filistin halkının anavatan toprağında durma iradesinden, azminden ve kudretinden hiçbir şey eksiltemeyeceğine, bütün bu yalanların başarısızlığa ve yok olmaya mahkum olduğuna vurgu yaptı. Milletvekili Smotriç, hükümet planlaması için bir öneride bulunmuş, planında Filistin ulusal hedeflerinin sonsuza kadar yok edilmesini tavsiye etmişti.

Smotriç’in önerdiği planda İsrail’in, bütün köyleri ve mahalleleri ile birlikte Batı Şeria’yı kontrolü altına almasını, Filistin otoritesinin ve kurumlarının feshedilerek hızlı bir şekilde geniş kapsamlı bir yerleşim projesi başlatması ifade ediliyor. Planda, Batı Şeria’daki Filistinlilerin ve Arap asıllı İsrail vatandaşlarının kendilerine ciddi paralar verilerek kendi iradeleri ile bölgeden göç etmeye teşvik edilmesinden bahsediliyor.

“Askeri operasyonlardan daha ucuza mal olacak”

Smotriç “Bu gibi projeler İsrail’e, zaman zaman gerçekleştirdiği askeri operasyonlardan daha ucuza mal olacak. İş sadece halkın göç ettirilmesiyle değil, idari bir göçle de alakalı. Burada kalmayı tercih edip ulusal hedeflerden vazgeçen her Arap, Knesset’te oy kullanma dışında geniş sivil haklara sahip olacak” dedi.

Yahudi Evi partisi milletvekili, Batı Şeria’da veya İsrail’de olsun ülkede kalan Araplara 30 sene mühlet tanınmasını ve bu süreden sonra Knesset’te seçme ve seçilme hakkını kazanana kadar zikredilen medeni hakların kendilerine tedrici olarak verilmesini önerdi. Smotriç bu hakların, Dürziler gibi İsrail ordusundaki askerlik görevini yerine getirme şartıyla verilmesi gerektiğini ifade etti.