İsrailli B’Tselem örgütü, Han el-Ahmer’deki bedevi köyünde yıkımların acil olarak önlenmesi amacıyla Avrupa Birliği’nden (AB), Tel Aviv yönetimine baskı yapması için çağrıda bulundu.

Kudüs merkezli kar amacı gütmeyen bir örgüt olan B’Tselem Genel Müdürü Hagai el-Ad, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’ye konu hakkında bir mesaj göndererek, “AB siyasetini ileriye taşımayı planlıyorsa, bu köyün yıkımına ilişkin sonuçları açıkça dile getirmelidir” ifadelerini kullandı.

AB’ye önemli çağrı

B’Tselem Genel Müdürü mesajında Han el-Ahmer’deki olayların Batı Şeria’daki Filistinli toplulukların durumunu etkileyeceğini ifade ederek, AB’nin İsrail’e etkili bir baskı uygulayabileceğini vurguladı. Avrupa Birliği, İsrailli yetkililere Kudüs’ün doğusundaki Han el-Ahmer köyünü yıkma kararını yeniden gözden geçirmesi için çağrıda bulunmuştu. Mogherini yaptığı açıklamada, köyün yıkılmasının orada yaşayan halkın ülke içine göç etmesine neden olacağını ifade ederek, bu durumun 2 devletli çözüme göre barışçıl ve politik bir yol bulunmasını tehdit edeceğini söyledi.

İsrail Yüksek Mahkemesi yıkıma izin verdi

Mogherini, İsrail Yüksek Mahkemesi’nin geçtiğimiz Çarşamba günü bölge halkının itirazlarını reddettiğini ve böylelikle İsrailli yetkililerin yıkım planlarına devam etmelerine izin verdiğini ifade ederek, Tüm AB üyesi ülkelerin İsrail’in yerleşim yeri politikasının uluslararası hukuk nezdinde yasadışı olduğu konusunda mutabık olduklarını belirtti. Mogherini, bu köyün yıkılmasının ağır sonuçlara neden olacağını işaret ederek, 2 devletli çözümü ve barış umutlarını zayıflatacağını söyledi.

İsrail mahkemesinin kararı üzerine Filistinliler ve bazı aktivistler oturma eylemi düzenleyerek, seferberlik ilan edilmesini talep etti.

Aktivistler yaptıkları yazılı açıklamada, bu haftanın ‘Kızıl Han Haftası’ olarak adlandırılacağını ve işgal mahkemesinin kararını reddettiklerini belirtti.

Han el-Ahmer hakkında

Han el-Ahmer, İsrail tarafından 1953’te Necef Çölü (Negev) bölgesinden zorla göç ettirilen bedevi Filistinlilere ev sahipliği yapıyor.

Bölge, İsrail’in Doğu Kudüs’ten Ölü Deniz’e kadar uzanan yaklaşık 12 bin dönümlük arazinin “Filistinlilerden çıkarılmasını öngören” E1 projesi kapsamındaki topraklarda yer alıyor.

Filistinli taraflar, İsrail’in bu yıkımlarla bölgedeki bedevileri göç ettirerek Doğu Kudüs, El-Ayzariyye ve Lut Gölü’ndeki (Ölü Deniz) Yahudi yerleşim yerlerini birbirine bağlamaya çalıştığını ifade ediyor.